Türkiye'de başarılı olmak o kadar zor ki ALES'ten ve YDS'den 100 alabilir miyim hesaplaması yaparken buldum kendimi. 100'e yakın olması yetmiyor da artık.
Şu cümle ürpertmiyor mu sizi:
"Örgüt tarafından, 2000-2013 yılları arasında KPSS, ÖSS, ALES, Askeri Liseler, YDS gibi ÖSYM koordinatörlüğünde yapılan tüm sınav soruları çalınmıştır."
Dert edinene kadar tekrar tekrar okuyun.
Sayfa 207Kitabı okudu
"Geçmiş henüz şekillenmemiş, gelecek ise çoktan yaşanmıştır mı?" Beyin yakan cümlelerde bugün.
Svetlana Aleksiyeviç (2015 Nobel Konusmasi)
Nigâr Hacızade
Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor.
Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine: Svetlana Aleksiyeviç’in Nobel Edebiyat Ödülü
Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, 7 Aralık’ta ödül
Gecenin Filmi....
Come And See / Gel Ve Gör
II. Emperyalist Paylaşım Savaşı devam ederken bir çocuk bulduğu tüfekle Faşist Alman kuvvetlerine karşı savaşmak için Sovyet direniş hareketine katılır.
Come And See yani Gel Ve Gör 1985 SSCB yapımı Elem Klimov filmidir.
Ales Adamoviç'in "Kathyn'in Öyküsü" kitabından uyarlanmıştır, II. Emperyalist Paylaşım Savaşı'nda Alman işgali altındaki Sovyet Beyaz Rusya'sında bir çocuğun partizanlara katılma hikâyesi çevresinde, Nazi işgalinin yarattığı her konudaki yıkımı ele alır...
İzlemek isteyenler için link bırakıyorum...
●Türkçe Alt yazılı
fullhdfilmizle5.org/gel-ve-gor-come...
Günaydın
Günaydın güzel dostlar. Bugün okuduğum haberde böyle yazıyor: “İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde rektöründen dekanına kadar tam 27 kişinin birbiriyle akraba oldukları ortaya çıktı.” Siz hâlâ atama mı bekliyorsunuz? ALES veya KPSS’ye mi çalışıyorsunuz? Ümidinizi kırmak gibi olmasın ama, sizin atanmak istediğiniz yerlere onlar çocuklarını, baldızlarını, eşlerini veya yandaşlarını atıyorlar. Evet evet, daha çok puana sahip olsanız bile. Umarım emeklerinizi hiçe sayanları, umutlarınızı çalanları unutmazsınız.
EZANIN ARAPÇASI VE TÜRKÇESİ
Allâhü ekber اَللّٰهُ اَكْبَرْ
Allâhü ekber اَللّٰهُ اَكْبَرْ
Allâhü ekber اَللّٰهُ اَكْبَرْ
Allâhü ekber اَللّٰهُ اَكْبَرْ
İki kelam etse, lise okuduğunda zor inanacağımız hocalar profesör ya da rektör oluveriyor, şaşırmıyoruz. Sadece basit bir Türkçe-Matematik sınavı (ALES) ve lisans ortalamaları baz alınarak 15 bin kişiye -henüz fakültesi bile inşa edilmemiş üniversitelerde- akademik kadro veriliyor yine şaşırmıyoruz. Bir günde çıkarılan yasayla bu 15 bin akademisyenin kadro hakkı elinden alınıyor "yok canım" diyemiyoruz. Bir ay içinde birkaç kere sınav sistemi ve müfredat sil baştan değiştiriliyor, hayret edemiyoruz.
Sayfa 19Kitabı okudu
"Suyun sadece kanaldan aşağıya doğru akma özgürlüğüne değil, aynı zamanda zorunluluğuna da sahip olması gibi, insanların kendi özgür iradeleri ile isteyerek yaptıkları eylemler de bir nedene dayandığı için aslında zorunluluktan kaynaklanır."
( Ales 2019/3 Sınav - Türkçe 20. Soru )
Okuduğumuzu anlıyor muyuz? (DİKKAT! ÇOK UZUN)
Uzun zamandır 
Okumanın Tarihi kitabını okuyorum. Bu kitap, okumanın sadece metin okuma değil başka türlü okumaların da olduğunu anlatıyor. Ayrıca okuma eyleminin eskiden nasıl yapıldığından da bahsediyor. Peki bu başlığı yazmak nasıl aklıma geldi? Kitapla bunun ne alakası var diye sorabilirsiniz. 29 Ekim'den bu yana bazı tarih programları
Mimarlıktan mezuniyetim gerçekleşti, Sosyoloji ve Felsefe de 1. sınıfı tamamladım. Sonunda kocaman kütüphanemdeki kitaplarıma dönebilirim. ✨🙌🏻 Tüm yazım için kitap listelerim de yapıldı, aynı zamanda ALES ve YDS çalışıp mimarlık ofisinde de çalışacağım için yine istediğim gibi bir okuma düzeni olmayabilir. Ama ayrı ve çok özel zaman ayıracağım artık. Kitapsız yaşanmıyormuş gerçekten, hem de bu kocaman kütüphanedeki kitapları kim okuyacak :)
ALES ÇALIŞIRKEN DENK GELDİĞİM BİR PARAGRAF SORUSU
Bir insanın çevresinde olan biteni öğrenmeye çalışmasıyla ekonomik sıkıntıları arasında çok büyük bir bağ yok aslında. Evdeki televizyonun bir kanalında kendisini bilgilendirecek bir program varken tamamen hikâyelerle uyutan başka bir kanalı tercih etmesinin ya da kütüphane yerine alışveriş merkezlerini turlamasının nedeni ekonomik sıkıntı değil. Asıl neden, kendini geliştirme konusunda tembellik ve çevresinde olup bitenler konusunda umursamazlık. Evet, bahaneler bularak cehaletimizi kapatmak ya da tüm bilgisizliği ve ilgisizliği, dönüp dolaşıp ekonomik sıkıntıya bağlamak kadar kolay bir çıkış yolu yok.