Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Yaratılmış olduğun toprağa dönünceye dek ekmeğini alın teri dökerek kazanacaksın. Çünkü topraksın, topraktan yaratıldın ve yine toprağa döneceksin."
Töreler bozuluyordu. Alın teri ile kazanmanın yerini oturduğu yerden kazanma yöntemi alıyordu.
Sayfa 68 - ykyKitabı okudu
Reklam
Çekinme soru sormaktan arkadaş! Enayi yerine koydurma kendini Alın teri dökmeden bellediği şeyi Biliyor sayılmaz insan.
Dost
çok dostum oldu hayatın girdabına kapılıp iki el üstünde sürüklenen. Gürhan var mesela, daha doğduğu gün hayattan istifa edip dilenciliğe mahkûm olan. sonra Ayşe var mesela, çocuğusu tümör ile doğan ağlamaktan körelen gözleri ile yavrusuna tutunan. Ve Şeref var mesele. tek başına 4 kişilik aileye bakamayıp harama giden ve tüm parasını kaybedip intihar eden. Yoksul mu yoksul şaşı dostum Yaşar var misal 13 yaşında sigaraya başlayıp gurbete kaçan ve alın teri ile çalışıp bir iş kazası sonucu 16 yaşında gözü açık ölen ve daha doğduğu gün kimsesizler yurduna atılıp öldüğü gün kimsesizler mezarlığında yatan ahı bile çıkmayan Yaşarım var Yaşarım…
Alın teri emeğin somutlatışmış hâlidir, kutsaldır. Değeri para ile ölçülemez çünkü kutsal olan fiyatlandırılamaz.
Sayfa 90 - Mecra KitapKitabı okudu
Âişe annemiz diyor ki; Peygamberimiz Mekke’de tebliğe başladığı zaman insanlar içki içiyorlardı, “içmeyin” diyebilirdi ama demedi. İnsanlar kumar oynuyorlardı “oynamayın” diyebilirdi ama demedi. ALLAH bu konuda bir ayet indirse, kim itiraz edebilir kim hesap sorabilirdi? Ama Peygamberimiz tedrici olarak önce imanı anlattı, hakkı, hakikati anlattı. Uzun yıllar süren zahmet, emek ve alın teri isteyen bir çalışmanın sonucu olarak toplumda davranış değişikliği meydana geldi.
Reklam
hirfet sistemi
rekabeti ortadan kaldıran hirfet sistemi, toplumun uyumunu ve geçimini güvence altına alan ideal bir düzendi. Rekabet ve kazanç hırsı, bu yönetim ve sosyal düzeni kökünden yıkacak bir suç gibi karşılanıyordu. Hirfet yöntemine bağlı zanaatkar veya satıcı esnaf arasında egemen futuvva ahlakı, Gazali'nin formüle ettiği ilkeleri aynen benimsemiş bulunmakta idi. Kazanç peşinde koşmak, geçineceğin den fazla kazanmaya çalışmak ahlaki noksanların kaynağı sayılıyordu., Hirfet üyeleri, fazla zenginleşeni aralarından çıkarır, tüccar sayarlardı. Tüccarın kazancı, bir çeşit vurgunculuk, spekülasyon ürünü, kanun dışı kazanç sayılıyordu. El-emeği ile, alın teri ile kazanılan şey, kanuna ve toplum vicdanına uygun bir kazanç sayılı yordu. Rekabeti önlemek, aralarından birinin sivrilip daha çok üretim yapmasına, daha fazla kazanmasına engel olmak için hirfet erbabı, hammaddey ihirfetin başkanı eliyle toptan alır, herkesin gözü önünde bölüşür ve yapılan mal hirfet adına belli bir yerde satılırdı. Yapılan malın kalitesinde ve biçiminde kesinlikle değişiklik yapılmasına izin verilmez, üretim kontrol edilirdi. Bunun nedeni, malın kalitesini korumak olduğu gibi aralarından birinin daha çok sürüm yaparak pazar dengesini bozmasını önlemekti; alıcı sınırlı olduğundan birisinin daha fazla satması diğerinin aç kalması sonucunu verebilirdi. işte bunun içindir ki, bu sosyal çevre, yani kasaba pazarı her zaman "daha fazla kar" ilkesine düşmandı.
Sayfa 265Kitabı okudu
Parası olmayan hastahanede rehin kalır!
paraları uzattı: "Fazla etmedi doktor. Hakkını helal et!" "Ne demek o? Burası imaret değil! .. Bak, alın teri döktük. Ameliyat bir saate yakın sürdü, karının da canı kurtuldu ." "Ya çocuk ?" "Çocuk ölmüş. Zaten birkaç saat daha müdahale edilmeseydi, annesi de yolcu idi." "Çocuk ölmüş ha! Erkek miymiş?" "Erkekmiş... Ne olacak?.. Yenisine sağlık. İkiniz de gençsiniz. Hadi, sen durma , köyüne git, dört yüzü tamamla... Daha yüz yirmi getireceksin!" "Nereden bulayım doktor bey!.. Mümkünü yok." Mutena Cankurtaran'ın tok ve tatlı sesi birden sertleşti: "Ne demek o? Adam dolandırmaya mı çıktınız? Çok laf iste mem. Beş gün sonra karın taburcudur. Yüz yirmiyi getirir, karını alırsın. Para gelmezse çıkarmam, her fazla kaldığı gün için da ayrica on beş lira alırım!" İbrahim yüz yirmi lirayı denkleştiremedi. Doktor da kadını sahiden taburcu etmedi.
Mevlevilik'te de dilenmek yasak olduğundan, her mevlevinin işi olmalı, geçimini dergahtan değil emeği ve alın teri ile sağlamalıdır.
Sayfa 106Kitabı okudu
“…yeter ki bir damla insan teri boşa gitmesin.İnsan soyunun güzelliği alın terindedir.”
Sayfa 247Kitabı okudu
Reklam
282 syf.
·
Puan vermedi
KİTAP TAVSİYEM "Sadece Sen" ALINTILAR _Es_Salâtü hayrün mine'n nevm Es_Selâtü hayrün mine'n nevm Sabah ezanı okundu yine.Allah'ım,bu ne güzel davet,bu ne güzel zikir,bu ne güzel övgü,bu ne güzel çağrı,bu ne güzel bir gün... _Allah'ın insanın karşısına çıkardığı hiçbir şey boşuna değildir... _Zamandan daha kıymetli
Sadece Sen
Sadece SenMurat Ertav · Tilki Kitap Yayınevi · 202118 okunma
Bu devlet ve vatanın Türklüğü, bazı belgelerde yazılanların sonucu değil; tarihin, şehit kanının, alın teri ve göz nurunun sonucudur. Devletin, anayasa ile tescil edilen Türklüğü, sebep değil sonuçtur. Devletin resmî belgelerinden Türklük asla silinmez ve devlete Türk'ten başka bir ortak asla kabul edilemez.
Sayfa 73
İnsan düşünmeli, elini attığı her zeytin tanesinde, her pirinç, her buğday tanesinde ne kadar , ne çok alın teri, ne kadar çok emek var.
Sayfa 98 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.