Açıkçası kitaba serinin diğer kitapları sağolsun aşırı düşük beklentiyle başlamıştım. Yazarın aşk kavramı biraz farklı. Serinin diğer kitapları zaten komple 10 yaşındaki bir kız tarafından yazılmış gibiydi. Yine bu kitap da şaşırtmadı. Eğer ilişkilerde saygı ve sevgiyi öncelik yapıyorsanız bu kitabı da beğenmezsiniz. Fakat serinin diğer kitaplarına göre erkek karakter duygularını daha fazla hissettirebilmişti. Yani tabi ki duygusal bir aşk kitabı değil. Yine masum kız, tehlikeli erkek, gereksiz ayrılıklar ve inkardan oluşan bir kitaptı. Ama yazar böyle yazıyor genel olarak. Kendisine başarılı bir yazarlık hayatı diliyorum. (Lütfen kitap yazmayı bıraksın.)
Sonuç olarak işte serinin diğer kitaplarına göre yine idare ediyordu. Hatta bir sürü beğendiğim sahne de oldu. Okunur mu? Okunur. Ama bence bu kitap yerine çok daha iyi kitaplar okuyabilirsinizz. Sevgi, saygı ve sevdiği kızı bütün dünyası yapan erkek karakterlerle kalınnn. (Bu seriden uzak durun.)
“O zaman sen izin verdiğin sürece seni hep senden daha fazla sevmek için var gücümle çabalayacağım. Bir insanın bir insanı benim seni sevdiğimden daha çok sevebileceğini hiç sanmıyorum. O yüzden lütfen bir dene. Ama yenilgiye hazırlıklı ol.”
Kitabı okumadım resmen yuttum. Böyle harika kitaplar yazdığı için yazarı tebrik etmem lazım. Boğazıma kadar duyguya boğulmuş durumdayım.
İlk kitabı devamı olduğu için ara vermeden başladım ve bir günde bitirdim.
Kitap aşk üçgenlerini sevmeyenler için zorlu bir yolculuk olabilir (bende sevmem mesela) ama yazar konuyu öyle güzel işlemiş ki, kitabı elinizden bırakamıyorsunuz.
Ah, hangi birini anlatayım bilmiyorum. Üç karakter var kitapta, üçü için de içim ayrı ayrı parçalandı. Öyle bir çıkmaza girdi ki ilişkileri, yara almadan nasıl çıkacaklar işin içinden düşünemiyordum.
Sonra içlerinden birinin fedakarlık yapması gerektiğini anladım. Ve bu beni mahvetti. Eğer sonu mutlu bitmeseydi vallahi kahrolurdum. Neyse ki, sonu beni çok tatmin etti. Aşırı güzeldi. Zaten yazarın her yazdığı erkek karaktere düşmeden duramayan benim için listeye iki tane daha eklendi. Daha fazla
Jewel E. Ann kitabı lütfen :) Çünkümokumaya bayılıyorum.
Dönüm NoktasıJewel E. Ann · Nemesis Kitap · 202422 okunma
Okul günlerimde, attığım oku kaybedince, İkincisini de aynı yere, aynı şekilde atar,
Ilkini bulmak için bu kez yönünü dikkatle gözlerdim.
Böylece, ikisini de kaybetmeyi göze alıp ikisini de bulurdum.
Çocukluğumdaki bu deneyimimden söz etmemin nedeni,
Şimdi söyleyeceklerimin de aynı açık yüreklilikle olması:
Çok şey borçluyum sana, ama dikkatalı bir çocuk gibi,
Sana olan borçlarımı da batırdım.
Ama lütfen, ilk oku attığın yere ikincisini de atarsan Bu kez hedefe dikkatle bakarım,
Hiç kuşkum yok, ya ikisini birden bulurum
Ya da en azından ikincisini sana getirir,
İlki için teşekkürlerimle borçlu kalırım.
Kaybettiğin insanlarla daha kuvvetli bağlar kuramayacağın ya da kurduğun bağları artık deneyimleyemeyeceğin için ağlıyorsan problem yok devam et, rahatlarsın ama kendine acıdığın için ağlıyorsan lütfen mendillerimi harcama”
"Anne. Ben Alin'e abla olurum, baba da olurum ama anne olamam. Lütfen... Gitme bir yere. Ben... Elimden geleni yapacağım yaşa diye. Okulu da dondurdum, bir işe daha girerim. Ama sen savaşmayı bırakma lütfen. Ben... Senin istediğini yaptım. Peşine düşeceğim olayın, kırgın olma bana. Bulacağın cevabı, sen yaşa diye. Ben her şeyi halledeceğim. Özür dilerim her şey için. Sana hep yalnız hissettirdiğimi biliyorum. Hiçbir zaman konuşmayı becerebilen biri değildim. Babam da gidince... Konuşursam seni de öldürürüm diye korktum."
Ağlarsam gerçek olur. Ağlarsam kaybederim.
SAHİP OLMAK YADA OLMAK
“Biliyorum ki ben, Tatlı bir sevgiyi, küçük bir sevinci tattığım anlar dışına, Hiçbir şeye sahip değilim.” Goethe
Eğer sevdiğim halde, karşımda bir sevgi doğuramıyorsam, yani sevgim bir karşı sevgi üretmiyorsa; yaşamımı seven bir insan olarak dışa vurmam beni sevilen biri haline getirmiyorsa, sevgim güçsüz
Bitti sonunda ama ben de bittim... Okuma benim sinirlerimi allak bullak etti. O kadar sinirliyim ki hepsine! En çok da Pauline'e. Kızım sen manyak mısın ya mahvettin kendini... O Lazare'ın kayıtsızlığı aynı şeyleri yüz kere sil baştan yaşaması çığlıklar yardım çığlıkları yani... Ama Zola buhranı, ölümü ve doğumu o kadar iyi anlatmış ki tüylerim ürperdi o yerlerde. Lazare ve Pauline ile beraber bir ara ben de girecektim o buhrana.
!!!Spoiler başlangıcı!!!!
Bir tane yorum görmüştüm Çalıkuşu'na benzetmişler kitabı. Onu okudum diye Pauline ne zaman evi terk edecek diye diye okudum kitabı. Bütün umudumu çaldı o yorum. Lütfen alakasız yorumlar yapmayalım.
!!!! Spoiler sonu!!!!!
Son olarak; major depresyon, anksiyete ve OKB gibi hastalıklarınız varsa çok tavsiye edebileceğim bir kitap değil. Bazı yerleri beni oldukça tetikledi. Zola'nın kalemini çok beğendim okumaya devam edeceğim.
Yaşama SevinciEmile Zola · İş Bankası Kültür Yayınları · 20131,209 okunma
Hayat seni bazen küstürüyor, iyi insanları alıp götürüyor, sadece daha fazla zorluk yaşayabilmemiz için, sonra geri getiriyor. Ne olacağını ya da ne yapacağını bilmeden şaşırıp kalıyorsun. Eski dostlar geri geldiğinde önce çok seviniyorsun, sonra sanki gazı kaçmış kola gibi hissediyorsun. Ne birinin gelmesini istiyorum ne de şu anda hayatımdan birinin çıkıp gitmesini istiyorum çünkü eğer gider ve geri gelirse, ona eskisi gibi saygım veya sevgim olmayacak. Bu yüzden lütfen, hayatımdaki insanlar ya gidin ya da hiç gelmeyin ama benim midemi bulandırmayın artık. Tahammül sınırım epey düşmüş durumda, en ufak bir yalan, bir sıkıntı, bir problem olduğunda olduğum yerden hemen kaçıp gidiyorum arkama bile bakmadan.
İlk bölümü okurken daha karaktere bağlanmamışken bile Shannon’un çektiği acıya empati duyarken onun için üzülürken buluyorsunuz kendinizi. Yazar duyguları o kadar iyi işlemiş ki siz Shannon ve Johnny oluyorsunuz. Shannon’un aile, okul travmaları; Johnny’nin sakatlığı, çektiği fiziksel acı ve kaybetme korkusu bir parçanız haline geliyor.
Dönüşüm Modern dünya edebiyatında çok tartışılan, çok yorumlanan ve edebiyat akımlarına yerleştirilmesi zor eserler bırakan Franz Kafka, 3 Temmuz 1883'te Almanca konuşan Çek asıllı Yahudi bir tüccar ailenin oğlu olarak Prag'da doğdu. Kafka'nın babası, yoksul koşullardan zengin bir tüccar durumuna yükselmiştir. Annesi ise varlıklı,
"-O çiçek benim değil ki... Onun solmasını engelleyemem, ilgilenemem, hiçbir özelliğini bilmiyorum bile.
+Ama suyun içinde boğuluyor baksana.
....
-Lütfen tutunun boğulmanıza izin veremem. Sizi tanımaya ihtiyacım var. Lütfen kendinizi boğmayın. Bana kendini tanıt hadi ilgilenim seninle. Benim olmayan çiçeklere de özenle bakıcam. Tamam mı? İçinde boğulma yeter ki! Hadi..."
Merhaba arkadaşlar. Günaydınlar olsun hepimize. Yaklaşık 2 haftamı bu değerli esere ayırdım. Epey zorlu geçen bir süreç oldu. Hatta bazen 2021 yılında yaptığım o hızlı okuma etkinliklerini özlediğim dahi oldu. Çünkü bir yerden sonra kitap okuma süresinin uzaması o kitabın etkileyiciliğini ortadan kaldırdığı gibi okuma isteğini de yok ediyor diye