Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Selâmün Aleyküm Değerli 1k ehli, Babam ağır bir hastalığa kapıldı ameliyat oldu bir kaç kere ama bir türlü iyileşmedi, Doktorlar tekrar ameliyatı öneriyor ve durumu çok kritik. Dualarınıza talibiz, Yasin okuyabilecek olan varsa şimdi'den Rabbim razı olsun. Vesselam..
Neden bilmem, şairlere, aşıklara yürek kanırtıcı ilhamlar veren dolunay bana bir ameliyat masası ışığı gibi gelir hep.
Reklam
Einstein yaşamının son haftasında, en çok önemsediği işlere yoğun­ laşır: Bertrand Russell'la birlikte nükleer çağda dünya banşıyla ilgili bir manif esto üzerinde çalışmışlardır ve Einstein manifestoyu 1 1 N isan günü imzalar . "Yeni bir düşünce şekline ihtiyacımız var. Kendimize, taraf t an olduğumuz grubun askeri bir zafer kazanması için hangi adımları atması gerektiği yerine, askeri bir çatışmayı önlemek için ne yapmamız gerek­ tiğini sormalıyız; çünkü böyle bir çatışma artık bütün taraflar için yok edici olacaktır." Bu belge daha sonra, her yıl düzenlenecek olan ve bilim insanlarıyla düşünürlerin nükleer silahsızlanma üzerine bilgi alışverişi yaptığı Pugwash Konferansları'na giden yolu açacaktır. 1 2 Nisan günü Einstein enstitüde çalışırken kasıklannda bir ağn hisseder. Asistanı iyi olup olmadığını sorar . İyi olduğunu söylese de aslında hiç de iyi değildir. Aortunda oluşan anevrizma patlamaya başla­ mıştır. Eve gelen doktorlar, az da olsa tek şansın hemen ameliyat edilerek aortun düzeltilmesi olduğunu söyler . Ama Einstein ameliyat olmaz. Dukas'a yaşamın yapay yollarla uzatılmasının tatsız bir şey olduğunu söyler. Görevini yaptığını hissediyordur ve zamanı geldiğinde onuruyla buradan gidecektir . Ağrının daha da arttığı ertesi gün Princeton Hastanesi'ne kaldı­ rılır . Üvey kızı Margot. oğlu Hans Albert'i durumdan haberdar edince Hans babasının yanında olabilmek için hemen ilk uçakla San Francisco'dan gelir . 1 7 Nisan Pazar günü Einstein uyandığında kendini çalışabilecek kadar iyi hisseder. Dukas ona gözlüklerini, kağıtlarını verir..
Sayfa 96 - Türkiye İş Bankası kültür yayınları Mayıs 2013Kitabı okudu
İnsanın yaşlandıkça çocuklaştığına nenem vesilesiyle bir kere daha şahit oldum. Uzun zamandır ameliyat görüyordu. Taburcu oldu şimdi evinde halam bakıyor. Kendisinde bir de şeker hastalığı var ve insülin iğnesi vuruluyor. Bir eli uyuşuyor diye psikolojik tedavi de görmesi lazımmış. Şekerli bir şey tüketmesi yasak ama maşallah halamdan gizli hüpletiyor. Halam görünce kızmıyor ama nenemde sanki yakalanmış çocuk gibi tatlı bir gülüş var. Ben o gülüşün iti olurum 😉
Sait Faik'e bir süreliğine veda alıntısı olsun.
Bir pazartesi günüydü. Günler şu garip günler! Uykumuzun içinde saatleri başlayan günler! Uyandığımız zaman üçte birini arkada bırakmışızdır başlayan günün, kaldı mı üçte ikisi... Yap bakalım hesabını!.. Hey gidi pazartesi hey! Kaldı on saatin. Bir saat kavgaya say, bir saat konuşmaya, iki saat yürümeye, yarım saat düşünmeye koy, yeme içmeye de
Sayfa 79 - Lalettayun: gelişigüzel
Kazandığım parayla bu yaz ameliyat mı olsam, yatırım mı yapsam, biraz tatil mi yapsam...
Reklam
·
Puan vermedi
Charlie zeka geriliği ile doğmuş bir bireyde. Annesi onun normal cocuklar gibi olmasi için doktorlara götürür. Baskı yapar. Kız kardeşi doğduğunda ise bakim evine gönderir. Buraya gönderilmesini istemeyen Hernan amca ise ona sahip çıkar ve bir fırına yerleştirir. Okuma yazma öğrenmek için gittiği kursta Alice ile tanışır. Alice Charlie yi bir
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,8bin okunma
Newlinsk’i aracılığıyla Filistin'den toprak isteyen Herzl’a,
Sultan Abdülhamid
Sultan Abdülhamid
Han'ın yanıtı : "Eğer Bay Herzl, senin bana arkadaşım olduğum gibi bir arkadaşın ise, ona nasihat et! Bu hususta bir başka adım atmasın. Ben bir karış toprak bile olsa toprak satamam. Zira bu vatan bana ait değil, milletime aittir. Benim milletim, bu imparatorluğu savaşta kanlarını dökerek kazanmışlar, onu kanları ile verimli kılmışlardır. Bu topraklar bizden sökülüp alınmadan evvel, biz onu tekrar kanlarımızla sularız. Benim Suriye ve Filistin alaylarımın efradı birer ikişer Plevne'de şehit düşmüşlerdir. Onlardan bir tanesi dahi dönmemek üzere muharebe meydanlarında canlarını vermişlerdir. Osmanlı Devleti, bana ait değil, Türk milletine aittir. Ben onun hiçbir parçasını veremem. Bırakalım Yahudiler, milyonlarını saklasınlar. Benim imparatorluğum parçalandığı zaman, onlar Filistine karşılıksız sahip olabilirler. Bizim cesetlerimiz taksim yapılabilir. Ben canlı bir vücut üzerinde ameliyat yapılmasına razı değilim."
Sayfa 37
Sezaryeni keşfettiler. Ameliyat, çocuklar... Rahimden doğamıyorlar artık. Kesip alıyorlar karnını annenin. Çocuğu çekip çıkarıyorlar... Çocuk! Anlayamıyor ne olduğunu... Doğumun o mucizevi hali! Anne, çocuk... Ve Rabb'imizin birliğini bozuyorlar... Cenabı Allah'ın... Yaratılış kelimelerinin yerlerini değiştiriyorlar...
Sayfa 156 - HayykitapKitabı okudu
Erkek olsaydım; diye bir akım çıkmış dfghj Kızlar çok özendiyseniz ameliyat paranız benden.🙋🏻‍♀️🙋🏻‍♀️
Reklam
Yılanın avını yemesi cerrahın insanı ameliyat edişi kadar ince bir iştir. Aletlerini büyük bir özenle kullanır.
224 syf.
10/10 puan verdi
·
57 günde okudu
Ruhun İlacı
Bu kitap tam anlamı ile bir ilaç. Bozuk ruhumuzun, kararmış kalbimizin, bizi ele geçirmiş olan nefsimizin çaresi bu kitabı her an başucunda bulundurmak. Kitabı bitirmem çok uzun sürdü, araya da bilerek başka kitap almadım. Ağır da olsa bitireceğim dedim, bazı günler sadece 2 sayfa okuyabildim, fakat bitti. Bu eserin yalnızca bana ağır geldiğini düşünmüştüm, araştırma yaparken bunun çok yaşanan bir hal olduğunu öğrendim. Bu eserde kalbi ve nefsi hastalıkların tedavisi maksatlı birçok prensip var, bu sebepten büyük üstadların bu kitabı önerdiğini öğrendim. Örneğin, Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri nefsinin ıslâhı için Fütuhu’l Gayb kitabını manevî bir ameliyat niyetiyle ve nazarıyla okumuş ve tavsiye etmiştir. Özetle, bu kitap bir hazine, benimse baş tacım oldu. Yolculuk öncesi kitapçıdan öylesine aldığım kitabın hayatıma bu kadar etki edeceği aklıma gelmezdi. Her müslümanın yoldaşı olacak nitelikte bir eser.
Fütuhu'l-Gayb
Fütuhu'l-GaybAbdülkadir Geylani · Sufi Kitap · 20191,455 okunma
Ağlamamak üzerine gizli bir sözleşme yapmış gibiydik. Kız kardeşim, ben ve annem. Üç insan, artık bedenlerine sığdıramadıkları acıyı nasıl gizleyebileceklerini hesap ediyordu. Hasta bakıcının getirdiği yeşil ameliyat elbisesi sözleşmenin sona erdiğini bildiriyordu adeta. Ağlamaya başladık. O kadar ağladım ki sonrasında hiç o günkü kadar ağlamadım. Kapıda bekleyen komşu kadınlar teskin etmeye çalışıyordu. Nazlı ellerimi tutup başımı göğsüne yasladı. Bir erkek ancak bir kadında sükûnet bulur. Bir süre sonra sustum.
Ameliyat olması kaçınılmaz hale gelmişti. Bıçak altına yatmak fikri her açıdan korkunç geliyordu. Gece uykularını bile kuş tedirginliğinde geçiren annem, tamamen kendinden geçeceği bir ameliyat uykusundan kalkamayacağını düşünüyordu. Biz de öyle düşünüyorduk.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.