Beyaz gövdesine bir torik saldırınca kahkahayla güldü. Balık vücudundan bir parça koparmıştı, hissettiği acı Martin'e neden orada olduğunu hatırlattı. İşin kendisiyle uğraşırken amacını unutmuştu.
Ne diyebilirim ki sana, varlığın sırları saklı senden, benden; bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizimki perde arkasında dedikodu; bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben.
Değişimin, tehlikenin ve güçlüklerin altından zihinsel çokyönlülükle kalkılması görmezden geldiğimiz bir doğa yasasıdır. Çevresiyle tam bir uyum sağlamış bir hayvan, kusursuz bir düzenektir. Alışkanlık ve içgüdü işe yaramaz hale gelmedikçe, doğa zekâya hiçbir zaman başvurmaz. Değişimin ve değişim gereksiniminin olmadığı yerde zekâ da olmaz. Ancak çok çeşitli gereksinimleri ve tehlikeleri gidermek zorunda kalan hayvanlar zekâdan yararlanırlar.
Pascal bir yerlerde şöyle diyor: " İnsan evriminin ilerleyişini incelerken felsefi akıl, insanlığı bireyler yığını olarak değil, tek bir insan gibi görmeli. "