Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
En Yakın Arkadaşımla Nasıl Tanıştım? How I Met My Bestfriend? Legendary!
Dünya tarihindeki en önemli Rus yazarları arasında yer alan Tolstoy... Aristokrat bir ailenin ferdi olan yazar, aile konağında meydana geldi. Para durumları iyiydi, Dostoyevski gibi yokluktan gelmiş bir yazar değil kendisi; ancak aile durumları hiç de iç açıcı değil. 2 yaşında(1930) annesini, 9 yaşında(1937) babasını kaybediyor. Çok iç açıcı bir
Çocukluk
ÇocuklukLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20107,1bin okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ah Iza, vah Etalka!
“Onu buraya getiren benim, uzun ve mutlu bir yaşlılığı olmasını arzu ediyorum. Öyleyse onun istediği gibi yaşamam icap ediyor. Oysa benim ne kabına sığmaz bir şefkate ne de desteğe ihtiyacım var, yalnızca sessizliğe gereksinim duyuyorum; yorgunum. Bu duruma alışacak mı? Ben alışacak mıyım? Ne olacak?” (s.99). Yaşam, anne karnına düştüğümüz andan
Iza'nın Şarkısı
Iza'nın ŞarkısıMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 20203,416 okunma
Reklam
143 syf.
5/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Öyküleri karışık bir sıra ile okudum ve en sevdiğim öykü, kitabın ilk öyküsü olan anneannemin son ölümü. Kitapta 13-14 yaşlarında hayatla pek arası olmayan ergenler konu edinilmiş. Ergenler diyorum çünkü hiçbiri sağlıklı düşüncelere sahip değildi karakterlerden. Kitap hakkında kötü konuşacağım çünkü pek beğenmedim. Tamam karakterler erken kaybetmişler, 13 -14 yaşındalar, hayata herkes gibi bakmıyorlar. Ama kimse kusura bakmasın da, ben bu yaştaki erkeklerin o kadar sapkınca düşüncelere sahip olacaklarını, sabahlara kadar barlarda takılacaklarını falan düşünmüyorum. Biraz abartılı bir durum bu bence, Örneğin bu kitabın bir öyküsünde kahramanımız gece yarısı bir bara gidiyor ve orada abisinin sevgilisini elliyor. Başka bir örnek vermem gerekirse, bir kahramanımız öğretmenini *** düşünüyor, başka bir karakterimiz aynı şekilde komşusunu. Bu liste çok fazla uzar ama ben gerçekten bu kitabı hiç beğenmedim o yüzden uzatmak istemiyorum. Konusu ilgi alanınızı çekiyorsa öneririm sonuçta benim beğenmediğim tek şey konusu. Onun haricinde dili basit, kolay okunan bir kitap. Konusu ile ilgili sıkıntınız yoksa keyifli okumalar hepinize :)
Erken Kaybedenler
Erken KaybedenlerEmrah Serbes · İletişim Yayıncılık · 20219,9bin okunma
Bazen sinirden mi gözlerim doluyor, sevgiden, özlemden, yoksa nostalji ihtiyacından mı bilemiyorum, herhalde alışkanlıktandır deyip uyuyorum. Beni bu çıkmazdan bir tek Yasemin kurtarabilirdi, o da düşünmek için biraz süre istedi. Yedi sene önce. Bazen amma uzun düşündü diyorum,daha çok günbatımlarında. Devletin yıkılmasını istiyorum.Yasemin düşünmek için süre istediği zaman hiçbir devlet büyüğünün araya girip işleri yoluna koymak için çaba sarf ettiğini görmedim. Hep boş vaatler, yaralar sarılmadı… -Anneannemin Son Ölümü- 
Anneannemin Son Ölümü
“… ve her şeyden önemlisi bitmek tükenmek bilmeyen yalnızlıklara katlanabilme gücüyle gönlüme taht kurmuş bir tiplemedir.”
143 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Hüdaverdi'nin saz arkadaşlarıydı mübarek :)
Emrah Serbes
Emrah Serbes
ile birlikte sevimli olduğu kadar yaramaz, çokbilmiş, boyundan büyük laflar eden bacaksızların olduğu, erkek çocuklarının dünyasına patinaj çekerek hızlı bir giriş yapıyoruz :) Kitabımız 8 ayrı öyküden oluşuyor; 1. Anneannemin Son Ölümü 2. Zannettiğin Gibi Değil 3. Korhan Ağbi'nin Kardeşi 4. Denizin Çağrısı 5. Cahide 6. Üst Kattaki Terörist 7. Alçakgönüllü Arzular 8. Kimi Sevsem Çıkmazı Alt metinde gündelik hayattaki sıradan insanları anlatırken... Samimi dili, eğlenceli bölümleri olan ve bana bol kahkaha attıran, neşelendiren bir okuma oldu :) Yeraltı edebiyatını sevdiğimi söylememe gerek yoktur herhalde ;) Kitapla kalın...
Erken Kaybedenler
Erken KaybedenlerEmrah Serbes · İletişim Yayıncılık · 20219,9bin okunma
Reklam
Anneannemin Son Ölümü
Bir derviş ya da bir manyakoğlumanyağın teki değilseniz olayları küçültmeden ya da büyütmeden, oldukları gibi kabul ederek yaşayamazsınız.
Sayfa 8
187 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitapta, Aleskey İvanoviç'in saplantılı aşkı ve kumar tutkusu konu alınmış.Dostoyevski ,emeksiz şansla kazanılan paranın verdıği hazzın ,kaybettiklerini geri alma hırsınınn ardından daha fazlasını istemenin insanı nasıl kumarbaza dönüştürdüğünü çok iyi aktarmış.Bunda bir süre kumarbaz olmasının etkisi olmuştur zannımca. Babaannenin katılmasıyla beraber roman benim için daha eğlenceli hale geldi .Babaanneyi, Emrah Serbes'in Anneannemin Son Ölümü öyküsündeki anneanneye benzettim ,ikisine de kanım çok ısındı. Kitap okuduğum klasiklere nazaran daha akıcıydı Okumanızı tavsiye ederim
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202368,4bin okunma
Anneannemin Son Ölümü
Sonuçta sevilen her kadın güzel bir şarkıdır, bütün sözlerini hatırlayamazsın belki ama melodisi aklında kalır.
Sayfa 18
Anneannemin Son Ölümü
“İşte o zaman Yasemin, düşünmek için biraz süre istemişti. O anda başka şeyler de söylemiş olabilir ama unuttum. Sonuçta sevilen her kadın güzel bir şarkıdır, bütün sözlerim hatırlayamazsın belki ama melodisi aklında kalır.”
Reklam
Anneannemin Son Ölümü
Anneannemin en önemli özelliği ölmemesi...hayatta kalma sanatını çok iyi biliyor.
Anneannemin Son Ölümü
“Ne olmuş?” “Anneannemiz ölmüş. Başımız sağ olsun.” “Oh my God!” Sırt çantamı alıp çıktım evden. Minibüse bindim, minibüsten inip otobüse bindim, sonra otobüs vapura bindi, vapurdan indi köprüden geçti, otogara girdi. Otogarda otobüsten indim çevreye baktım, tanıdık yerler değildi. Büfeye gittim, “Bu şehrin en işlek caddesi neresi acaba?” diye
Savaş benim çocukluğumdan geçip gitmişti. Ama korunaklı bir evin içinde biraz ürpererek hissettiğiniz fırtına gibi... Babamın konuşmalarından, ışıkların kapanmasından başka pek birşey hatırlamıyordum. Sonraları, Londra'da, benden yalnızca birkaç yaş büyük bir kadına rastlayacaktım. Bir gün o ölüm kamplarından birine götürüldülerini, çırılçıplak soyunduklarını, duşlardan gaz verilmesini bekledikleri o korkunç ölüm anını anlatacaktı bana. Ölümü bekledikleri o son birkaç dakikayı... Sonra gaz yerine su boşalmıştı duşlardan. Milyonlarca insanın öldürüldüğü o inanılmaz karabasandan yalnızca bir şans, beklenmedik bir şans kurtarmıştı onları. Trenlerde titreyerek ölüme götürüldüklerinde henüz küçücük bir kızdı. Benim evimizin bahçesinde seksek oynadığım günlerden sözediyordu. Ve belki de o günlerin birinde, annemin beni çağırıp saçlarımı taradığı, çayla kurabiye yediğim öğleden sonralardan birinde, o sakin Ankara baharında, belki Kandilli'de, anneannemin evindeki yaz günlerinde, o, benden yalnızca birkaç saat uzaklıkta bir yerde, bir trende titreyerek bilinmez bir yolculuğa çıkmıştı. İşte böyleydi. Yalnızca birkaç saat... Yalnızca birkaç yüz kilometre... İnsan, ne o toplu mezarların izlerini gördüğünde, ne o filmleri izlediğinde, ne o kitapları okuduğunda gerçeği tam olarak anlıyor.
330 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
📚📚📚 Uzun zamandır elimde eziyet ettiğim bu kitabı bitirince anladım ki her şeyin doğru zamanı var ve o zaman geldiğinde istesek de istemesek de o olucak. Anneannemin ölümünden çok önce başladığım kitabı ölümünden sonra bitirmek nasip oldu. Mustafa Ulusoy'un başarılı kaleminden sürükleyici,akıcı ve etkileyici bir kitap Hayat Apartmanı. Mualla
Hayat Apartmanı
Hayat ApartmanıMustafa Ulusoy · Kapı Yayınları · 2017905 okunma
143 syf.
10/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Ergen hayatları bu kadar mükemmel anlatılabilirdi. Bütün detaylarına inilmiş bütün hisler yaşanmış gibi... Favori hikâyem en baştaki "Anneannemin son ölümü". Kendim kahkaha attığımda kitabın bir alt satırında da " ha ha ha " yazan hayatımdaki ilk ve tek kitap. Favori final cümlem ise kitabın da son cümlesi olan ve sorunun, iyi insanları anlamayan aptallarda olduğunu vurgulayan " Lambanın ucuzumdan takmışlar, yanmamasının bizimle bir alakası yok" cümlesidir...
Erken Kaybedenler
Erken KaybedenlerEmrah Serbes · İletişim Yayıncılık · 20219,9bin okunma
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.