Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Üşüyorsun, çünkü yalnızsın, içinde gömülü duran ateşi hiçbir insan yakınlığı alevlendiremiyor. Hastasın, çünkü duyguların en güzeli, insanoğluna bahşedilen en tatlı, en yüce duygu senden uzak duruyor. Aptalsın, çünkü o kadar acı çekerken mutluluğu yanına çağırmaktan kaçıyorsun, onun seni beklediği yere doğru bir tek adım atmaya bile yanaşmıyorsun.
'Aklımı kullandığımdan beri, "Çok kalpsizsin.!" diyorlar.. Kalbimi kullanırken de, "Çok aptalsın.!" demişlerdi..
Reklam
Üşüyorsun; çünkü yalnızsın, içinde gömülü duran ateşi hiçbir insanın yakınlığı alevlendirmiyor. Hastasın; çünkü duyguların en güzeli, insanoğluna bağışlanan en tatlı, en yüce duygu senden uzak duruyor. Aptalsın; çünkü onca acı çekerken gene de mutluluğu yanına çağırmaktan kaçınıyorsun; onun seni beklediği yere doğru bir adım atmaya bile yanaşmıyorsun.
Sayfa 277 - Can klasikKitabı okuyor
"Süslü bir kız zaten hiç olmadım ve benden beklediği hiçbir şeyi yerine getirmedim. Muhtemelen bunlardan dolayı bitti ilişkimiz. Ona yeterli gelseydim beni bırakmazdı.” "Bu şekilde düşünüyorsan eğer, aptalsın. Senin için doğru olan kişi her ne olursa olsun seninle aynı yolda yürümekten vazgeçmezdi. Sen onun için yeterince iyi ya da kötü değildin, sen onun için doğru değildin sadece."
Kendimizi hep tek kişi olarak değerlendirme eğilimindeyiz. Halbuki fiziken ve zihnen tek olsak da içimizde iki parça var, sağlıklı ben ve sağlıksız ben. Bu iki ben, her insanın içinde mevcuttur. Ama eğer sağlıksız olan “ben”in sesi daha çok çıkıyorsa, seni o yönetiyorsa, diğer tarafın ezilir, aşağılanır ve ihtiyacı olan ruhsal besinleri karşılayamaz. Bunun sonucunda içinde bir boşluk hissedersin, sıkıntı, mutsuzluk, değersizlik ve sevgisizlik sarar her yanını. Hayatın doğal zorluklarında bile, içindeki sağlıksız sen, seni suçlar. “Sen aptalsın, sen yapamadın, sevilmiyorsun işte, değersizsin, önemsizsin” der. Ve sen sağlıksız seni, kendin zannedersin, onun söylediklerini doğru kabul etmeye başlarsın... Ve sonuç, senin adına hüsran olur.
Üşüyorsun çünkü yalnızsın, görüştüğün hiç kimse içindeki ateşi yakamıyor; hastasın çünkü en güzel duygular, insana bahşedilmiş en tatlı ve en yüce duygular senden hep uzakta; aptalsın çünkü acı çekmene rağmen seni bekleyen şeylere ulaşmak için ne onlara gel diye işaret ediyor ne de kendin bir adım atıyorsun.
Reklam
içi, tanıdığı herkesle dolu olarak yaşamanın nedenini annesine sorduğunda, “çünkü aptalsın!” yanıtını alıyordu. düşüncelerini ölmeden bağışlamış bir hayırsever olamayacağına göre annesinin biçtigi sıfatı kabul ediyordu.
122 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabalar kitapsevenherkes ailesi bugün size kişisel gelişim kitaplarını sevmeyenler için sevebileceğiniz bir kişisel gelişim kitabı ile geldim. Hayatı daha iyi, güzel yaşamak için bu 4 maddeyi hayatımıza geçirelim. Kendimizle 4 anlaşma yapalım. 1- Söz büyüdür. 2- Hiçbir şeyi kişisel alma. 3- Varsayımda bulunma. 4- Yapabildiğinin en iyisini
Dört Anlaşma
Dört AnlaşmaDon Miguel Ruiz · Ötesi Yayıncılık · 202311bin okunma
Dünyaya düşkün yararcıyla dindar insan arasındaki fark budur. Bunlardan ilki, “Bak, ne kadar mutluyum. Para kazanıyorum ve kafamı dinle bozmuyorum. Onu araştırmak mümkün değil, zaten onsuz mutluyum ben,” der. Buraya kadar sorun yok, en azından yararcılar için. Fakat bu dünya feci bir yer. Eğer bu insan başka insanların canını yakmadan bir şekilde mutlu olabiliyorsa, yolu açık olsun. Ama eğer bana gelip, “Bunu sen de yapmalısın, yapmazsan aptalsın demektir,” derse ben de, “Yanlış düşünüyorsun çünkü sana zevk veren şeylerin benim için en küçük bir çekiciliği yok. Birkaç altın peşinde koşacak olsam hayatımın bir anlamı kalmaz! O zaman ölsem daha iyi!” derim. Dindar biri böyle cevap verir.
“Bu gülünç duygular için, “aptalsın” dedim kendi kendime. Şuurlu bir şekilde alay ettim kendimle; çok acı ve mantıklı konuştum, gözyaşlarımı tutmak için sımsıkı yumdum gözlerimi.”
Reklam
"Üşüyorsun; çünkü yalnızsın, içinde gömülü duran ateşi hiçbir insanın yakınlığı alevlendirmiyor. Hastasın; çünkü duyguların en güzeli, insanoğluna bağışlanan en tatlı, en yüce duygu senden uzak duruyor. Aptalsın; çünkü onca acı çekerken gene de mutluluğu yanına çağırmaktan kaçınıyorsun; onun seni beklediği yere doğru bir adım atmaya bile yanaşmıyorsun."
"Neyi değiştirecektin Kumru?" dedi Uraz, "Ailenin seni istememesini mi? Hayatın boyunca sana dışlanmış hissettirmelerini mi değiştirecektin? Sen acıyı seven bir aptal değilsin. Aptal olanlar sana bunları yaşatanlar. Sen bunca acıya rağmen bu hale gelecek kadar güçlüsün." Uraz benimle öfkeyle konuşurken ona acı içinde güldüm. "Bu hale gelecek kadar derken? Ne haldeyim ben Uraz? Ne başardım? Hayallerimi bile gerçeklestiremedim." Uraz elindeki tencereyi ocağa bıraktı ve tahammülsüzce bana döndü. "Sendeki her şeyi bir ben görüyor olamam değil mi?" dedi. "Bende ne görüyorsun ki?" dedim gözyaşları içinde, "Ne görebilirsin? Kimim ben? Sevilecek neyim var?" 'Tamam,' dedi, "Pes ediyorum. Sen gerçekten de acıyı seven bir aptalsın. Böyle düşünmek istiyorsan düşünmene yardımcı olayım. Sevdiğim bir şarkı var, hatırlat da yukarı çıktğımızda sana onu dinleteyim. "Hangi şarkı?" diye sordum sessizce. Ruhum sakinleşmişti. Uraz'ın öfkesi beni sakinleştirmişti.
“Üşüyorsun, hastasın ve aptalsın.” “Kanıtla o zaman” diye yanıtladım. "Üşüyorsun; çünkü yalnızsın, içinde gömülü duran ateşi hiçbir insanın yakınlığı alevlendirmiyor. Hastasın; çünkü duyguların en güzeli, insanoğluna bağışlanan en tatlı, en yüce duygu senden uzak duruyor. Aptalsın; çünkü onca acı çekerken gene de mutluluğu yanına çağırmaktan kaçınıyorsun; onun seni beklediği yere doğru bir adım atmaya bile yanaşmıyorsun."
Sayfa 273Kitabı okudu
"Her şeyi yeniden başlatabilecek kadar aptalsın."
Sayfa 26 - Aksoy Yayıncılık
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.