Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ekonomi Cephesinde
..Hep ileri sürüldü. Türkiye’nin yabancı sermayeye kapılarını açmasının sorumluluğu, 1950 yılında seçimleri kazanarak hükümet kuran Demokrat Parti’ye yüklenildi. Tarihin kesinlikle saptırılmasına yönelik bir çaba. Bu alanda Demokrat Parti ile daha önceki iktidar partisi CHP arasında hiçbir sorumluluk farkı yok. Türkiye’nin yabancı sermayeyi daveti bir önemli politika haline getirmesi 1947 yılına ait bir gelişme. 1947 yılında hem yabancı sermaye için yeni düzenlemeler yapıldı, hem de 1947 yılında yabancı sermayeyi davet, ekonomi politikasının temel bir ilkesi haline getirildi..
Sayfa 240 - Kırmızıkedi
1950’de “Yeter Söz Milletindir!” sloganıyla seçimleri kazanıp iktidar olan Demokrat Parti’nin 1950-1960 arasındaki iktidarı; baskıcı, gerici, laiklik­ten ve bağımsızlıktan büyük ödünler veren, muhalefeti ezmeye, basını ve yargıyı kontrol altına almaya çalışan son derece anti­ demokratik bir iktidardır.
Sayfa 191Kitabı okudu
Reklam
7 Haziran 1945’te Celal Bayar ile üç parti üyesi - o tarihte pek tanınmayan Adnan Menderes, milliyetçi tarihçi Fuat Köprülü ve Atatürk’e yaltaklanışı meclise âdeta atasözü biçimini almış olan Refik Koraltan, serbest parti politikası isteyen bir önerge verdiler. Halk Partisi’nden atılınca, 1946 Ocağında Demokrat Parti’yi kurdular. 1944 yılında
Sayfa 605Kitabı okudu
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Adnan Menderes inkılaplar bahsinde, 14 Mayıs 1950 seçimleri sonucunun memlekette en büyük inkılap olduğunu sık sık tekrarlamıştır: "14 Mayıs seçimleri ile memlekette, şimdiye kadar yapılanlarla ölçülemeyecek ehemmiyette büyük bir inkılabın en mühim merhalesi açılmıştır."
Sayfa 65 - Remzi Kitabevi
Reklam
Zaman olur, toplum denizlerinde sular çalkalanır. Toplumun derinliklerinde uyuyan nice insanlar ve nice davalar su yüzüne çıkarlar. Bu denizlerin yüzünde yüzen nice şöhretler, nice davalar da suların dibine çökerler… 14 Mayıs 1950 seçimleri ile Türkiye, böyle bir Suların Çalkalanışı devrine girdi…
Sayfa 11 - Remzi Kitabevi
Tam tek parti!
Bu sivil darbeye karşı, 27 Mayıs hareketi yapılmıştır. Şimdi talihsizlik burada; yani Türkiye çokpartili düzene geçtiği anda o yapı,toplumsal ve ekonomik yapı, o çokpartili düzeni destekleyecek olgunlukta değil. Ne gelişmiş bir sermaye sınıfı var, ne de bilinçli, örgütlü bir işçi sınıfı. Ama yine de sabırla o olgunluğa kavuşturulabilirdi. Fakat Soğuk Savaş. bunun üstüne gelip de dincilik ve milliyetçilik, rejimi kıskaca alınca, Demokrat Parti de seçimleri kazandıktan sonra demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri geliştireceğine bunları sınırlayınca, kısıtlayınca, demokrasi deneyi fiyasko ile sonuçlandı. Demokrasi Türkiye'de maalesef bir sağ partinin otoriter iktidarı gibi algılanmaya başladı. 1950'den gelen ve bugün de karşımızda duran sorun da budur.
Sayfa 150 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 1.Basķı Mayıs 2009Kitabı okudu
Hemen 1950 seçimleri sonrasındaysa, solu şöyle tanım­layacaktır: "Biz solculuğu bugün 'Bu memleketin aleyhine ve zararına çalışan kuvvetlerin ajanı olma' manasına alıyoruz."
Milletin Emanetini Millete Vermek Tek partili sistem ve 1946 seçimleri üzerinden kendisini eleştirenlere de şu anlamlı yanıtı vermişti: "Ne olmuş, 1946'yı almış 1950'ye getirmişim. Kusurları günden güne düzeltmişim. Milletin emanetini almış, millete vermişim."
95 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.