Bana bahşedilen, hayatın içimde duyduğum sesini takip etmek; anlamını ve amacını tam bilemesem de, beni neşeli yollardan alıp giderek daha karanlık, daha belirsiz yollara götürse de, bu sesi takip etmek.
Rüyalar REM uykusu (hızlı göz hareketli uyku) olarak adlandırılan uyku evresiyle ilişkilendirilir. (Bu evrede gözler kapalı göz kapaklarının altında, belki rüyada görülen görüntüleri takip etmek için, belki de tamamen gelişigüzel bir şekilde hareket eder.) REM uykusuyla cinsel uyarıların arasında güçlü bir bağlantı vardır. Deneklerin REM uykusuna geçtiklerinde uyandırıldıkları ve kontrol grubunun rüya görmedikleri anlarda gece boyunca aynı sıklıkta uyandırıldıkları deneyler yapıldı. Birkaç gün sonra, kontrol grubundaki deneklerin biraz uyku sersemi oldukları, ancak diğer deneklerin - rüya görmeleri engellenen deneklerin - gündüz vakti sanrılar gördükleri gözlemlendi. Bu şekilde yalnızca belirli anomalilere sahip olan az sayıda insanın sanrı görmesi sağlanmaz, bu koşullara maruz bırakılan herkes sanrı görebilir.
Her fikir seni büyüsüne takıp sürüklüyor. Bunu bildiğin için, dışarıdan gelen tesirlere kafanla değil, inadınla mukavemet ediyorsun. Bu inat nedir bilir misin? Şahsiyetsizliğin yerini alan kör ve karanlık bir benlik duygusudur. Insanı saadete de, felâkete de götürebilir. Önünü görmediği için düzlükle uçurum arasındaki farkı, adımını attıktan sonra anlar. Sen bu eksiğini tamamlamak için daima hesaplı hareketi de seviyorsun. Kadınların hemen çoğu böyledir, fakat senin kadar değil. İdraklerine ve iradelerine ait noksanları hesapları ve hileleriyle telâfi etmek isterler. "Kadının fendi..." hikâyesi. Bu "fend" kelimesinin sonundaki lüzumsuz "d" harfi yok mu? Bu harf onların cehaletini ve sırf iç güdüleri ile elde ettikleri iptidaî hile tekniğini yüksek bir "fen" zannettiklerini gösterir. En yüksek mekteplerde okumak onları mutlaka bu karanlıktan kurtaramaz, çünkü bilmek için bilgi kâfi değildir, anlamak da lâzımdır.
Bana bahşedilen, hayatın içimde duyduğum sesini takip etmek; anlamını ve amacını tam bilemesem de, beni neşeli yollardan alıp giderek daha karanlık, daha belirsiz yollara götürse de, bu sesi takip etmek.
.
" Takdirin cilvesi anlaşılamaz! Âlemdeki hadiseler herkesi şaşırtır. Her sabah ve aydınlığı, sıkıntılı gece takip eder. Birkimsenin çok ince hesaplarının mükemmel bir şekilde yerine geldiği görülemez. Geçmiş kuvvet verir. Şu ân akıp gitmektedir, gelecek ise pek karanlık görünür. Ölüm hayatla dosttur. İnsan ömrü, yapraklar üzerinde parlayan çiy taneciklerine benzer ki güneş doğar doğmaz kaybolur erir gider. Bir kere geçmişe dönelim; dünyada bıraktıkları eserlerden dolayı yüce olduklarını düşündüğümüz o insanlar nerede? Şüphe yok ki kara topraklar içinde...
Yok yok topraklar içinde değil; her biri zerreler halinde toza bulanmış, unutulmuş yokluk köşelerinde yer tutmuşlardır. "
"Şimdi söyle bana," diyordu William, "Niçin? Bu kitabı niçin ötekilerden daha çok korumak istedin? Kara büyüye ilişkin kitapları, içinde belki de Tanrı'nın adına sövülen sayfaları neden uğrunda cinayeti göze almaksızın sakladın da bu sayfalar için hem kardeşlerini hem de kendini lanetledin? Güldürüden söz eden birçok başka