Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dışarda sert olsan bile eşine yumuşak ol:)
Hz. Ömer’i, haksızlığa tahammül etmeyen, haksızlık karşısında tavizsiz duruşuyla tanırız. Peki Hz. Ömer’in, aile hayatın­daki tu­tumu ve durumu, eşine karşı davranış ve muamelesi nasıldı, merak ediyor musunuz?   Aile içinde eşlerin birbirlerine nasıl davranmaları gerektiğini ve kadının aile i­çin­de ve kocasına karşı durumunu Peygamberimiz’den
semerkandKitabı okudu
Çorak bir arazi mi gördün bilki Yahudi geçmiştir.
(Hristiyanlığı bozan yahudi vezir. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim.) Taassub yüzünden hıristiyanları öldüren yahudi pâdişahın hikâyesi • Yahudiler arasında, Îsâ düşmanı ve hıristiyanları öldüren zâlim bir hükümdar vardı. 325 • Halbuki peygamberlik zamanı ve nöbeti Hz. Îsâ'ya gelmişti. Mûsâ devri geçmişti. Öyle olmakla beraber o
Sayfa 33 - ÖtükenKitabı okuyor
Reklam
İşarat-ül İ'caz: 3 Nükte Mevcut
ﺑِﺴْﻢِ ﺍﻟﻠّٰﻪِ ﺍﻟﺮَّﺣْﻤٰﻦِ ﺍﻟﺮَّﺣِﻴﻢِ ﻭَ ﺑِﻪِ ﻧَﺴْﺘَﻌِﻴﻦُ Tenbih: İşaratü'l-İ'caz Tefsiri; eski Harb-i Umumî'nin birinci senesinde, cephe-i harbde, me'hazsiz ve kitab mevcud olmadığı halde te'lif edilmiştir. Harb zamanının zaruretinden başka, dört sebebe binaen gayet muhtasar ve îcazlı bir tarzda yazılmış; Fatiha
Sayfa 5 - Zehra Yayınları
Bütün Alıntılar
Kolları Baglı Doğanlarınız "Siz bilmezsiniz oğul. Sizin büyük dedeniz kuşçuydu. Çok iri doğan kuş- ları besler büyütürdü. Kanca gagalı, yeşil cam gözlü, iri pençeli avcı kuşlarını kolundan indirmezdi hiç. De- deniz silah taşımazdı. Atı vardı, iyi biniciydi. 'Kaçanı kaçanla, uçanı uçanla yakalamak gerek,' derdi. Kara, marsık
Beden eğitimi fenaydı, voleybolsa en fenası. Beth topa bir türlü düzgün vuramıyordu. Ya topa sertçe şaplak atıyor ya da rasgele sektiriyordu. Bir keresinde parmağını o kadar kötü incitti ki hemen şişiverdi. Kızların çoğu kahkahalarla bağrışarak oynuyor ama Beth aynısını hiç beceremiyordu. ... Haksızlıktı bu. Sportmenlik Beth'i hiç
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
Reklam
Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın. Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
Hem de hakaik-i tarihiyedendir(tarihi hakikatlerdendir)ki: Bir şahıs çok fenlerde(ilimlerde) meleke sahibi ve mütehassıs(uzman) olamaz. Ancak ferîd(eşsiz) bir adam, dört veya beş fenlerde mütehassıs olabilir. Umuma(hepsine) el atmak, umumu terk etmek demektir. Bir fende meleke, o fennin suret-i hakikiyesidir(gerçek suretidir). Onunla temessül etmek(görünür olmak)gerektir. Zira bir fende mütehassıs ve malûmat-ı sairesini mütemmime(diğer bilgilerini tamamlayıcı) ve meded verici etmez ise malûmat-ı perişanından(bilgilerinin dağınıklığından) bir suret-i acibe(acayip suret) temessül edecektir. Tenvir(aydınlatmak) için bir latîfe-i faraziyedir: Nasılki başka âlemden bu küreye gelen tasvirci bir nakkaş(sanatkâr) farz olunsa; halbuki ne insanı ve ne insanın gayrısı, tam suretini görmemiş belki herbirisinden bazı a'zâsını görmekle insanın tasviri veyahut gördüğü eşyanın umumundan bir sureti tasvir etmek isterse; meselâ: İnsandan gördüğü bir el, bir ayak, bir göz, bir kulak, yarı yüz ve burun ve amame(sarık) gibi şeylerin terkibiyle(bir araya getirmesiyle) bir insanın timsali(örneği); yahut nazarına tesadüf eden atın kuyruğu, devenin boynunu; insanın yüzünü, arslanın başı bir hayvanın sureti yapsa; nasılki imtizacsızlıkla(uyuşmasıyla) kabil-i hayat(canlılığa kabiliyetli) olmadığı için şerait-i hayat(hayat şartları) böyle u'cubelere(şaşırtıcılığa) müsaid değildir diyecekler ve nakkaşı müttehem(itham) edecekler. Şimdi bu kaide, fenlerde aynen cereyan eder. Çaresi odur ki: Bir fenni esas tutup sair(diğer) malûmatını avzen(havuz) ve zenav(suların biriktiği yer) gibi yapmaktır.
Aslında bu dünya, bir zindandir. Biz de bu zindanda bulunan mahbuslanz. Ey Hakk'ı arayan kişi, zindanın duvarımı del de kendini kurtar Dünya nedir? Dünya Allah'ı bilmemek, Allah'tan gafil olmaktır Yoksa kumaş, para, kaden ve evlåd değildir." Mala, din için, Allah için sahib olanlar hakkında. Resulullah Efendimiz: "Bu ne güzel, ne hayırlı mal." diye buyurdu ( "Bir gün Hz. Fahr-i âlem'e: 'Dünya ne dir?' diye sormuşlar. Fahr-i Alem Efendimiz aynen şunları söylemiş; 'Seni oyalayan, seni Allah'tan gafil kılan ne varsa senin dünyan odur." Sari Abdullah Efendi, Mesnevi Şerha, c. II, s. 56.)
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
70 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.