Arka kapak yazısı
Hiçbir çocuk kötü olarak dünyaya gelmez. Yetiştirilme biçimi, yaşadıkları, çevresi ve travmaları şekillendirir davranış ve yaşam biçimini. Dolayısıyla, kötü veya suçlu olarak adlandırabileceğimiz insanların büyük bir bölümü bu şekilde gelmez dünyaya. Daha bebekliklerinde bile gelişmeye başlar, ilerleyen süreçte nasıl biri olacağı. Aile veya kardeşler arasında konumlandırıldığı yer, okul çevresi, sosyal çevresi gibi ikili ve çoklu ilişkileri, kişinin hayatta kalma ve varlığını gösterme biçimini belirler. Kiminin karakteri eksik kalmıştır, kiminin eğitimi. Kiminin doğruları yanlıştır, kimi de yetiştiği karanlıkta kendi karartmıştır doğrularını; hayatta kalmak için. "İnsan 7 yaşında ne ise, 70 yaşında da odur" Tembelliğini bir kenara bırakırsak, bu kadar çeşitli psikiyatrik ve karakteristik vakayı tek tip bir uygulama ile, yani sadece dört duvar arasında bir süre hapsedip sonra serbest bırakarak düzeltmeye çalışmak ne kadar faydalı? Bence saf kötülüğü temsil ederek müebbet cezayı hak edenler dışındaki suçlular, ceza almanın yanı sıra rehabilite edilmeli. Edilmeli ki tekrar topluma karıştığında ne tehdit olsun, ne de tehdit olarak görülsün.
https://ritimsanatyayinlari.com/urun/selahattin-tomar-islahat/Kitabı okudu
Osmanlı'da fıkıh alimleri de tıp eğitimi alırdı.
Reklam
AKINCILAR ?..
*Gaza kim ettiler Allahu ekber Dediler her nefes Allahu ekber* Aşıkpaşazâde'nin, dillerinden bir nefes dahi Allahu Teâla'yı düşürmeyen ve onun uğrunda gazâdan başka bir iş düşünmeyen yiğit dilâverler diyerek övdüğü Osmanlı akıncıları, hafif süvari birliklerindendir. Temelinin Osman Gazi zamanında Köse Mihal tarafından atıldığı rivayet olunur. Uç
Sayfa 61 - Kartal Kanatlı YiğitlerKitabı okudu
Aslında tomografide ne olduğunu görmek için tıp eğitimi almış olmak gerekmiyordu. Kafamın tam ortasında büyük bir boşluk vardı ve yaşadıklarım beni yanıltmıyorsa, kolay kolay dolacağa da benzemiyordu.
Aldığı tıp eğitimi Clarke'a her olasılığı değerlendirmeyi, hatta en acımasız olasılıkla en başında yüzleşmeyi öğretmişti. Ama kafasında en kötü senaryoyu tasarlamaya çalışmakla, bunu bir başkasının ağzından duymak arasında çok büyük fark vardı.
İslam dünyasında tıbbın hızlı ilerlediği sıralarda, Avrupa' da karanlık çağ yaşanıyordu. Anotomi ve cerrahiye ilişkin çoğu bilgi yitirilmişti. Dua ve mucizeyle tedavi çok yaygındı. Tıbbi tedavi uygulayan hekimlerinse soyu neredeyse tükenmişti. İlaç yerine ilahiler, şerbetler , yıldız falları ve muskalar işbaşındaydı. Kadavra kesimi sınırlandırılmış ya da yasadışı ilan edilmişti; yani tıp eğitimi alan birinin insan vücudu hakkında bilgi edinmesi olanaksızdı. Tıbbi araştırmalar bir durgunluk dönemine girmişti.
Sayfa 6 - 3.BasımKitabı okudu
Reklam
574 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.