Orhan Kemalin Everest yayınlarından çıkan açıklamalı baskısıyla okuduğum kitabını nihayet bitirdim. :)
*Konu olarak* Sosyal bir roman. Yoksulluk, insan ilişkilerinin yok oluşunu, kadına bakış ve kadın erkek ilişkilerini, dinsel yapıyı da içine alan eleştirel bir sosyal roman daha doğru olacaktır.
Insan ve insan bedeninin sömürülmesi hakim olan tema diyebiliriz.
*Anlatım teknikleri* Tanrısal bakış açısı ve anlatıcı şeklinde kurgulanmış bir eser. Baba evinde ve Küçük Adam serisinde olan kahraman bakış hikayesi yerine bu eserde Tanrısal bakış açısını kullanmış yazar.
Romanda , leitmotiv kullanılmış.Giriş kısmında Yusufun emmisinin Gurbete düştün mü ile başlayan cümleleri örnek olarak verilebilir.Bilinç akışı da romanda geçen teknık kullanımlar arasında. "Yusufun köye dönerken ölen arkadaşları için köylüye neler söyleyeceğini düşündüğü kısım (syf373)
Iç monolog örnekleri ve diyalog sıklıkla karsımıza çıkan teknikler arasında.
Konu olarak ,Moran'ın ifade ettiği gibi Ayrılma, sınav ve Dönüş şeklinde mitlerle benzerlik barındırıyor.
Roman eleştirisi olarak,
Batoz ustasının Beethowen sevmesi, Yusufun emmisi ve yengesinin çok fazla kullanılması, uzun diyaloglar sıktı diyebilirim.
Romanda Yusufun oğlu Memed, Gurbet Kuşları romanında, Bethoven seven usta da Dünya Evi romanındaki Şaban karakteri ile karsımıza çıkıyormuş. O halde nehir roman örgüsü de kullanilmis diyebiliriz.
Dorian Gray’in Portresi
Oscar Wilde’ın 1891 yılında yayımlanan felsefi romanıdır. An itibari ile tam 132 yıl geçmiş. Öyle bir roman okudum ki kitabın kapağını kapattıktan
