Hakim-Biemrillah'ın Ölümü
Kahire ve Fustat'ta ortaya çıkan problemler Hâkim-Biemrillah'ın aldığı önlemler sayesinde çözülürken, muammalı bir şekilde dünyadan ayrıldı. Hâkim-Biemrillâh 27 Şevval 411/13 Şubat 1021 gecesinde mutad olduğu üzere Kahire'nin güneyindeki Mukattam dağına çıktı. Karâfe'ye vardığında korumalarının kendisini beklemelerini taleb etti ve onlardan uzaklaştı. Ondan sonra da kayıplara karıştı, ne ölü ne de diri olarak bir daha kendisin den haber alınamadı. Aramaların beşinci günü Hâkim-Biemrillah'ın bindiği eşek yaralı olarak bulunduğunda, giydiği elbiselerde de bıçak izleri vardı.
Sayfa 290 - ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARI ANKARA, 2018 İNCELEYİCİLER, PROF. DR. CASİM AVCI PROF. DR. RAMAZAN ŞEŞENKitabı okuyor
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpâre, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında.
Bir garip rüyâ rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgârda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.
Başım sükûtu öğüten
Uçsuz, bucaksız değirmen;
İçim muradına ermiş
Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim...
"Ne bugün ne de yarın çalışabileceğim... Bir aydır bu hep böyle."
Sayfa 30 - İç İçeKitabı okudu
Yeni Bir Tarih Paradigması ve Ömer Lütfi Barkan adlı bölümden
Barkan'ın kuşağı , fikirleri İmparatorluk ile Cumhuriyet arasında şekillenmiş bir kuşaktır. Özellikle 1900'lü yılların başında doğan bir grup akademisyen ve aydının görüşlerine bu gerçek yansımıştır . Bu kuşak içinde yer alıp Barkan dışında ilk akla gelenler arasında Mükrimin Halil Yinanç , A. Süheyl Ünver , Ekrem Hakkı Ayverdi , Faik Reşit Unat , Abdülbaki Gölpınarlı , R. Oğuz Arık , S. Nüzhet Ergun , Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu , Ahmet Hamdi Tanpınar , Hilmi Ziya Ülken , Hasan Ali Yücel ve Orhan Şaik Gökyay gibi isimleri zikretmek mümkündür . Bu grubu 1910'lu yıllarda doğan Sabri Ülgener , Niyazi Berkes , Mümtaz Turhan , Nurettin Topçu , Kemal Tahir ve Behice Boran gibi isimlerin öne çıktığı ikinci bir grup takip etmiştir . Bu noktada , adı geçen ve çoğu akademisyen olan bu aydın grubunun etkilendikleri ve destek aldıkları başka bir gruptan da söz et- mek gerekir . Bunlar arasında Ziya Gökalp , Bursalı Mehmet Tahir , Ali Emiri , İsmail Saib Sencer , İbnülemin Mahmut Kemal İnan , Muallim Cevdet İnançalp , Osman Nuri Ergin , Yahya Kemal Beyatlı ve Fuad Köprülü ' yü öncelikle zikretmek gerekir.
Gerçekten bu insanlar belli bir etkileşim çerçevesi içinde çok ciddi bir fedakârlıkla çalıştılar ve çok şey ürettiler . Kimi Türk tarihini , kimi Türk düşüncesini , kimi Türk edebiyatını inceleyerek eserlerini ortaya çıkardılar . Aralarında siyaseti tercih edenler de oldu . Ama neticede hepsinin ortak çabası Türkiye'nin meselelerini omuzlama ortak paydasında buluştu .
Sayfa 38 - Doğu-Batı YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Bir aydır, belki daha fazladır yaşamıyormuşum gibi hayatın içindeki her şeye karşı tepkisizdim.
Sayfa 105Kitabı okudu
Tsinandali'de esir alınan Prensesler ve Madam Drancy, acı ve korku dolu bir diyara doğru yol alıyordu. Başlarındaki dağlılar, esirleri kendi malı gibi görüyorlardı. Onları İmam'a teslim ettiklerinde büyük bir mükafat alacaklardı. Fakat dağlılar, esirlerinin önemi ve konumunun farkındaydı. Son derece gaddar tavırlar sergileseler de kimse
Tsinandali'de esir alınan Prensesler ve Madam Drancy, acı ve korku dolu bir diyara doğru yol alıyordu. Başlarındaki dağlılar, esirleri kendi malı gibi görüyorlardı. Onları İmam'a teslim ettiklerinde büyük bir mükafat alacaklardı. Fakat dağlılar, esirlerinin önemi ve konumunun farkındaydı. Son derece gaddar tavırlar sergileseler de kimse
Kuzey Kafkasya Birliği
Çeçen İsyanları tüm çabalara rağmen istenen başarıya ulaşamayınca Kafkasya'da Rus egemenliği uzun süre devam eder. Yıllar sonra Kuzey Kafkas Birlik İcra Komitesi de kendine verilen yetkiye dayanarak 11 Mayıs 1918'de Kuzey Kafkasya'nın bağımsızlığını ilan eder. Bu tarihi belgede şöyle deniliyor:
1- Kafkas Dağlılar Birliği,
Doktorun memleket meseleleri ve aydın konuşmalar dediği şey hakikatte alelade dedikoduydu.
Sayfa 135Kitabı okudu
Cebinden kordonsuz, küçük bir saat çıkardı. Avucumun ortasına bıraktı….
İki aydır işlemiyor. Baba yadigarı. Onun için çok severim. Nesi var acaba ?
Hata dedim. Hem de büyük hata. Elbette işlemez. Kordonsuz saat, yularsız hayvan, nikahsız kadın gibidir. Saatini seven evvela bir kordonla kendisine bağlar.
Sayfa 186Kitabı okudu
Hakikatte altı aydan beri bir buzdolabında yaşıyor gibiydim.
Sayfa 297Kitabı okudu
Evliya Çelebi ömür adam... On ciltlik Seyahatname'si için, çok söylenmiş ve yazılmış... Benim yapabileceğim en kısa özet, onun "ömür adam" olduğudur. Bu denli görkemli ciddi bilgiyi, gerçeklerin uzağında öylesine sevimli yakıştırmalara buluyor ki yazılar "vazgeçilmez" oluyor. (...) Ahmet Hamdi Tanpınar: "Ben Evliya Çelebi'yi tenkit etmek için değil, ona inanmak için okurum ve bu yüzden de daima kârlı çıkarım" diyordu.
Sayfa 22Kitabı okudu
Kaç aydır, sadece sarsıntı halindeyim...
Sayfa 388Kitabı okudu
Altı-yedi aydır elime kalem aldığım yok. 'yazmayan yazar' mı denir bana? Anlaşılan yazar falan değilim artık. Gene de Tanpınar'ın dediği gibi, "yarım kalmış roman bir vicdan azabı gibi duruyor."
Sayfa 81Kitabı okudu
Türk aydınının durumunu nasıl görüyorsunuz?
Türk aydını ülkesine yabancılaşmıştır. İnsanımız bütün boyutlarıyla kendisine sahip çıkacak aydınları bekliyor.
Şu anda yazmayı tasarladıklarınızdan bahseder misiniz biraz?
Yapılacak çok iş var. Halit'in senaryosu, büyük roman, Kemal Tahir-Halit Ziya-Ahmet Hamdi Tanpınar incelemeleri, hikâyeler... İçim istemiyor ne var ki. İnsanlarımızın ilgisizliği, uzaklığı canımi sıkıyor
"Büyük roman"dan kastettiğiniz nedir?
Kolektif Türk ruhunu yakalayabileceğim bir roman yazmak istiyorum, bu romanın peşindeyim.
*Bu röportaj için Yıldız Ecevit'in Ben Buradayım... Oğuz Atay'in Biyografik ve Kurmaca Dünyası (İletişim Yay., 2021) kitabından yararlanıldı.
Sayfa 55 - Serhat Demirel ÜSTATLAR KONUŞUYOR / Oğuz AtayKitabı okudu
