Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Osmanlı padişahlarından Genç Osman, hemen hemen hiçbir şey yapmamıştır. Bununla beraber pek büyük bir şahsiyettir. Çok önemli planları vardı. Şehit edilmeseydi, bugünkü Türkiye’nin manzarası bambaşka olacaktı.
Zamanı geldiğinde Bursa’ya gitmeye karar verdim. Bursa, Uludağ’ın eteklerinde bulunan ve Hannibal tarafından kurulmuş bir şehir. Baharlarıyla ünlüdür. Manzarası ve iklimi İsviçre’nin kine benzer. Bursa Türkiye’nin gururudur.
Reklam
Kadın ve erkek cumhuriyet öğretmenlerinin, eğitim heyetlerinin yetiştirmekte oldukları öğrenci ile beraber, hakiki bir irfan ordusu manzarası sunduğunu, memleketin büyük kısmında bizzat şahit oldum. Bu aydınlık heyetlerin, bulundukları çevrelerde, eğitim dairelerindeki öğrenciden başka doğrudan doğruya halk üzerindeki üretken etkilerini büyük memnuniyetle anarım. Bu konu aynı zamanda cumhuriyet sever ve ilerlemeye istekli halkımızın okula, ışığa alan arzusunu ve taassup cehaletinden nefretinin şiddetini de ifade eden en kuvvetli delildir.
Sayfa 23 - Can Yayınları
536 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Karadeniz’de denize sırtı dönük biçimde inşa edilen, denize bakan tek penceresi bile olmayan bir akıl sağlığı hastanesine yolu düşen hastasından doktoruna, hemşiresine, müdüründen hademesine, eczacısından mimarına, mobilyacısından çiçekçisine, müsteşarından belediye başkanına… hastane ile doğrudan ya da dolaylı yoldan bağı olan binbir türlü insanın, 100 yıllık bir sürecin ve 300’ü aşkın karakterin hikayesi. Ayfer Tunç müthiş bir zeka. Bu nasıl bir birikim, nasıl bir kurgu. 300’ü aşkın karakteri birbirine bağlayabilmek büyük bir ustalık. İlk sayfalarda hissettiğim “ben ne okuyorum böyle?” karmaşası ve tuhaflık hissi beynimizin bu kadar karakteri tüm ayrıntılarıyla hatırlamasının mümkün olmadığını kabullenip ve nitekim kitabın amacının da bu olmadığını anlayınca yok oldu ve hayranlıkla okudum. Sayfalar ilerledikçe fark ettim ki “deliler evi” denilen yer aslında bir hastane değil de Türkiye’nin kendisi. Yazar, yer ve karakterler üzerinden ele aldığı hikayelerde geniş bir perspektifle Türkiye manzarası çiziyor sanki.. Tüm bunların yanında arka planda olayların geçtiği dönemdeki toplumsal ve politik konulara da dozunda dokunuşlar yapan yazara olan hayranlığım katlanarak büyüyor. Büyük bir zevkle, yer yer kahkahalar atarak okudum. Israrla tavsiye.
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa TarihiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20193,384 okunma
Türkiyenin kurtuluşu, sadece ve sadece zıraî temeli kuvvetlendirip ondan artacak tasarruf payı ile basamak basamak sınaî temele doğru gitmektedir.
CHP Dönemi Siyasetle İlişkisi Derginin çıkış amacının mevcut siyasi iktidarın halk ve onun değerleri üzerindeki baskısına son vermek olduğu daha birinci sayının ilk sayfasında net bir şekilde ortaya konulmuştur. Derginin isminin altında yer alan “Allah’a, Millete, Vatana Koşanların Dergisi” ve “Hakka Tapar-Halkı Tutar” sloganları yayın
Reklam
Eğer Abdülhamid, adaletini tatbik ettiği Hz. Ömer’in celadetine de sahip olsaydı bugün Türkiye’nin manzarası bambaşka olur ve doğru yolun sapık kolları belki uzun müddet trafiğe kapalı kalırdı.
TÜRKİYELİ MÜSLÜMANLARIN VE TÜRKİYENİN UMUMİ MANZARASI
Türkiyeli müslümanlar bir an türkiyenin sokaklarına baksınlar, şehirlerine baksınlar, gazete ve dergilerine baksınlar, barlarına, pavyonlarına, fuhuşhanelerine, meyhanelerine, kumarhanelerine, eğitim mües-seselerine ve başbelası plajlarına baksalar ve bütün bu rezillikleri sergileyen televizyon ekranlarına baksalar BİZE MÜSLÜMAN ve TÜRKİYE İSLAM ÜLKESİ derler mi? "Sonra kadınlı erkekli oturmalar, içkili ikramlar, haram dairesinde eğlenmeler... ne oluyor? bayram ediyoruz!.. biz neyiz? Müslümanız!.. bu ülke neresi? "İslam ülkesi" öyle mi?!.. "Şu liseli, üniversiteli gençlere bakınız.. şu sokakta sarmaş dolaş gezenlere bakınız" Burası neresi? Bir islam ülkesi. Bunlar kimin çocukları? "Müslümanın çocukları ve bunlarda müslümanlar..." Türkiyede her türlü sevabın kapısını kapatıp, her türlü günahın kapısını açarak insanlarımızı islamiyetten koparan zihniyet, dini, namusu, ve mukaddes değerleri için ölen insanların torunlarını bu hale getirdi.!. Türkiye cumhuriyeti insani isviçre kanununa göre evlenir, italyan ceza kanununa göre cezalandırılır, alman ticaret ve usul kanununa göre ticaret yapar, amerikan örf ve âdetlerine göre yaşar ve eğlenir, islamiyete göre ise defnedilir...
İbn-i Teymiye, Mîlâdî 1268’de Harran’da doğmuştur. Önceleri, ilimde ileri seviyelere gelmiş; ehl-i sünnet i’tikadında iken daha sonra doğru yoldan ayrılmış bir kimsedir. Âlimlerin büyük çoğunluğu küfrüne fetva vermişlerdir. Hapiste ölmüştür. İbn-i Battuta, İbn-i Hâcer-i Mekki, İmâm-ı Sübki, kendi oğlu Abdulvehhab, İzzeddin bin Cema’a, Ebû Hayyan
423 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yardımseverlik çoğu kez ya görkemli bir zaaftır ya da olağan bir sahtekarlık.
“Benim kadar acı çekmedikçe, Tanrı’ya inanmamı beklemeyin benden.” Tanrı’ya yöneltilmiş böyle bir meydan okumayla, romanın yazılış nedeni olacak kadar güçlü bu cümleyle açılır, kendi yazılış hikâyesini de içinde barındıran kitap. İlk sayfada suratımıza çarpan sitemle karışık meydan okuma içeren bu satırlar kitap ilerledikçe bir mercek görevi
Zamanın Manzarası
Zamanın ManzarasıMehmet Eroğlu · İletişim Yayınları · 2020140 okunma
Reklam
Osmanlı padişahlarından Genç Osman, hemen hemen hiçbir şey yapamamıştır. Bununla beraber pek büyük bir şahsiyettir. Çok önemli planları vardı. Şehid edilmeseydi, bugünkü Türkiye’nin manzarası bambaşka olacaktı
Eğer Abdülhamid, adaleti tatbik ettiği Hazreti Ömer’in celadetine de malik olsaydı -ki tek kusuru budur- Bugün Türkiye’nin manzarası bambaşka olur ve doğru yolun sapık kolları belki de uzun müddet trafiğe kapalı kalırdı.
Sayfa 152Kitabı okudu
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.