Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tabiatta, yaralı olan sağ kalamaz: Bir kadın hiçbir zaman kendini kadere bırakıp oradan sağlam çıkmayı bekleyemez. Hayatta kalmak için komplolar kurması, birileriyle işbirliği yapması gerekir ama bunun ardından aydınlanmaya ermesi nasıl mümkün olabilir? "Aydınlanmaya ihtiyacınız yok diye düşünmüşümdür hep" diye mırıldandı. "Bir şekilde zaten bildiğinizi sanırdım."
Sayfa 50 - Yapı Kredi Yayınları, 1.BaskıKitabı okuyor
Bazen yaralı kalmak bize, ulaştığımız yere ateşten geçerek geldiğimizi hatırlatıyor
Reklam
Stres
Stres araçlardaki birinci vitese benzer. Bir anda sağladığı ivmelenme kısa dönemde yaralı olsa da uzun bir yol boyunca birinci viteste kalmak moturu mahveder.
Gerçeküstücülük
Böylece bütün tarihi, uzlaşmaz karşıtlıklarla özetlenmektedir: bir yandan deliliği övüp öte yandan bilinçli kalmak, bir yandan bedenle ruhun uzlaşması yönünde hareket edip öte yandan bu birleşmenin gerisinde kalmak, bir yandan geleneksel değerlere saldırıp öte yandan gırtlağına kadar Doğulu öğretilerin batıniliğine gömülmek.
"Annen hep maceracı bir ruhu sahipti, dedi babası, onu şaşırtarak. Burunu çektikten sonra, bir elini kaldırıp burnunu sildi. "O özelliği sana benziyordu. Pervasizdı. Hiçbir şeyden korkmazdı. Bana hep bataklıklarda gece görülen bir parıltıyı anımsatırdı, gittiği her yerde hir yıldız gibi parlayan, kasabada sürekli gezen, nefes almak için bile neredeyse hiç durmayan an bir kadındı. Festivallerde, durmadan dans ederdi... Kahkahaları hiç susmazdı. Babas nemli gizlerle Serildaya baktı ve bir an için Serilda babasının annesine olan aşkanın häla sürdüğünü gördü. Çok güzeldi. Koyu renk saçları vardı, senin gibi Gülümsediğinde gamzeleri çıkardı. On dişinde bir kırık vardı." Anılara dainca kendi kendine güldü. "Gençken ağaçları tırmandığıma da olmuştu. Korkusuzdu. Beni sevdiğini de biliyorum. Hiç şüphem olmadı. Ama..." Babasi yutkundu. "Sonsuza dek burada kalmak istemiyordu. Seyahat etmekten bahsederdi, Verene'i görmek istendi, o... Gemiyle okyanusu geçmek isterdi. Her yeri görmek isterdi. Dahası sanırım annen o hayatın bana göre olmadığını biliyordu. İkimiz de biliyorduk." Sandalyesine yaslandı, gözü alevlere daldı. "O dilekte hiç bulunmamalıydım. O çılgın, güzel kızla evlenmeyi ve onunla bir aile kurmayı istememeliydim. Birbirimize aşıktık ve ben o zamanlar onun da bunu isteyeceğini sanmıştım. Ama şimdi düşününce, onu buraya nasıl hapsettiğimi görebiliyorum." Dilek. Serildanın tüyleri diken diken oldu. Bu doğruydu. Sonsuz Dolunay, eski tanrı, yaralı canavar. Bunlar gerçekti. Gerçekten de lanetlenmişti
"Ah, bilirim, yaralı kalpler yalnız kalmak için çırpınır."
Reklam
Sahra hastanesinin başhekimi, ağır yaralı olmayan subayların, iyileşene kadar cephe gerisinde kalmak haklarıyken, sargı yerinde ya da hastanede yararlarını sardırıp koşarak cepheye döndüklerini anlattı. Erler de böyle yapmaya başlamıştı. Kazım İnanç Paşa, "Yunanlılar bunu bilseler hiç hayale kapılmazlar." dedi.
Sayfa 400Kitabı okudu
“Farklı olmak istemiyordum. Sadece yalnız kalmak istiyordum.”
İnsanlar dinlenmek için yatarlar; ama bir de ayakta duramayanlar, incinmiş ya da yaralı olup, istemeseler de yatar durumda kalmak zorunda olanlar vardır.
" Ufaklığım Eğer bu mektubu şu an gözyaşları eşliğinde okuyorsan hemen şimdi okumayı bırak ve kendine çekidüzen verene kadar da sakın eline alma. (Bu bir emir!) Çoğu zaman sözümü tutmazsın ama bu sefer beni dinlediğini umuyorum. Sakın korkma küçüğüm, bu mektupta kötü bir şey yazmıyor. Kalp atışlarını normal seviyeye indirip rahat bir nefes
Ateş ArsoyKitabı okudu
Reklam
Sahra hastanesinin başhekimi, ağır yaralı olmayan subayların, iyileşene kadar cephe gerisinde kalmak haklarıyken, sargı yerinde ya da hastanede yaralarını sardırıp koşarak cepheye döndüklerini anlattı. Erler de böyle yapmaya başlamıştı. Kazım İnanç Paşa, "Yunanlılar bunu bilseler hiç hayale kapılmazlar" dedi..
Sayfa 400 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Tsinandali'de esir alınan Prensesler ve Madam Drancy, acı ve korku dolu bir diyara doğru yol alıyordu. Başlarındaki dağlılar, esirleri kendi malı gibi görüyorlardı. Onları İmam'a teslim ettik­lerinde büyük bir mükafat alacaklardı. Fakat dağlılar, esirlerinin önemi ve konumunun farkındaydı. Son derece gaddar tavırlar sergileseler de kimse
Tsinandali'de esir alınan Prensesler ve Madam Drancy, acı ve korku dolu bir diyara doğru yol alıyordu. Başlarındaki dağlılar, esirleri kendi malı gibi görüyorlardı. Onları İmam'a teslim ettik­lerinde büyük bir mükafat alacaklardı. Fakat dağlılar, esirlerinin önemi ve konumunun farkındaydı. Son derece gaddar tavırlar sergileseler de kimse
TV'de şiddetin hissizleştirici etkisi
Zor ya da nahoş olaylara sürekli maruz kalmak bu olaylara karşı duyarlılığımızın azalmasına neden olan bir etki yaratır. Bir deneyde araştırmacılar birkaç genç adamın sert ve kanlı geçen bir boks maçını izlerken verdiği fizyolojik tepkileri ölçmüştür (Cline Croft, & Courier, 1973). Günlük hayatında çok televizyon izleyenler ringdeki kargaşadan
Sayfa 708Kitabı okudu
225 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.