Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İslam aleminin hayata bakış açısı!!!
"Neden Norveç değiliz? demek yerine" iyi ki somali değiliz" dediğimiz için gelişemiyoruz. İyiyi örnek alacağımıza kötüden ibret alıp vicdanımızı rahatlatıyoruz. İşte bizi bu arabesk zihniyet tüketti"
Haluk Bilginer
Haluk Bilginer
"Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür Bir tufan olurum sustuğun her yerde"
Reklam
Ara­besk 70'lerde doğdu; 80'lerdeki sürece damgasını vuran ise, arabeskin adının konmasıydı. 80'lerde arabesk, büyük şehre sızmaya çalışan taşralı kalabalığın sesini duyurma, kendini ka­ bul ettirme, görüntüler piyasasında kendine bir yer edinme, girdiği yabancı kültür içinde yönünü bulma, onu bozma ve kendine benzetme isteğinin adı olduğu kadar, büyük şehrin "asıl" sahiplerinin bu yabancılar akınını geri püskürtme, önce­likle de adlandırma çabasının da adıydı.
- " (…) Sensiz gelip geçen mevsimlerden ateş devşirdim takvimlere. Öğrenilmiş çaresizlik değil benimki. Tasfiye edemediğim şarkı nakaratları aklımda, bıçkın arabesk. Hatırla ki, ben kaybetmeye meyyal doğmuşum, bundandır yüzümün yüzüne denk gelmesi..."
Sayfa 23 - Saye Yayınları
Göbek dansı bize ait değildir, arabesk gibi sonradan ithal edilmiştir. Musahipzâde Celal Eski Türk Yaşayışı kitabında bundan yakınır, “Yeni yeni bir göbek dansı çıkıyor, oysa bizim ne halk danslarımızda ne de sarayda vardır böyle bir şey” der.
Sayfa 133Kitabı okudu
"Neden Norveç değiliz? demek yerine" iyi ki somali değiliz" dediğimiz için gelişemiyoruz. İyiyi örnek alacağımıza kötüden ibret alıp vicdanımızı rahatlatıyoruz. İşte bizi bu arabesk zihniyet tüketti"
Haluk Bilginer
Haluk Bilginer
Reklam
Arabesk dinleye dinleye, içim kurum karası oldu. En iyisi biraz da heavy metal.
Hep sonradan akılları gelir başlarına O zaman da anlamzlar neyin olduğuna Bir bakmış yapayalnız miş Rüzgar gibi ses çıkarıyor sadece Yıldızlar gibi yanlız ve kimsesiz Bulutlar gibi hüzünlü Sevdan payına düşenler bunlar Bunun adı aşk Nasıl geldin bu halen Ne oldu sana Deli gibi sevmek miş Hüznü bulmak miş Kederli arabesk ve damardan müzik dinlemek miş Seňin payına da bunlar düştü Düştüğün yerden kalkmasını da bileceksiniz dik dur Hayat bu ya güçlü durmak gerekiyor her türlü fırtınaya karşıa. Sevgi her türlü fırtınaya göğüs gelmektir Aşk dağları demektir Denizleri geçmektir...
Belki Yine Gelirim
Yaşamak neleri öğretiyor, düşünüyorum Okuduğum bütün kitaplar paramparça Çıkıp dolaşıyorum akşamüstleri bir başıma Bir uçtan bir uca yalnızlıklar oluyor kent Bulvar kahvelerinin önünden geçiyorum Sarmaşık aydınlar, arabesk hüzünler Bir gazete sayfasında sereserpe bir yosma
Tomris Uyar’dan “Arabeskten hoşlanmıyorum. Arabesk, köylerin kentleşmesi yerine kentlerin köyleşmesine yol açan bir ideoloji gibi. Hüzün değil ajitasyon. Yakınmak , pişmanlık, mızmızlık..”
Sayfa 234 - Alfa
Reklam
Gidersen Yıkılır Bu Kent Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar Biz mi yanlızdık, durmadan yağmur yağardı Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken Gidersen kim sular fesleğenleri Kuşlar nereye sığınır akşam olunca
ulan istanbul! bu bana reva mıdır? ulan o denli sevmişim, müstehak mıdır? ..ktirip gidiyorum başınızın çaresine bakın arabesk dinleyeceğim işte! rakı içeceğim intihar edeceğim kıçınıza kına yakın!
Sayfa 93 - Can YayınlarıKitabı okudu
eskiden kederlenince açardık bi rakı içerdik ,efkarlanıp feleğe söver, arabesk dinleyip kaderimize lanet okurduk. edip akbayramın şarkısını dinler ; "dertlerimiz kalkınca şaha sitem ederdik allaha. şimdi öyle değil hayatın çıkmazlarına girdiğinde azıcık "evrene negatif mesaj yollama " , " sen olumsuz düşündüğün için bunlar başına geldi" hatta "bu yaşadıklarımızı senin kötü enerjinden dolayı yaşıyoruz" diyip bütün suçu sana yüklüyorlar.. artık duygularımızı bile dışa vuramadığımız bir dünyada yaşıyoruz maalesef.
kişiler kendilerini sosyal ağlardaki dijital kimliklerle, düzenlenebilir profillerle istedikleri gibi yeniden tasarlıyorlar. Dijital kimlikler, kişilerin istedikleri gibi yeniden düzenledikleri akışkan bir yapboza dönüşmüş; dijital benlikler ise ideal arayışında "Tanrım, beni yeni baştan yarat" diyen arabesk özleme sanal bir umut olmuş durumda.
Ahmet Telli
Yaşamak neleri öğretiyor, düşünüyorum Okuduğum bütün kitaplar paramparça Çıkıp dolaşıyorum akşamüstleri bir başıma Bir uçtan bir uca yalnızlıklar oluyor kent Bulvar kahvelerinin önünden geçiyorum Sarmaşık aydınlar, arabesk hüzünler ...
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.