Hatırımdadır ki, Nil sekkası bir yıl suyunu Mısır'a sebil etmedi, yani taşmadı. Yağmur duası için birçok insanlar dağlara çıktılar. Feryat ederek yağmur istediler. Belki hallerine acır da gökyüzü ağlar diye ağlastilar, gözlerinin yaşları irmak gibi aktı. Fakat ancak göğün gözü sulandı: lakin yağmur yağmadı.
Mısır halkından birisi Zünnun Misri'ye
Modern insan bütünlüğünden koparıla koparıla modernleşir.
İş ahlakı ile genel ahlak ilkeleri birbirinden ayrılır, tekleştirilir.
Din, var oluşumuza anlam vermek, tüm varlığımızı kuşatmak yerine parçalanır. Dini olan, olmayan; özel olan olanla kamusal olan otantik olarak birbirinden koparılır.
Ebu'l-Ferec şöyle dedi: Bilmen gerekir ki: işi gücü aldatma ve hakla batılı birbirine karıştırma olan şeytan açık biçimde secde etmesini emreden emr-i ilâhiden yüz çevirdi ve türler arasın da bir karşılaştırma yaparak üstün olanı belirlemeye kalkıştı ve şöyle dedi: "Beni ateşten onu (Adem'i) ise çamurdan yarattın"(Arâf sûresi 12)
Ardından her şeyin sahibi ve hâkim olan Allah'a itiraz yöneltti: "Benden daha üstün kıldığın bu mu yani?" Anlam şöyledir: Şöyle bana, neden onu benden üstün kıldın? Bu itiraz şu manaya geliyordu. "Senin yaptığın hiç de hikmetli bir karar değil" Sonra böbürlendi ve "Ben ondan hayırlıyım" dedi. Daha sonra secde etmekten geri durdu; saygı gösterilmesini istediği nefsini, lânet ve cezaya düçar kılarak zelil etti!
Türkiye'de başka hiçbir alanda dikiş tutturamayanlar politikaya girer.
İşte kötülerin seçiminin ilk aşaması.
Sonra bunlar arasından, karşıtlarına en çok saldıranlar, yani en saygısız ve mütecaviz olanlar ile liderine en iyi yalakalık yapanlar, yani en dalkavuk olanlar yükselir.
İşte en kötünün seçilmesinin ikinci aşaması.
Bu iki aşamayı da başarıyla geçenlerden, iş çevreleri ile parti mensupları arasındaki karanlık ilişkileri en iyi örgütleyebilen ler, çete, mafya, karapara işlerinde uzmanlaşanlar sivrilir, ötekiler ayıklanır ve üçüncü aşama da tamamlanmış olur.
Böylece gelinir dördüncü aşamaya.
Ben yazıyı bu aşamada kesiyorum.
Gerisini arif olan anlar! ...
Bu gün etrafımızda hala yoksulluk, açlık,sefalet yaşanıyorsa hem de dünyada çok zengin olduğu halde, insanlık için bir yüz karasıdır düşüncesinde. Bir insanın başka bir insanı aşağılaması, bir ülkenin, bir toplumun başka bir toplumu aşağılaması, bütün insanlığın aşağılanması değil de nedir?
Farklı kültür ve renkte olan Küba’da sordum:
‘’Bir rengin başka bir rengi aşağılamasının cezası nedir?’’ diye
‘’Devrimin en ağır cezası verilir’’ dediler.