Senin bir havan var beni asıl saran o Onunla daha bir değere biniyor soluk almak
Ah Canım Momo :((
"Oysa ona neler anlatmayı düşlemişti. Onu asıl şimdi, bulduğu anda kaybettiğini anladı."
Sayfa 232Kitabı okudu
Reklam
Pencerelerin gerisinde kocaman yıldızların bulunduğu karanlık bir gökyüzü ve kocaman ağaçların olduğu karanlık bir bahçe var. Kraliçe bahçeye bakıyor. Orada, ağaçların yanında bir fıskiye var. Karanlığın içinde ağartı olarak görünüyor; uzun mu uzun hayalet gibi. Kraliçe konuşmaların ve müziğin arasında suyun boğuk şıpırtılarını duyuyor. Bakıyor ve düşünüyor. Siz hepiniz beyler, asil, akıllı zenginsiniz çevremi sarmışsınız, her sözümü takdir ediyorsunuz, siz hepiniz ayaklarımın dibinde ölmeye hazırsınız, sizlere hükmediyorum... Ama orada, fıskiyenin yanında, şu şıpırtıları çıkartan suyun yanında, benim sevdiğim kişi, bana hükmeden kişi duruyor ve beni bekliyor. Üzerinde ne pahalı bir elbise ne de değerli taşlar var, onu kimse tanımıyor ama o beni bekliyor ve geleceğime inanıyor ve ben de gideceğim. Ona gitmek, onunla kalmak ve onunla orada, bahçenin karanlığında, ağaçların hışırtısı altında, fıskiyenin şıpırtıları altında kaybolmak istediğimde beni durdurabilecek bir güç yok...
Bu azınlıklar (azınlık diyerek onların boyunlarına bir yafta asmıştık) aslında Güneydoğu’da Mezopotamya topraklarının asıl sahipleriydi. Biz onlardan pek çok şey öğrendik. Kültürlerini, sanatlarını, edebiyatlarını, insancıl olduklarını öğrendik. Bütün sanat dallarını onların sayesinde tanıdık. Demirciler, kuyumcular, saraçlar en iyi ustalar, zanaat erbapları onlardı. Yemeklerini, tatlılarını öğrendik, folklor oyunlarını öğrendik. Müzikleriyle bizleri ihya ettiler. En iyi terziler, ısmarlama gömlek yapanlar onlardı. Yanlarında Müslüman çocuklarını çalıştırarak sanatlarının devamlılığını da onlar sağladı.
"Asıl iyilik tanımadıklarımıza yaptığımız iyiliktir..."
Sayfa 127 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi.
Sayfa 169 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ancak kişiyi asıl kederlendiren, üzen şey, gözünde canlandırdığı hayalî acılar değildi; gözle görülüp hissedilenin acısı bambaşkaydı. _
. .. ❝Bana öyle geliyordu ki, asıl bu insanlardaydı ve onların içinde yanmaktaydı düşüncenin güzelliği de, gücü de.. Hayata insan sevgisinin içten iradesi ve yeni bazı yasalara göre onu yaratmanın özgürlüğü de..❞ .. .
Sayfa 41 - Can YayınlarıKitabı okudu
"İlkin kırık bir ayak parmağıydı sorun, sonra kırık bir yüz ifadesi, en sonunda da kırık bir kalp. Ancak bir yerde de söylediğim gibi insan kalbi çok dayanıklıdır, yok edilemez; kırıldığını ancak belleğinde canlandırabilirsin. Asıl tokatdı yiyen insanın ruhudur ama ruh da güçlüdür, istenirse eski canlılığını kazandırabilir ona."
Evren yalnızlıktan da küçükmüş Düşlermiş asıl sonsuz olan...
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.