Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
499 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Aşk ve tutku ile sarmalanmış, duygu dolu bir FMArsal başucu kitabı daha… Aşkı yazan adamdan yüreğinize kadar hissedeceğiniz aşk dolu bir roman daha… Bir sayfasında hüzünlenip gözleriniz dolarken, birkaç sayfa sonra size kahkaha attıracak bir FMArsal klasiği daha… Turgut Ataman siyah saçlı, gri gözlü, karizmatik, sıklıkla gülümseyen, inatçı,
Ismarlama Bebek
Ismarlama BebekFatih Murat Arsal · Ephesus Yayınları · 2018822 okunma
Bir de yalnızlık var, onu da hesaba katmak lazım. İlk başlarda onsuzluk sanıyorsun bunu ama değil, basbayağı yalnızlık işte. Aynalarda kendini görmekten sıkılacak kadar yalnızlık, yatağa yattığında kendi kokunu duymaktan öğürecek kadar... Kimseyi istemiyorsun yanında, ama durup durup da yalnızlıktan şikayet edesin geliyor. Bir şeyden şikayet edebilmek için bile insan lazım. Öyle hileli bir şey bu. İstiyorsun ki hep senin terk edilişinden bahsetsinler, hep seni yalnız bırakana lanetler okusunlar topluca, 'Sen de ne çok severmişsin be kardeşim' desinler, "Hak etmiyor, kızgın alevlere gelsin inşallah; sen hiç üzme kendini!' deyip hep sırtını sıvazlasınlar. Olmuyor ama. Bir dinliyorlar, iki dinliyorlar. Sonra bir bakıyorsun, sen anlatırken onlar telefonlarıyla oynuyorlar, saatlerine bakıyorlar, sigara paketinin naylonundan çiçekler yapmaya uğraşıyorlar. Senin de içinden gelmiyor işte ondan sonra, kendi kendine kalıyorsun. 'Hay ben böyle aşkın ıstırabını!' deyip kalaylayamıyorsun çünkü, aşk da senin ıstırap da. Ondan sonrası aynada kendi yüzün, yatakta kendi kokun, evin içinde şikayet bile edemeyeceğin, kendi dağınıklığın."
Reklam
Sen aşkın ne demek olduğunu bilir misin adaşım, sen hiç sevdin mi?... Çooook desene! Sevgilin güzel miydi bari? Belki de seni seviyordu... Ve onu herhalde çok kucakladın... Geceleri buluşur ve öperdin değil mi? Bir kadını öpmek hoş şeydir, hele adam genç olursa... Yahut sevgilin seni sevmiyordu... O zaman ne yaptın? Geceleri ağladın mı?... Ona sararmış yüzünü göstermek için geçeceği yolda bekledin, ona uzun ve acındırıcı mektuplar yazdın değil mi?... Fakat herhalde ikinci bir aşka atlamak senin için o kadar güç olmamıştır. İnsan evvel' kendi kendisinden utanır gibi olur ama, bilir misin, bizim en büyük maharetimiz nefsimizden beraat kararı almaktır. Vicdan azabı dedikleri şey ancak bir hafta sürer. Ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı iş için kafi mazeretler tedarik etmiştir. Ha, sonra bir üçüncü, bir dördüncüye sevdin, ve bu böyle gidiyor. Peki ama, bu sevmek midir be adaşım, bir kadını öpmek, onu istemek sevmek mi dir?... Çırılçıplak soyunarak şehrin sokaklarında koşabiliyor musunuz?... Bir bıçak alarak kolundaki ve bacağındaki adalelere saplamak ve böylece bir nehre atılarak yüzmek elinden geliyor mu? Bir şehrin adamlarını öldürmek cesareti sende var mı? Bir minareye çıkarak bütün dünyaya işittirecek kadar kuvvetle bağırabilir misiniz? Aşk sana bunları yaptırabilir mi? İşte o zaman sana seviyorsun derim...
Erdal .. Mamak Askeri Cezaevi'nde idam hükümlüsü bir gencin, Erdal Eren'in son fotoğraflarını çekmiştim yıllar önce. Yarım saat kadar yanında kalıp, koşullar elverdiğince konuşup, yaklaşık 2 'makara' fotoğraflayıp ayrılmıştım oradan. Deklanşöre son defa basıp, parmaklıklar arasından 'sessiz sitemsiz' bakışını dondurduğum o günün gece yarısında
(22 Mayıs - 21 Haziran) Bir İkizler Erkeği, ayaklarınızı yerden havalandırıp gökyüzünün bulutları arasında dolaştırabilir. Kendinizi, dünyayı ve her şeyi bir anda unutabilirsiniz. Fakat, bu anın ne kadar süreceğini ne siz bilebilirsiniz, ne de karşınızdaki İkizler Erkeği… Zaten size böyle bir güvence de vermiş değildir. Ayrıca da kendisinden
(22 Mayıs - 21 Haziran) Bir İkizler Erkeği, ayaklarınızı yerden havalandırıp gökyüzünün bulutları arasında dolaştırabilir. Kendinizi, dünyayı ve her şeyi bir anda unutabilirsiniz. Fakat, bu anın ne kadar süreceğini ne siz bilebilirsiniz, ne de karşınızdaki İkizler Erkeği… Zaten size böyle bir güvence de vermiş değildir. Ayrıca da kendisinden
Reklam
-Aşk acısı acıların içinde en fasulyeden olanı... -Nasıl yani? -Sen anneni kaybettin mi? -Aman Allah korusun. -Değil mi? Allah korusun. Peki sana şöyle sorsaydım: Irmak seni hiç terk etti mi? Aman Allah korusun demezdin. -Hiç bir şey anlamıyorum. Fazla kaçırdın rakıyı... -Rakıyla alakası yok insanların hayatındaki insanları hep yanlış
Eylülde çıkacak olan kitaptan alıntıdır.
218 syf.
8/10 puan verdi
Eserin en ilginç yönü, anlattığı aşk değil, hayal dünyasında yaşayan, yalnız ve kendini sosyal hayattan soyutlamış gencin, bu aşk ile kaçırdıklarını fark etmesi, gerçek hayat-hayal dünyası karşılaştırması yaparak, bilinçli olarak tercih ettiği hayal dünyasının tahlilini yapmış olmasıdır. Bu tahlilde kahramanımız şunları der: “…şimdiye kadar
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202074bin okunma
Bazı anlar vardır; dolu dolu yaşanan. Durdurmak istersin sonsuza dek. Tekrar yaşamak, kaydetmek istersin duyguları, gördüklerini ve kokuları.. Ve hepimiz biliyoruz ki; o anları ne kadar çok hissedebiliyorsan o kadar yaşıyorsundur. İşte aşk böyle bir şey.. Kritik olan ise "Ne kadar nefes aldığın değil, nefesinin ne kadar kesildiği.. "
Sayfa 205Kitabı okudu
"Yastığa başını koyduğu gibi gözlerini tavana dikti. Gelmiş geçmiş tüm aşk filmlerini hatırlamaya çalıştı. Tabii ki kendisini en çok sarsanları. Başrol oyuncuları Keanu Reeves, Charlize Theron’nun oynadığı Sweet Nowember (Kasımda Aşk Başkadır). Dudaklarını büzerek olabilir mi acaba diye düşündü. Bu filmde kendini rahatsız eden nokta, Charlize’in kendi ölümcül hastalığını bile bile yaşamına devam edecek bir adamın hayatına sorumsuzca dahil olup sonra da ondan kendisini unutmasını istemesiydi. Gerçek sevdanın kanununda böyle bir şey mümkün müydü? “Hayır, hayır” diye mırıldanıp başka filmlere kaydı aklı. Love Story (Aşk Hikâyesi) Ryan O’Neal. “İşte” dedi “Yedi Renkli Kır Çiçeği’nin hikâyesi de bunun kadar asil ve hazin olmalı.” Ya da Nicolas Cage ile Meg Ryan’ın oynadığı City of Angel (Melekler Şehri) “Evet” dedi kendi kendine, “En iyisi buydu.” Düşündü. “Bir insanın aşk adına kendinden, yaşamından asla feda edemeyeceği bir yığın tutkuya rağmen ölümsüzlüğü ve günahsızlığından vazgeçen bir meleğin tercihi dikkate değerdi,” diye geçirdi içinden yatağında uzanırken..."
Sayfa 248 - Cinius YayınlarıKitabı okudu
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
Sami Paşazade Sezai'ye ait olan bu tanzimat dönemi eserini okumakla okumamak arasında kalmıştım aslında.Eser tanzimat dönemine ait olduğu için anlamını bilmediğim ve kafamı karıştıracak bir çok kelime olduğunu farkettim.Eserin adını son zamanlarda çok duydum ve merak ederek okuma kararı aldım.Şöyle ki okuduğumuz bu dönemin kitapları yaşadığımız
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Bilge Kültür Sanat · 201645,8bin okunma
YERYÜZÜ AŞKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. işte yüzünde badem
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.