Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
352 syf.
·
Puan vermedi
Hiçbir şey durduğu yerde durmuyor. Aşk bile. Hayri varoşun bağrından hayat okulunu okumuş evli üç kızı olan biriyken korumalığını yaptığı en iyi imkanlarla yetişmiş mimar Nalan’a aşık olur. Nalan eşinden ayrılır ve eşinden ayrılmayan Hayri ile yedi yıl boyunca birlikteliği devam eder iken Hayri’nin laz kızına aşık olduğunu söylemesiyle deliye döndüğü için soluğu psikiyatrıda alır. Zeynep fakir ailenin en küçük çocuğu abisi ölür ve ablası evden kaçar. Annesiyle işe gittiği aile ona bakmak isteyince ailesi düşünmeden çocuğunu verdiği aileyi geçim kaynağı olarak görür. Evlendiği Mehdi’nin aldattığını öğrenince girdiği depresyondan kurtulabilmek için soluğu psikiyatrıda alır. Kader yolumuzda, çocukluk acılarımızı kendimize yeniden yaşatmak gibi bir özelliği var zihnimizin. Karakterlerin doğduğu evlerin kaderlerini belirlediğini, çocukluklarında içinde güzel duyguların yaşandığı bir evde büyümemiş oldukları: Sevgisizlik, ilgisizlik, kavga, gürültü, korku, endişe, umutsuzluk, mutsuzluğun kaderlerine işlendiği evlerinde öğrendiği anadille yaşarlar hayatını. Sonradan öğrendiklerimiz süs gibi durur zihnimizde. Ana babamızdan ne gördüysek, hangi duygu anadilimizi yazdıysa hayatımıza hep o duygular egemen olur. Hastalığın sevgisizlikten, şifanın ise her zaman sevgiden, şefkatten geldiğidir. Sevgiyle yaşanan nice günler sizinle olsun.
Ülker Gündoğdu
Ülker Gündoğdu
Camdaki Kız
Camdaki Kız
Gülseren Budayıcıoğlu
Gülseren Budayıcıoğlu
Camdaki Kız
Camdaki KızGülseren Budayıcıoğlu · Doğan Kitap · 201924,3bin okunma
158 syf.
7/10 puan verdi
Bu kitabı anlayarak okumak herkes için zor kısım çünkü kimse açlıktan paltosunu veya yeleğinin düğmelerini para etmeyeceğine bile bile satmaya çalışmaya kalkmıcak.Yada kasaba gidip kemik isteyip köpek gibi kemik dişlemicek ya da taş parçasıni yada tahta parçasını ağzina atıp açlığını bastırmaya çalışmayacaktır. Yazar gerçekten etkin ve gerçekci bir dil ile kendinisini anlatmaya çalışmıştir.Tek geçim kaynaği yada umudu diyelim yazdığı makaleleri beğendirmeye çalışıp 2 3 kron kazanıp gününü açlığını yatacak yerini kurtarmaktir. Aynı zamanda fakir ama gururlu bir kişiliğe sahipdir.Açlıktan bayılma noktasınada gelse dilenmeden başı dik bir şekilde yürüyor ve cebindeki son parasida olsa çekinmeden başkalarına yardım yapabilen bir karakter. Yazarımız bu açlık ve sefalet içinde günlerini geçirirken gerçekten şansı gülüyor ve bir kadınla tanışıyor ve kısa bir aşk seruvanı başlıyor. Tavsiye : Okumaya başlamadan önce aç okuyunuz..
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201727,9bin okunma
Reklam
213 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
DENGBEJLİK GELENEĞİ
HER MİLLETİN MUTLAKA SÖZLÜ BİR EDEBİYATI VARDIR. SÖZLÜ EDEBİYAT BİR DİLİN BİNLERCE YILLIK HAFIZASIDIR, BİR KÜLTÜR HAZİNESİDİR; BİR MİLLETİN GEÇMİŞİ, KAİNATA, DÜNYAYA,HAYATA, OLAYLARA BAKIŞ AÇISIDIR. Kürtlerde de çok zengin bir sözlü edebiyat hazinesi mevcuttur; milyonlarca hikaye, masal, ağıt, ninni, destan, bilmece, tekerleme ve daha bir sürü.
Evdalê Zeynikê
Evdalê ZeynikêAhmet Aras · Nûbihar Yayınları · 201851 okunma
Haziranda Ölmek Zor....
youtu.be/xBp4URkG9do Hasret Gültekin’in Yorumuyla 33 Kurşun Dewrimci Şairler ölümsüzdür... Haziran Gülleri, 1. Orhan Kemal – 2 Haziran 1970 Hasan Hüseyin Korkmazgil’in 13 yıl yüreğinde taşıdıktan sonra yazdığı şiirin adıdır: “Haziran’da Ölmek Zor”. Nazım Hikmet’in ölümüyle oluşmaya başlayan dizeler, başka bir dostunun, Orhan Kemal’in
317 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Necip Mahfuz Nöbel ödülünü kazanan ilk Arap olarak biliniyor. Aynı zamanda kendisi “Ortadoğu’nun Balzac’ı” olarak nitelendiriliyor. Yaşadığı döneme oldukça fazla eser bırakan Necip Mahfuz , üretken ve nitelikli eser vermeyi başaran yazarlarımız arasında. Midak Sokağı 1988 Nobel Edebiyat Ödülü’nü Necip Mahfuz’a kazandıran eseri olmuştur. Necip
Midak Sokağı
Midak SokağıNecib Mahfuz · Sabah Yayınları · 19901,506 okunma
163 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
K
Kürk Mantolu Madonna, Türk Edebiyatı'nın öncü yazarlarından biri olan Sabahattin Ali'nin başyapıtlarından biridir. Yazar kitapta Raif Efendi'nin içsel yolculuğunu aşk ile sarıp sarmalayarak okuyucuya sunmuştur. Okunduğunda uzun süreli izler bırakan, mutlaka okunması gereken bir kitap ve aynı zamanda psikolojik tahliller, betimlemeler açısından çok tatmin edici. Kitap, Rasim'in işini kaybetmesi ve iş arayışına koyulmasıyla başlar. İş aradığı bir gün, eski arkadaşlarından Hamdi ile karşılaşır ve ondan yardım ister. Nitekim Hamdi, müdürü olduğu işyerinde bir iş teklif eder. Rasim, utana sıkıla da olsa bu teklifi kabul eder. Raif Efendi denen yaşlı, sessiz, sakin bir adamla aynı odada çalışacaktır. Raif Efendi çok az konuşuyor, kendisine verilen çevirileri titizlikle yapıyor ve boş zamanlarında masasının çekmecesinde duran bir kitabı okuyordur. Raif Efendi'nin hastalanıp işe gelmediği günlerden birinde, yapılacak bir çevirinin ona ulaştırılması gerektiğinden Rasim, Raif Efendi'nin evinin yolunu tutar. İçeri adımını atar atmaz, Raif Efendi'nin içine kapanıklığının sebebini anlamıştır. Bu zavallı, yaşlı adam oldukça kalabalık bir evde sürekli ezilmektedir ve üstelik bu kalabalık ailenin tek geçim kaynağı Raif Efendi'nin üç kuruşluk maaşıdır. Lakin bu defa Raif Efendi çok hastadır. Rasim'den iş yerindeki çekmecesinden eşyalarını getirmesini rica eder. Asıl hikaye, Rasim'in çekmecedeki kara kaplı defteri bulup okumasıyla başlar. Okuduktan sonra defteri yakacağına dair Raif Efendi'ye söz verir. Defter, Raif Efendi'nin hayat öyküsünü anlatmaktadır:
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Karbon Kitaplar · 2019315bin okunma
Reklam
520 syf.
10/10 puan verdi
Zaten yazarlar hep hayalperest insanlar değil midir?..
-Spoiler içermez- Aşkın en kutsal olanı bizi yararlı bir amaca hizmet ettiren değil midir?.. İnsanın aklını başından alan; sağlıklı düşünme yetisini, doğru kararlar verme iradesini, zamanını faydalı meselelere harcama hevesini yok eden bu tehlikeli duygu Martin'de ters etki yaratıyor ve hayatının iyi yöne doğru evrilmesine sebebiyet veriyor.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,2bin okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
İzlanda'nın küçük bir balıkçı köyündeyiz. Soğuk iklimi tüm benliğimizde hissediyoruz. Sefalet diz boyu. Dünyanın değişmeyen bir kuralı: Sömürülenler ve sömürenler. Tek geçim kaynağı ise balıkçılık. Maalesef birilerinin tekelindeki balıkçılık. Çalışan köy halkı ve onların sırtından para kazanan tek bir aile. Dönemin dünya düzeninin İzlanda
Salka Valka
Salka ValkaHalldor Laxness · Yordam Kitap · 2019502 okunma
415 syf.
·
Puan vermedi
bir estet olarak aht
ahmet hamdi tanpınar'ın spotify listesini barındıran harikulade bir sanat eseri huzur. bir kitap düşünün, size yalnız edebiyat vaad etsin ancak yanında sanatın formlarından biri olarak müziği de sunsun. sosyolojiden ve psikoloji tahlillerinden de tattırsın. inanılmaz bir haz alıyorsunuz. bu kitabın başı müzik, ortası müzik, arası müzik, sonu
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,4bin okunma
"Tek bir kişiye özgülük ile rasgele cinsel ilişki arasında birçok aşama ve kılcal ayrım var. Tek bir kişiye özgülük olmadan aşk olamaz diyoruz, ama sadakatsizlik çiftlerin günlük geçim kayna­ğı değil mi? Gerçekten de öyle. Bu da İbn Hazm'ın, Guinizel­li'nin, Shakespeare'in ve Stendhal'in yanılmadıklarını kanıtlıyor: Aşk hemen herkesin baş tacı ettiği, ama pek az kişinin yaşadığı bir tutku. Tabii bunda da her şeyde olduğu gibi çeşitli dereceler var. Sadakatsizlik bir onay sonucu olabilir, olmayabilir de. Sık olabilir, arada bir olabilir. Tek bir eşse söz konusu, öteki acı çe­kecek, aşağılandığını hissedecektir. Sadık olmayan eş, duyarsız, zalim, gerçek aşkı yaşayamayan biridir. Ortak bir karar sonucu eşlerin ikisi de sadakatsizse, tutkunun gerginliğinde bir azalma görülebilir: Tutkunun isteklerine uyacak güçten yoksun kalan çift , ilişkilerini canlandırmaya karar verir. Peki bu aşk mıdır? Olsa olsa, erotik bir suç ortaklığıdır."
Reklam
320 syf.
·
Puan vermedi
Herkese merhaba. Bugünkü kitabım aşk türünde bir klasik roman. Hani o Yeşilçam klasiği olan sevdim ama kavusamadim cinsinden. #kitabınkonusu Marguerite, gayet güzel ve alımlı bir kadın. Fakat geçim kaynağı biraz farklı. Zengin adamların sevgilisi ve metresi oluyor. Böylece onlara istediklerini yaptırabiliyor. Bundan başka bir yaşam bilmiyor. Çünkü maalesef anneside böyleymiş. Armand ise onu bir mağazada görüyor ve aşık oluyor. Ama kadının kim olduğunu ve mesleğini bilmiyor. Bir fırsat yaratıp Marguerite ile tanışıyor. Onu çok sevdiğini görünce de ilişkileri başlıyor. Armand onu her şeyiyle kabul ediyor ve birbirlerini gerçekten çok seviyorlar. Ama Armand'in babası bu duruma karşı çıkıyor. Tabiki klasik bir senaryo olarak, birbirinden zorla ayırıyor. ✓✓Yazarın kalemi gerçekten akıcı. Güzel bir aşk romanı. Başladığınız zaman elinizden düşürmeyeceksiniz. Ama konusu gayet sıradan bir aşk hikayesi. Yani öngörülebilir bir konu. Türk filmlerinden alışığız.
Kamelyalı Kadın
Kamelyalı KadınAlexandre Dumas (fils) · Martı Yayınları · 201217,7bin okunma
252 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
‘’Sanat sevgisi gerçek sevgiyi ortadan kaldırır.’’
Sitede yaptığım ilk inceleme, Van Gogh aşığı olduğum için bu kitabı puanlayarak geçmem çok büyük vefasızlık olurdu, dolayısıyla uzun bir inceleme olacak… En başta söyleyebilirim ki sayısız kaynak okudum, video izledim Van Gogh’la ilgili, ancak bu eser tamamen birinci dereceden bir kaynak, o yüzden onu başkalarından değil, kendinden tanımanızı
Theo'ya Mektuplar
Theo'ya MektuplarVincent Van Gogh · Yapı Kredi Yayınları · 20136,2bin okunma
60 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.