İrene Nemirovsky - Don Juan’ın Karısı
#lacivertklasikler serisinden okuduğum başka bir kitap, daha önce de okuduğum başka bir kitapta zevk almamıştım. Bunda da pek hoşnut olduğum söylenemez. Diğer klasikler hakkında önyargıya kapılmaya başladım. Çeviri mi iyi değil, hikayeler gerçekten mi kötü? Yoksa ben mi anlamadım.
İki hikayeden oluşuyor kitap. Ve sıkıcıydı.
Don Juan’ın Karısı; zorlandığım bir öykü oldu, karakterleri karıştırdım açıkçası. Ana konu aşk, sadakat ve aile…
Evin hizmetçisi tarafından yazılan mektuplarda geçmişte aile içerisinde olanları aktarıyor bize.
Büyü; yaz aylarında teyzesiyle birlikte bir arkadaşının evine sık sık giden çocuğun anlatımıyla ilerliyor öykü. Eve giren çıkanın belli olmadığı, büyü, ruh çağırma, fal bakma…. Sıkıcıydı…
“Bir hırsız gibi gelir aşk. Kalbinizi çaldığında daha adını bilmiyorsunuzdur.”
“Hayat hayattır ve herkes de öncelikle kendi hayatını yaşar.”
“Hayatta öyle şeyler vardır ki bilmemek daha iyidir.”
Aleksandr Puşkin ’i yaralayarak ölümüne sebep olmuştu.
Çılgın atlılar, 
Sandor Petöfi ’nin cesedini çiğneyerek geçmişti.
İspanya’da
