Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aşka Dair
Aşk sizi çağırdığı zaman, onu izleyin... Yolları zorlu ve dik olsa da. Kanatları sizi sardığı zaman, ona teslim olun. Tüyleri arasına gizlenmiş kılıç sizi yaralayacak olsa da. Hem aşk sizinle konuştuğu zaman, ona inanın. Bahçeyi tarumar eden kuzey rüzgârı gibi darmadağın etse de düşlerinizi sesiyle. Çünkü aşk taçlandırıldığı gibi çarmıha da gerer
Sayfa 6 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Dilbilgisinde sıfatın isme uyduğu gibi göz de sevgiliye uyar, onda eriyip sonsuzluğa karışır.
Reklam
Siz hangisini digerine üstün tutarsınız? Çiçekler mi sevgiliye benzemekle, yoksa sevgili mi çiçeklere benzemekle Şerefe erer?!. Hangisi diğerine teşbih olunsa layıktır? (...) Bize göre Sevgili'yi çiçeğe benzetmek avami, ama çiçeği sevgiliye benzetmek şairanedir. Elbise, kişiyi güzel gösterirse aleladedir ama kişi elbiseyi güzel gösteriyorsa müstesnadır.
Sayfa 88 - KapıKitabı okudu
Sarmalanmak aşk ile
Şafak vakti kanatlanmış bir yürekle uyanmak ve minnet duymak yine aşkla dolu yeni güne; öğleyin dinlenmek ve aşkın vecdini düşünmek derin derin; akşamleyin eve şükranla dolup taşarak dönmek; sonra da uyumak yüreğinizde sevgiliye bir dua ve dudaklarınızda bir övgü şarkısıyla.
Sayfa 7 - Türkiye iş Bankası YayınlarıKitabı okudu
“Aşk meşalesinin ışık kaynağına yakın olması gerekir. Işığa ne kadar uzaklaşırsa gölgesi (mâsivâ) o kadar büyür; ışığa ne kadar yaklaşırsa gölgesi o kadar küçülür, hatta belli belirsiz bir hâl alır. O halde hakiki âşık sevgiliye yaklaştıkça küçülen, kendinden geçen, mahviyet gösteren âşıktır.”
Fazla romantik
Onun aşka dair fikri bu sakin sevgiden fazlasiydi; aşk sevgiliye çiçek kokulu, loş bir ortamda uysallikla, ruhani bir huzur sunmaktı.
Reklam
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
"Aşkın gerçek ateşini bilmiyordu. Aşk hakkındaki tüm bilgisi tamamen kuramsaldı, aşkın ufacık bir alev, yaz akşamlarının kadife karanlığı gibi serin, durgun suyun yüzündeki küçük dalgalar ya da çiğ damlasının düşüşü gibi yumuşak bir şey olduğunu kavramıştı. Onun aşka dair fikri bu sakin sevgiden de ötesiydi; aşk sevgiliye çiçek kokulu, loş bir ortamda uysallıkla, ruhani bir huzur sunmaktı. Aşkın yanardağ patlamaları, yakıp kavuran sıcaklığı, kavrulmuş küllerden geriye kalanlar aklının köşesinden bile geçmiyordu."
Bir şeyi arzuladığı herhangi bir durumda, bilhassa aşka dair emeller beslediğinde insanın bu isteklerin başı ile değil, sonuyla yetinmesi imkansızdır. Hatta ruhu lezzete doysa bile yine de onun üstünde yeni lezzetler aramaktan vazgeçmez.Aşkın da öyle edaları öyle dereceleri vardır ki gönül sevgiliye kavuşsa da bu birleşme ayrılıktan daha büyük bir ızdırap verir.
Sayfa 133Kitabı okudu
Gelibolu bülbülleri tarif etmesi imkansız derecede usta müzisyenler. Tüyleri dikkat çekmeyecek kadar donuk, uçuşları dengesiz olan bülbüller ancak örttükleri zaman fark ediliyor ve bir kere fark edilince artık bütün gösterişli kuşlardan daha cazip ve etkileyici oluyorlar. Tan ağarırken eğer top, tüfek sesleri yoksa ve o çok ender uyku anlarından
Reklam
Bize göre Sevgili'yi çiçeğe benzetmek avami, ama çiçeği sevgiliye benzetmek şairanedir. Elbise, kişiyi güzel gösterirse aleladedir ama kişi elbiseyi güzel gösteriyorsa müstesnadır.
Aşka Dair
“Şafak vakti kanatlanmış bir yürekle uyanmak ve minnet duymak yine aşkla dolu yeni güne; öğleyin dinlenmek ve aşkın vecdini düşünmek derin derin; akşamleyin eve şükranla dolup taşarak dönmek; sonra da uyumak yüreğinizde sevgiliye bir dua ve dudaklarınızda bir övgü şarkısıyla.”
156 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.