...yarın korkusuyla yaşamaya devam edip, alanını terk edememek, başkaldıramamak kişinin özgürlüğüne vurulan en derin ketlerden birisidir. İtaat bekliyorsan fakirleştir, kafalarına buyruk yaşamalarını istemiyorsan sadece ölmemeleri için yetecek kadar tayın ver...
Yukarıdaki cümleyi kitap arasına işlerken henüz tam olarak neyle karşılaşacağımı
*Biyografi kitabı olduğundan mütevelli üst düzey spoiler içerir !
Sevemiyorsan, dayanışmıyorsan, bir şiirden bir kitaptan, bir müzikten keyif alamıyorsan, türkü mırıldanmıyorsan, dostluk geliştiremiyorsan, canı yananların sesine sağır kesilmişsen, aklı başında olmanın ne manası var?" diyen Ali Şeriatı ile giriş yapmak istiyorum. Sizleri
"maskemin ardındaki uçsuz bucaksız boşlukta tek başımdaydım. aşıktım ve aşkımın her kelimesi yalandı. çünkü dilimi rehin bırakmıştım. yaptığım her şey sahteydi. ruhumu da bedenimi de kiraya vermiştim. kendime borçlanmıştım. ve galiba ölünceye kadar bu borcun faizini ödeyecektim. her gülücük bir fiyasko, her iltifat bir asparagas, her hediye bir skandaldı... yine de idare ediyordum. yalnızsan yalanlar sana ilaç gibi gelir, iftiralar senin için terapidir. dilara dilemma ile aramızdaki aşk karşılıklı bir iftiradan ibaretti" beni bitiren cümlelerin olduğu kitap.
Poyrazköy, Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk ,Kozmik Oda gibi davalar Türk Hukukuna sürülmüş kara lekelerdir. FETÖ mensuplarının dışarıdan aldığı güç ve Türkiye'de hakimiyet kurmuş oldukları yapılar sayesinde(yargı, iktidar, basın organları vs.) asparagas haberler ile halk, Türk askerine karşı kışkırtılmış, itibarsızlaştırma politikaları izlenmiş
"Neden sadece muz kabuğunu "basıp kaymak düşmek" ile ilgili esprilere konu ediyoruz? Elma kabuğu ya da kavun kabuğu değil ?
YANIT: Bir insan yerdeki muz kabuğuna bastığında ayakkabısıyla muz kabuğu ve muz kabuğu ile yer arasındaki sürtünme katsayısını ölçmüşler Hem de Nobel fizik ödülü almış Japon fizikçiler ölçmüş.
Normal bir
Gazetelerdeki, televizyonlardaki haberler "asparagas" gibi:"Aziz Nesin öldü..."
Nah öldü...
Ben bu akşam giderim, raflarımdaki Aziz Nesin'i açarım...Sorumu sorarım:
"Demokrasimiz niye işlemiyor üstat?..”
"Millet olarak aptalız...“
Son günlerde çok aforizma kitabı okur oldum. Gayet zevkli ve düşündürücü bir deneyim. Buna ek olarak ben de biraz aforizma yazmak istedim. İnsan yazarken eğleniyor ve beyni daha çok çalışıyor gibi aforizmaların iyi veya kötü olmasından bağımsız olarak.
☆☆☆
Dinden yeni çıkmış bir kişinin üzerinde, gribi yeni atlatmış vücudun kırgınlığı bulunur.
Entelektüel Sözcükler
abesle iştigal: Yersiz, yararsız işlerle vakit öldürmek
absorbe: (Enerji, kuvvet vb. için) Soğurma, yutma, içine alma, yutma.
adaptasyon: Uyarlama
adapte: Uyum
afaki: Belli bir konu üzerine olmayan, dereden tepeden (konuşma)
ajitasyon: Duygu sömürüsü yapma
ajite: Duygu sömürüsü, kışkırtmak, körüklemek
akabinde:
"maskemin ardındaki uçsuz bucaksız boşlukta tek başımdaydım. aşıktım ve aşkımın her kelimesi yalandı. çünkü dilimi rehin bırakmıştım. yaptığım her şey sahteydi. ruhumu da bedenimi de kiraya vermiştim. kendime borçlanmıştım. ve galiba ölünceye kadar bu borcun faizini ödeyecektim. her gülücük bir fiyasko, her iltifat bir asparagas, her hediye bir skandaldı... yine de idare ediyordum. yalnızsan yalanlar sana ilaç gibi gelir, iftiralar senin için terapidir. Dilara Dilemma ile aramızdaki aşk karşılıklı bir iftiradan ibaretti."