Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zihinsel hayatın iç ritmini taşıyan bir organdır. Beyin beyin zihnin şeylere nüfuz etmesini, onlara tesir etmesini sağlar, çünkü içkin eylemi önceden bilir. Beyin zihnin dikkatini maddi gerçekliğe sabitler. Aynı zamanda zihni sınırlar. Ona göz çanakları takar. Tıpkı atlar etrafa değil de önlerine baksınlar diye onlara takılan "at gözlüğü" dediklerimiz misali.
Sayfa 79 - İnsan RuhuKitabı okudu
Vizyon niçin gereklidir? Kısaca açıklayacak olursak vizyon, geleceği gösteren kılavuzdur. Eğer ister kişiler, ister devletler va da herhangi bir organizasyon kendisinin bir bakışı ya da dünyaya en geniş açıdan bakma yeteneğine sahip değilse ne kendisini, ne de dünyayı kendi merkezinden tanımlayabilir. Dünyaya at gözlüğü ile bakmak terimi de bu yüzden çıkmıştır. Eğer kendi bakış açınız ve ufkunuz yoksa dünyayı, hatta kendinizi başkalarının tanımlamalarıyla anlamak ve kavramak zorunda kalırsınız.
Sayfa 644Kitabı okudu
Reklam
"Gözlerinde at gözlüğü bulunanlar sadece günlük denilebilecek bir yaşam sürdürebilirler. Onlar için tek amaç, göründüğü kadarıyla yeryüzü yaşamıdır. Her şey bu yeryüzü yaşamanın uğruna yaparlar."
Bu dünyada en önemli şeyin sen olduğunu düşündüğün sürece, çevrende seni kuşatmış olan dünyanın farkına vararak onu anlamam mümkün değil. Sen at gözlüğü takılmış bir at gibisin; kendini her şeyden ayrı ve önemli görüyorsun. Don Juan
Sayfa 278Kitabı okudu
Gençtik korkusuzduk Ama aşksız Ama şiirsiz Ama kitapsızdık Önce şairleri kovduk aramızdan Sonra bilim adamlarını kovduk Sonra eğitimcileri Ve daha niceleri daha niceleri Velhasıl hiçbir güzelliği Bir türlü katamadık güzelliğimize Bir at gözlüğü müydü bu Bir bakar körlük müydü yoksa Ki yaşamın tümünü kucaklamadan Varmak istedik o sonsuz yaşama
Kadınlar, bir karar verene kadar acınası bir tereddüt içinde kalırlar, boşa koyarlar dolmaz, doluya koyarlar almaz ama bir şeyi kafalarına koydular mı, erkeklerin aksine sağa sola bakmaz, at gözlüğü takmış at gibi, sadece önlerine bakarak dörtnala koşarlar. Temkinli bir erkek, her kaygı duyduğunda kendi yoluna engeller koyar ancak bir kadın için o engeller birer kürdandan farksızdır.
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
O zaman belki de terbiye edilmesi gereken şey erkeklerin zihnidir.Belki de kadınlardan peçe takmalarını istemek yerine erkeklerin at gözlüğü takması gerekiyordur.
At gözlüğü hem at için hem insan için tehlikeli bir durum.
Sol taraftaki lamba sönmüş olmasa John yolda onarım yapanların açtığı büyük çukuru görürdü dendi. Tabii görebilirdi, ama at gözlüğü takmasalardı..
Varılan hastalık teşhisi, hastalıklı alan dışındaki bölgeleri algılamayı engelleyen at gözlüğü gibidir.
Kadınlar, bir karar verene kadar acınası bir tereddüt içinde kalırlar, boşa koyarlar dolmaz, doluya koyarlar almaz ama bir şeyi kafalarına koydular mı, erkeklerin aksine sağa sola bakmaz, at gözlüğü takmış at gibi, sadece önlerine baka­rak dörtnala koşarlar. Temkinli bir erkek, her kaygı duydu­ğunda kendi yoluna engeller koyar ancak bir kadın için o engeller birer kürdandan farksızdır. Hatta bazen erkekle­rin cüret edemediği şeylere cüret edip umulmadık başarılar kazanırlar.
Reklam
Algılarımız açık, sorgularımız derin, farkındalığımız yüksek olmalı ki ayırt edebilelim, ifade edebilelim. Aksi halde gözümüzde at gözlüğü, dilimizde pranga, oturup seyreyleriz makus talihimizi...
Her davranış reformunun arkasında ve her güvensizliğin arkasında kendi dürtüleri hakkında bir bahane ve şaşırtıcı bir at gözlüğü kapasitesi yatar. Doğası gereği kontrol edilmez şeyleri (bu durumda bir eşi) kontrol etme ve bunun sonucu dünyadaki belirsizlik miktarını azaltma arzusu elbette anlaşılabilir ama öte yandan önceden bilinirlikten daha anestetik ne olabilir? Ya da daha az afrodizyak etkisi gösteren (önceden bilinirlik "gözün dışarı kaymasının" en çok ifade edilen nedenlerinden biri)? Belki de aşkın doğasında bu kontrol dürtüsünü oluşturan huzursuz bir şey vardır.
Sayfa 63
“Gözlerinde at gözlüğü bulunanlar, sadece günlük denilebilecek bir yaşam sürdürebilirler. Onlar için tek amaç, göründüğü kadarıyla yeryüzü yaşamıdır. Her şeyi bu yeryüzü yaşamı uğruna yaparlar. Bunların arasına şiiri sadece bir tür gereklilik gibi karıştırırlar, çünkü günlük yaşam akışlarının belli kesilmelerine de alışkındırlar...“
''Biliyor musun, sanki etrafı ya da geçmişi düşünmeyeyim diye gözlerime at gözlüğü takmam gerekiyormuş gibi geliyor bana.''
Sayfa 135 - Türkiye İş Bankası Yayınları-5.BasımKitabı okudu
613 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.