Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Avrupa'daki iktisadî ve siyasi devrimler Osmanlı'daki dengeyi bozdu
Gerek sınai-iktisadi, gerek siyasi-hukuki ihtilallerin etkileri bir müddet sonra Osmanlı İmparatorluğu'nda da sezilmeye, görülmeye başladı. Evvelen sınai-iktisadi inkılabın etkileri gayet maddi ve bariz olmakla beraber, bunun açık bir şekilde idrak ve ifade edilebilmesi siyasi ihtilalin etkilerinin neticelerinden sonraya kalmıştır! Hakikaten 18. asırdan itibaren Batı Avrupa milletlerinin tüccarı, memleketlerinin mamullerini Doğu'ya, Osmanlı İmparatorluğu'na bol bol taşıyorlardı. Kapitülasyonlar bu mamullerin memlekete girmesi için açılmış kapılardı. Büyük sanayi gelişip vapurlar Doğu iskelelerine yanaşmaya, demiryolları Osmanlı İmparatorluğu topraklarına yayılmaya başlayınca büyük sanayi mamulleri evvelen sahil şehirlerinde, gitgide dahil şehirlerimizde bile yerli küçük sanayii imha ediyor, esnafı yavaş yavaş ortadan kaldırıyordu. Dükkânını, sanatını kaybeden esnaf ya çiftçiliğe ya memurluğa ya ameleliğe yahut işsizliğe mahkûmdur. İstanbul esnafının tarihi az çok incelenirse çok dikkate değer vakalara rastlanır.
Dünyanın her tarafından şimendiferler hudutları aşarak fikirlere inkişaf verirken, din mücadeleleri kalkarak medeniyet Demiryolları'nın tesiriyle genişlerken, Türkler ne kadar Demiryolu yapsalar, seyrü sefere o kadar zorluk çıkarıyor. Hiç bir müslüman zat-ı Şahânenin özel müsaadesi olmadan memleketten dışarı çıkamıyor. Bu müsaade ise ekseriya
Reklam
Saraybosna’da silahlar patlamadan önce siyaset ve sanat üzerine olan konuşmaların en önemlileri uluslararasıydı soyledigine göre, Saraybosna’da silahlar patlamadan önce farklı ülkelerden gelenler Gertrude Stein’ın Paris’teki salonunda buluşur, çağın en ateşli sorunları uluslararası psikanaliz derneğinin kongrelerinde tartışılır, Avrupa’nın ileri
Sayfa 230 - Siren Yayınları
Kolonya Gazetesi'nin başyazarı Karl Heinrich Hermes'in sansürcü görüşlerini aktarır Marx: "Bize göre, devlete, abartılmış sertlikten dolayı değil, daha çok bir hoşgörü fazlasından dolayı kusur bulunabilir." Marx'ın Hermes'e yanıtı kısa ve özdür: "Sansürcüleri pek az sansür uygulamakla suçluyor" Hermes,
Kalkedon YayıncılıkKitabı okuyor
Tarımda mükemmel saptama.
Rusya'nın yoksulluğunun sadece toprak varlığının yanlış dağılımından ve yanlış yönetilmesinden kaynaklanmadığını, son zamanlarda Rusya'ya anormal şekilde dışarıdan aşılanan uygarlığın, özellikle nüfusun kentlerde yoğunlaşmasını, lüks artışını, bunun sonucunda da sanayinin, kredinin ve onun can yoldaşı borsa oyununun tarıma zarar verecek bir şekilde gelişmesini peşi sıra getirecek olan ulaşım yollarının, demiryollarının da buna katkıda bulunduğunu kanutlıyordu. Ona göre bütün bu olgular, bir devletin zenginliğinde normal bir artış olurken tarıma çok büyük emek verildiğinde, tarım doğru bir biçimde, en azından belli koşullarda yapıldığında gerçekleşebilecekti; ülkenin zenginliği düzgün bir şekilde, özellikle diğer zenginlik dallarının tarımı geride bırakmayacağı bir şekilde artmalıydı; tarımın bilinen durumu göz önüne alınarak ulaşım yolları da ona uygun olmalıydı ve toprağı doğru kullanmadığımız koşullarda ekonomik değil, politik gerekçelerle ortaya çıkan demiryolları için henüz vakit erkendi ve tarıma beklenen yardımı yapmak yerine onu geri bırakıp, sanayinin ve kredinin gelişmesi sonucunu yaratarak tarımı durdurmuştu, bir canlının bir organının tek yanlı ve vakitsiz gelişimi bu canlının genel gelişimine nasıl engel olursa, Rusya'da zenginliğin genel gelişimi açısından da aynı şey söz konusuydu, yani Avrupa'da kesinlikle gerekli ve zamanı gelmiş olan kredi, ulaşım yolları, sanayinin gelişmesi konuları bizde sırada bekleyen en önemli sorun olan tarımın düzenlenmesi sorununu bir yana iterek sadece zarar veriyordu.
Sayfa 631Kitabı okudu
Osmanlı Demiryollarının oluşumu
“Orient Express treninin 1883’te çıktığı ilk yolculuk, Fransız Wagons-Lits şirketinin birkaç yıl içinde ne kadar geliştiğini göstermek üzere düzenlenmişti; bundan sonraki hedef hattı Avrupa’nın öteki ucuna, İstanbul’a kadar uzatmaktı. Avrupa’nın ikinci derecede önde gelen şahsiyetlerinden bazıları bu ilk yolculuğa davet edildi; seyahat
Reklam
BİLANÇO TABLOSU BİR MUHASEBE
Görüşlerimi toparlamaya hazırlanırken, bu bölümde birkaç noktaya temas etmek istiyorum. Öncelikle, İngilizlerin Hindistan'da yaptıkları her şeyi kötülemek gibi bir niyetim olmadığını söyleyeyim. İnsanoğlunun yaptığı her işte olduğu gibi sömürgeciliğin de olumlu ve olumsuz tarafları vardı. Hindistan'daki bütün İngiliz yetkililer Clive
Şefkatsiz Çay
Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve demiryolları hakkında söylediklerimize benzer şeyler, sömürgecilik bakiyesi çay ve kriket hakkında da söylenebilir. Baştan itiraf etmeliyim ki ikisine de tutkunum. 1985'te, ABD Kongresi'nde yaptığı bir konuşmada eski Hindistan Başbakanı Rajiv Gandi, gözlerinin içi parlayarak Amerikan Devrimi ile
Büyük Hint Demiryolu Garabeti
İmparatorluğu haklı göstermek isteyenler her fırsatta Hint demiryollarının inşasının, İngiliz sömürgeciliğinin Hint alt imasına yaptığı iyiliklerden biri olarak göstermeye çalışırlar. Ancak, birçok ülkenin sömürgeciliğe maruz kalmadan demiryolu döşediği gerçeğini görmezden gelirler. Gerçekler söylenenlerden oldukça farklıdır. Demiryolu döşenmesini
Hindistan, İngiltere'nin refahı için vazgeçilmez hale geldikçe milyonlarca Hindistanlı pekala önlenebilir kıtlıklarda, açlıktan can vermeye başlamıştı. İngiltere'nin acımasız ekonomi politikalarından ötürü İngiliz Sömürgeciliği Holocaust'u diye tabir edilebilecek olan bu durumun sonucu olarak 30 ila 35 milyon Hindistanlı açlıktan
Reklam
İşte bu şekilde Avrupa demiryolu araç ve gereçleri imalat piyasasında zaman zaman ortaya çıkan bu stoklar, demiryolu yapımcısı ve işletmecisi şirketlerin aynı demiryolları için malzeme ve araç üreten işletmelerle kader birliğine zorluyordu. Bu kader birliğini başarıya ulaştıran yol da Avrupa’da elde kalan stoklan kolayca eritecek Osmanlı devleti hudutları dâhilinde demiryolu inşası ve işletmesi imtiyazını elde etmekten geçiyordu. Bunun sonucu olarak 19. asrın ikinci yansındaki Avrupa’da demiryolu teknolojisinin hızla gelişmesini sağlayan en önemli unsurun demode ve hurda araç ve gereçlerin Osmanlı demiryollannın yapımında kullanılması ile yeni teknolojilerin seri üretime sokulmasına en ekonomik karar haline gelmesidir, denilebilir.
Sayfa 114Kitabı okudu
Selanik 1889 yılında Viyana'ya ve Avrupa demiryolu şebekesine, 1890 yılında da İstanbul'a bağlandı. 1878'den sonra İngiliz ve Alman firmaları tarafından Anadolu'da bin milden fazla demiryolu inşa edildi. 10 Demiryolları özellikle Ege bölgesindeki tarım ürünlerinin pazarlanmasını ve ihraç edilmesini kolaylaştırdı. Gitgide artan talebi karşılamak amacıyla üretim arttı.
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitap yorumum
ANKA KUŞU Anka Kuşu kitabının yorumuyla sizlerleyim Lozan Barış Antlaşması, 24 Temmuz 1923'te TBMM Hükümeti ile İngiltere, Fransa, İtalya'nın başı çektiği devletlerle imzalandı. Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları Türkiye'yi düşman işgalinden kurtardı. Şimdi ise sıra Türkiye'nin yönetim şeklini belirlemek ve ardından
Anka Kuşu
Anka KuşuYılmaz Özdil · Sia Kitap · 2022668 okunma
Pek çok ülke birer anayasa edinmişti: Avusturya ve İtal­ya 1861'de, Katolik direnişinin en sert zamanlarında ana­yasalarını kabul ettiler. II. Alexander öldürülmeden önce bir anayasanın planlarını kuruyordu. Osmanlılar da 1876 yılında bir anayasa yapmışlardı ancak II. Abdülhamid 30 yıldan fazla süre boyunca meclisi kapalı tuttu. Hem Rusya'da, hem de Türkiye'de hükümdarlar, parla­mentonun gerçekten halkı temsil etmesi durumunda anarşi­ye sebep olacağını düşünüyorlardı. Yedi milletin birbiriyle rekabet içinde olduğu Avusturya'da en sonunda parlamen­to karar alamaz hale gelmiş, ülke kararnameler aracılığıyla yönetilmeye başlanmıştı. 1860'lı yıllar liberal reformların hayata geçirilmesiyle bir­likte büyük bir bolluk getirdi. Ticaret patladı, özellikle Os­manlı'da oldukça arttı; çünkü Amerikan İç Savaşı sebebiy­le Osmanlı pamuğu son derece revaçtaydı. Demiryolları ve yabancı yatırımlar başı çekiyordu. Fakat Fukuyama'nın dö­neminde de yaşanacağı gibi beklenmedik bir ekonomik kriz patlak verdi. Kriz, 1873 yılında Orta Avrupa'da artan spe­külasyon ve kredi patlaması sebebiyle başladı. 1875'te Os­manlı Devleti iflasını ilan etmek zorunda kaldı. Avusturya'da demiryolu şirketleri borçlarını ödeyemediler ve trenleri Al­manya sınırında haczedildi.
Sayfa 62 - Ketebe Yayınları 1. BaskıKitabı okudu
96 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.