Pilotlar kendilerine öğretilen katı kurallara göre hareket ederler. Bir pilot için kurallara aykırı olarak fırtına bulutu içine sokulmak veya girmek Rus ruleti oynamaktan farksızdır.
Ve ben şiir yazmazsam
Çoğalmaz nar taneleri gibi
Görüntülerin güzelliği
Çocukluktan çıkar çıkmaz
Yaşla nır insanlar
Sevgi bile yük olur acemi yüreklere
Bir sorular yığını olarak
Kavranmamış kalır dünya.
İKRAR
İnsan aklı ne kadar suçluysa
Sayın yargıç
Yeni dillenen bir çocuk merakıyla
Sorular sorarken hayata
inatçı, yalın, yerinde
O kadar suçluyum ben de ..
Ve duyguları insanın
içinde ömrümüzün çırpına çırpına
Akıp gittiği o bin kollu ırmak
Ne kadar yanlışsa kendi yatağında
Yanlışım ben de o kadar
Sayın yargıç
Hayatın değil
Sizin önünüzde.
Sadece tek bir gün koskoca bir asra nasıl bedel olabilir?
Bir asırda 36.500 gün bulunmaktadır. Peki, 1 gün = 36.500 gün (1 asır) demek de ne oluyor? Matematik kurallarını alt üst eden böylesi bir kurguyu
Cengiz Aytmatov yazıyorsa bu elbette mümkün. Matematik Bilimi’nin yapamadığını sihirli bir dokunuşla ‘’Edebiyat’’ yapar. Edebiyat, tam da bu noktada
Kimi zaman kötü bir düşün bizi bir başka ülkeye alıp götürdüğü olur; burada her şey bize işkence yapar, bizi alıkoyar, bunaltır; çünkü bu olay gençlik çağımıza kadar uzanmıştır ve dolayısıyla, bize göre çok eskidir, geride kalmıştır, çağdışıdır; böyle bir ülke ile ilgili böyle bir düş görmek işkencelerin en kötüsüdür. İnsanın kurtulduğu bir şeye; eski, gençliğine ilişkin, uzun şiiredir bırakılmış ya da Örneğin masumluk sorunu gibi çözümlenmiş şeylere dönmesinden daha korkunç ne olabilir? Yalnızca bugünün sorunları, normal, olgun sorunlar içinde yaşayıp geçmişin bütün sorunlarını yaşlı teyzelere bırakanlara ne mutlu, ne mutlu! Bu seçim gerek bireyler gerekse uluslar için çok önemlidir; ama kimi zaman mantıklı ve yetişkin bir insan, zamanın ruhuna ve tarihin ritmine aykırı, fazla eski veya fazla yeni bir konu ile karşı karşıya bırakılırsa, onun göz açıp kapayıncaya kadar bütün olgunluğunu yitirdiği görülüyor. Gerçekte, insanların kafasına ancak böyle sorular sokarak dünyayı en iyi biçimde saf ve çocuksu duruma getirebilirsiniz.
günümüzde akıl yürütmeyi bilen tüm insanların tek sistemi ateizmdir. İnsan aydınlandığı ölçüde, hareketin maddeye içkin olduğunu kavradığı ölçüde, bu hareketi yaratacak bir failin gerekliliğinin yanıltıcı bir varlık olduğunu anladı; ve var olan her şey özü gereği hareket halinde olduğundan, devindirici gücün gereksizliğini hissetti; İlk yasa