İlim ile Bilim arasındaki fark nedir? Atatürk'ün İlminin Manası Nedir?
Mustafa Kemal Atatürk'ün sahip olduğu ilmin ne anlama geldiğini Atatürk'ü dine yamama çabalarını boşa çıkarmak için açıklamak zorundayım.
Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini bilmek, öğretmek, öğrenmek aşamasını geçtik. Şimdi o sözlerin manasını öğrenerek yarım kalan devrimi tamamlama aşamasına geçiyoruz.
İlim sahibi olmak
gülüşün eklenir kimliğime
Gün biter gülüşün kalır bende
anılar gibi sürüklenir bulutlar
Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
yarım kalan bir şiir belki de
Aykırı anlamlar arayıp durma
güz biter sular köpürür de
kapanmaz gülüşünün açtığı yara
Sayfa 60 - 18. Basım: Haziran 2016Kitabı okudu
Sorarlar
İşimi soruyorlar, maaşımı
Kaç çocuğum olduğunu, eşimi
Doğduğum yeri inan, yaşımı ..
Alıştım bunlara şaşmıyorum ama
Okuduğum gazeteyi soruyorlar
İnandığım düşünceyi
Gelip gidenimi, çok mu diye
Kalıcı konuk istemiyorlar.
Kaçta kalktığımızı soruyorlar
Eve kaçta döndüğümüzü akşamları
Gecelere yat saati koyuyorlar.
Olmadık sorular soruyorlar amca
Olmadık zorluklar sürüyorlar öne.
Kafada deli sorular:)
Sevmek, hoşlanmak için tek ölçüt müdür? Evet, öyledir. Sevmek üstüne bunca aykırı şey söylenirken ve hoşlanmak yalnızca kısa bir anın coşkusuna hapsedilmişken sevmediğinden hoşlanabilirse insan, sevdiğinden de hoşlanmayabilir (mi?).
Sayfa 103 - RemziKitabı okudu
Pilotlar kendilerine öğretilen katı kurallara göre hareket ederler. Bir pilot için kurallara aykırı olarak fırtına bulutu içine sokulmak veya girmek Rus ruleti oynamaktan farksızdır.
Sayfa 175Kitabı okudu
Ve ben şiir yazmazsam
Çoğalmaz nar taneleri gibi
Görüntülerin güzelliği
Çocukluktan çıkar çıkmaz
Yaşla nır insanlar
Sevgi bile yük olur acemi yüreklere
Bir sorular yığını olarak
Kavranmamış kalır dünya.
Kimi zaman kötü bir düşün bizi bir başka ülkeye alıp götürdüğü olur; burada her şey bize işkence yapar, bizi alıkoyar, bunaltır; çünkü bu olay gençlik çağımıza kadar uzanmıştır ve dolayısıyla, bize göre çok eskidir, geride kalmıştır, çağdışıdır; böyle bir ülke ile ilgili böyle bir düş görmek işkencelerin en kötüsüdür. İnsanın kurtulduğu bir şeye; eski, gençliğine ilişkin, uzun şiiredir bırakılmış ya da Örneğin masumluk sorunu gibi çözümlenmiş şeylere dönmesinden daha korkunç ne olabilir? Yalnızca bugünün sorunları, normal, olgun sorunlar içinde yaşayıp geçmişin bütün sorunlarını yaşlı teyzelere bırakanlara ne mutlu, ne mutlu! Bu seçim gerek bireyler gerekse uluslar için çok önemlidir; ama kimi zaman mantıklı ve yetişkin bir insan, zamanın ruhuna ve tarihin ritmine aykırı, fazla eski veya fazla yeni bir konu ile karşı karşıya bırakılırsa, onun göz açıp kapayıncaya kadar bütün olgunluğunu yitirdiği görülüyor. Gerçekte, insanların kafasına ancak böyle sorular sokarak dünyayı en iyi biçimde saf ve çocuksu duruma getirebilirsiniz.
PdfKitabı okudu
günümüzde akıl yürütmeyi bilen tüm insanların tek sistemi ateizmdir. İnsan aydınlandığı ölçüde, hareketin maddeye içkin olduğunu kavradığı ölçüde, bu hareketi yaratacak bir failin gerekliliğinin yanıltıcı bir varlık olduğunu anladı; ve var olan her şey özü gereği hareket halinde olduğundan, devindirici gücün gereksizliğini hissetti; İlk yasa
Sayfa 134 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Hadislere ehli kitap etkisi iddiası hakkında güzel sorular
Bazıları, “biz rivâyet edilen hadîslere bakarız, eğer Kur’ân’a uygunsa alırız, değilse almayız.” demekte ve bu iddialarına da hem Hz. Peygamber, hem de sahâbe uygulamala rından delîller getirmektedir. Şunu vurgulamak gerekir ki, bu delillere uyarak -hatta buna bakmadan aklın gereği olarak- hadîslerin teoride Kur’ân’a aykırı ise
Pilotlar kendilerine öğretilen katı kurallara göre hareket ederler. Bir pilot için kurallara aykırı olarak fırtına bulutu içine sokulmak veya girmek Rus ruleti oynamaktan farksızdır.
Sayfa 175Kitabı okudu
Bu üçü, Koca Reis' in düşüncelerini geliştirerek dört
dörtlük bir öğretiye dönüştürmüşler, adına da "Animalizm" demişlerdi. Haftanın birkaç gecesi, Bay Jones uyuduktan sonra, samanlikta gizli toplantılar düzenliyor, Hayvanlığın temel ilkelerini öbür hayvanlara anlatıyorlardı İlk başlarda, büyük bir ahmaklık ve vurdumduymazlıkla karşılaşmışlardı. Bazı hayvanlar, "Efendimiz." dedikleri Bay Jones' a bağlılığın bir görev olduğundan dem vuruyorlar; bazıları da, "Bay Jones bizi besliyor. O olmasa, açlıktan ölürüz," gibisinden salakça laflar ediyorlardı. Kimileri, "Biz öldükten sonra olacakların bize ne yararı dokunur ki?" ya da "Madem bu Ayaklanma nasil olsa gerçekleșecek, bu uğurda çalışmışız çalışmamışız ne fark eder?" gibi sorular soruyorlardı. Domuzlar, bu tür konușmaların Hayvancılığın ruhuna aykırı olduğunu kavratana kadar akla karayı seçiyorlardı. Soruların en ahmakçası ak kısrak Mollie'den gelmişti;, Mollie'nin Snowball'a sorduğu ilk soru, "Ayaklanma' dan sonra da şeker
bulabilecek miyiz?" olmuştu. Snowball, "Hayır,'" diye kesip atmıștı. "Bu çiftlikte șeker meker üretemeyiz. Kaldı ki, şeker gerekmeyecek dilediğin kadar yulaf ve saman yiyebileceksin. Bu kez, "Peki, yeleme gene kurdele takabilecek miyim?" diye sormuştu Mollie Snowball, "Bak, yoldaş,' demiști. "Senin onsuz edemediğin kurdele, köleliğin simgesidir. Özgürlüğün kurdelelerden çok daha değerli olduğunu kafan almıyor mu?"
Mollie, "Kabul," derken pek inanmış görünmüyordu.
Sayfa 23
4 Kasım 1918 tarihli oturumda; Divaniye mebusu Fuad Bey’in, Said Halim ve Talat Paşa kabinesi üyelerinin Divân-ı Âli’de yargılanmalarını sağlamak amacıyla verdiği önerge doğrultusunda, söz konusu kişileri sorgulamak amacıyla kur’a çekildi ve bu görev Beşinci Şube’ye verildi.
Beşinci Şube sorgulamalarına, 9 Kasım 1918 tarihinde Kütahya mebusu Abdullah Azmi Bey’in başkanlığında başlamıştır. Sorgulamada I. Dünya Savaşı yıllarında kabinede görev alan nazırlara; savaşa giriş sebepleri, ordunun iyi yönetilememesi, hukuka ve insan haklarına aykırı emirler verilmesi gibi hususları içeren sorular yöneltilmiştir. Sorgulananlar; Sadrazam Said Halim Paşa, Adliye Nazırı İbrahim Bey, Kastamonu mebusu Ahmet Şükrü Bey, Hariciye Nazırı Ahmet Nesimi Bey gibi eski kabine üyeleridir.
Günahsız insan var mıdır ?
Ehli sünnet inancına göre peygamberler dışında masum yani günah işlemekten korunmuş kimse yoktur . Bu sebeple herhangi bir kimsenin günahsız olduğunu kabul etmek onu peygamber konumuna yükseltmek anlamına gelir . Bu da islam inancına aykırı bir durumdur .
