Herkes bilsin çok güzel bir kitap okudum…
Nasıl bir sevgidir bu nasıl dökülürsatırlara nasıl bir naifliktir sevginiz bu yeryüzüzüne.. Hayranlıkla her satırınızı yeryüzündeki gizli kalmış ve hala yaşadığına inandırdığınız gerçek sevgilere inanarak okdum kitabı...
Hüznüm ağır geldi gözlerime,nucûma,mâha öyle baş başa kaldık.Bende kitabın
Bende bu kitap vasıtasıyla başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum. Bir kaç sene önce kadar, soğuk ve yağmur sonrası bir sonbahar gününde, şehrin biraz dışında alışveriş merkezlerinin olduğu avm ye yürüyerek gidiyordum. İleride elinde poşetle yavaş yavaş yürüyen bir çocuk gördüm. Yanına yaklaştım ve beraber yürüyerek muhabbet etmeye başladık.
Yaş 25 evlilik zamanı geldi geçti derken annem açtı yu...va kurma konusunu.
Saliha bir kız olsun gerisi gelir diye düşünüyordum. Yakın bir akrabamızdan haber geldi. Komşuları çok dindarmış, kızlarının ailesinden dahada dine bağlı olduğunu duyunca sevindim.
Gittik bir görelim görüşelim dedim.Ilk ailesiyle konuştum... Hatta ben konuşmadım
Yaşamak bir sokak lambası gibi
Bir gece evden atılmış bir çocuk sanki
Tek bir damla tek bir ses gibi
Aklıma düşüyor
Artık delirir koşar şimşeklerim
Yaşamak bu nadir ve gevşek
Hayır bugün hiçbir kimseyi alkışlamıyorum
Ve onların dikilip içi yumurta çürüğü kokan
Kristal fanuslarına baka durdukları gibi bakıp durmuyorum
Ve bazı bey
Merhaba gelmeyen sevgilim. Merhaba sevmeyen sevgilim. Merhaba yanlızlığımın ortasında terk edip giden sevgilim. Merhaba tanıdın mı bu ihanet ettigin kızı?
Senin istediğin gibi başlıyım sözlerime. Neden terk etdiniz... Sizi seven bu kıza? Çok mu zor geldi paşam adam gibi sevmek adam gibi sevilmek. Daha mı degerliydi 2 kelime ile yataklara
İsmi tarafından terk edilmiş bir şehir gibi yüreğim.
Her ne kadar adını koymaya çalışsamda ; yokluğunun eş anlamlısı hiç bir imla kitabında geçmiyor…
Sanki Türk Dil Kurumu yasaklamıştı yokluğunu…
Gittiğin günden bu yana bu şehir çok değişti.
Hunharca katledilmiş hayallerim, boyası dökülmüş umutlarım ve dünden kalma yarınlarla ayakta durmaya
Parçalanma , Afrika Üçlemesi serinin ilk kitabı. Bu kitabı bu kadar önemli kılan özellik nedir diye sorarsanız size şu şekilde cevap vermek isterim. “Aslanlar kendi tarihlerini yazana dek, av hikayeleri hep avcıları övecektir” diye bir söz vardır, bilirsiniz. İşte bu kitap ile söz
AŞK MAHKUMU
Onu ilk kez gördüğümde kanadı kırık bir kelebeğe benzetmiştim. Uçmaya çalışan ama uçarken de acısını içinde yaşayan bir kelebeğe… Sanki acısını kabullenmiş gibiydi. Güçlü görünmeye çalışıyordu. Ama bu konuda pek de başarılı değildi.
Ortak bir arkadaşımızın evinde verdiği doğum günü kutlamasında karşılaşmıştık. Dikkat çekici bir
Alyamcığım ile geçen bir haftanın sonunda dili iyicene şakıdamaya başladı. Neden bu böyle, neden şu şöyle, neden kuş ötüyor, neden kaydırağa binmiyoruz, neden geldik, neden gelmedik.. Neden, neden, nedenlerin bitmediği şu dönemde hanımefendiyi geceyarısı parka götürmek zorunda kaldık. Gittik işte parka, kaydırakta kayıyoruz iki genç kız lise son
“Mufassal kıssa başlarsın garip efsane söylersin” Baki
Aylak Adam / Sayfa 1
BİLİNMEYEN BİR KADININ MEKTUBU ÜZERİNE SAYIKLAMALAR
Bir gün bilinmeyen bir kadından mektup aldım. Birbirimize göre olduğumuzu ve bu fırsatı değerlendirmemiz gerektiğini söylüyordu. Nereden böyle bir yargıya vardığını sordum. Birtakım gerekçeler sıraladı. Biliyordum