-Yediğin vakit az ye.
Yedikten sonra dört-beş saat kadar daha yeme.
Şifa, hazımdadır.
Yani,
kolayca hazmedeceğin mikdarı ye.
Nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal,
taam taam üstüne yemektir."
Öğün sayısı günde 2 defaya indirilmeli ve 2 öğün arası 6-8 saatten az olmamalıdır.
Kahvaltı için en uygun saat 7-8 arası, ikinci yemek için ise ikindi-akşam arasıdır
Yemekte sıralama öncesi su, çay veya meyve suyu, sonra meyve veya tatlı, sonra yemek ve salata şeklinde olmalıdır.
Sindirim organlarının günlük görevi saat 21.00'de sona erer.
Bu saatte yenen yemek hazmedilmez midede sabah 6-7'ye kadar çürür, sonra bağırsaklara inerek mukozaya saldırır.
***
Hayran olmamak, sevmemek ne mümkün...Okuyun lütfen!!!
Allah Resûlü (sas), ümmetin emini Ebû Ubeyde'yi Seyfu'l-Bahr ya da meşhur olmuş ismi ile Habat seriyyesi için üç yüz kişilik bir birlik ile Kızıldeniz yakınlarındaki Kudâaoğulları kabilesine göndermişti. Bu yıl Medine'nin kıtlık yıllarından biriydi. Allah Resûlü, üç yüz kişilik bu birliğe çok az bir hurma azık olarak vermişti.
Araplar Kılıçla Orta Asya'ya girdiler.Türkler Kılıçla İslama girmediler
Orta Asya'daki krallar o güne kadar batıdaki Türki kuzenlerinin bölgede zaten yerleşik olduğu gerekçesiyle uzak tuttukları doğudaki Türki boylara müracaat etmişlerdi. Doğudaki Türkler bunun üzerine her yeri kontrolleri altına almışlardı.
721 'de Orta Asya'nın birçok bölgesinde ayaklanma başlamıştı. Arap idareciler doğudaki bölgelerden hızlıca çıkartılmışlardı. Bu esnada Pencikent'in idarecisi Divaştiç Araplarla yaptığı barış anlaşmasını feshetmiş ve doğudan gelen Türklerin yardımıyla Arapları toprakların dan atmıştı.
Arap karşıtı direnişin yeni merkezi bu sefer doğudan gelen Türk lerin 730'da yeniden ele geçirdikleri Semerkant olmuştu. Araplar yüz elli sene boyunca kontrol etmeye uğraştıkları kenti geri almak için ye niden mücadeleye girişmişler ama Türk ve Soğd güçler tarafından püs kürtülmüşlerdi.
Bölge sonunda 730'larda sakinleştiğinde Araplar Merv ve Horasan'ın bazı bölgeleri dışında Kuteybe'nin ölümünden sonra ele geçirebildikleri çok az sayıdaki merkezde güvenlik kontrolü uygulayabiliyorlardı. Dahası Orta Asya, Afganistan ve hatta Horasan'daki varlıkları her an tehdit altındaydı.
Tarafsız bir gözle bakıldığında Arapların üç çeyrek asır süren mücadelesinin neticesiz kaldığı sonucuna varılabilir. İç savaş esnasında Araplar farkında olmadan Orta Asya halkı arasında Arap karşıtlığının yayılmasına sebebiyet vermişlerdi. Bu durumun gelecek kuşak için ağır sonuçları olacaktı.
Kur'an bunu fark etmekle insan olarak kadının değerini düşürüyor olmamakta, sadece bizim bazen göremediğimiz şeyleri görmektedir.
Fakat anne için saygı talep ederken ilk evvela onun kendi kendisine saygılı olmasını talep edelim. İki, üç ve daha fazla
çocuk doğurup büyüten bir kadın, mühendis, veteriner veya telefon santral memuru olarak