— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır.
— Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir.
— Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır.
— Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir.
— Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
Yediğin vakit az ye. Yedikten sonra dört beş saat kadar daha yeme. Şifa, hazımdadır. Yani kolayca hazmedeceğin miktarı ye. Nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, yemeği yemek üstüne yemektir.
Herkesin seviyormuş gibi yaptığı, ancak sevginin ne olduğunu pek az kimsenin bildiği bir zamanda yaşıyoruz. Belki de bütün zamanlar böyleydi. İmam Şafii'ye,
"O kadar insanla dostluk kurdum ki
Ellerim dolu sanıyordum
Başıma bir bela geldiğinde
Kimseye acımayan zamandan şiddetliydi Dostlarımın ihaneti," dedirten hangi duygularsa ondan yüzyıllar önce yaşayan Hesiedos'a,
"Sevme beni sözlerle, şuurlu ol hem de duy içinden
Seversen beni eğer, samimi olmalı duygun
Ya sev ta içten
Ya tamamen bırak," dedirten de aynı duygulardı.
*Gaza kim ettiler Allahu ekber
Dediler her nefes Allahu ekber*
Aşıkpaşazâde'nin, dillerinden bir nefes dahi Allahu Teâla'yı düşürmeyen ve onun uğrunda gazâdan başka bir iş düşünmeyen yiğit dilâverler diyerek övdüğü Osmanlı akıncıları, hafif süvari birliklerindendir. Temelinin Osman Gazi zamanında Köse Mihal tarafından atıldığı rivayet olunur. Uç
-Yediğin vakit az ye.
Yedikten sonra dört-beş saat kadar daha yeme.
Şifa, hazımdadır.
Yani,
kolayca hazmedeceğin mikdarı ye.
Nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal,
taam taam üstüne yemektir."
Abdulkadir Badıllı Van'da Nursi'nin tutuklanıp götürüldüğü geçici toplama kampındaki insanların özelliklerini şöyle tarif ediyor:
"Van ve dolayındaki faziletli insanları, alim ve şeyhleri, bey ve ağaları veya çevresinde birazcık tanınmış, nüfuza sahip herkes; evvela Van vilayet merkezinde toplattırıldıktan bir