Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
·
Puan vermedi
Afrikalı Leo
AFRİKALI LEO/AMİN MAALOF Ben Hasan, tartıcıbaşı Muhammed'in oğlu, ben Giovanni Leone de Medici; bir berberin sünnet ettiği, bir papazın vaftiz ettiği ben. Şimdi Afrikalı diye anılıyorum ama Afrikalı değilim Avrupalı da Arabistanlı da değilim. Bana Grenadalı, Faslı, Zeyyatlı da derler ama ben hiçbir ülkeden, kentten ya da boydan değilim.
Afrikalı Leo
Afrikalı LeoAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202214,2bin okunma
·
Puan vermedi
Ben Meryem- Alişan Kapaklıkaya “Anasının bir gece bile koynunda yatırmadığı gencecik kızı toprak koynunda yatırmak için bağrını açmış bekliyordu.” “Çocuklara sesinin tonun yüksekliğiyle değil,kalbinde ki şefkatin duyarlılığı ile seslenin.” Ahh Meryem yaktın,yıktın yüreğimi hangi kelime doğru olur seni anlatmaya, o çocuk yüreğinde taşıdığın yüklere… tabii şimdi yetişkin olman biraz olsun içimi hafiletse de o çocuk Meryemi kaç defa sarıp sarmaladım bilmiyorum. Ahh keşke ben tutabilseydim elini diye diye bitirdim kitabı. Fakat bnde bittim diyebilirim. Sevgili Kapaklıklaya kendi ailesinde gelinin hayatını kaleme almış. Urfa’nın Siverek ilçesinin Güneşli köyünde Daha bebekken başlamış Meryem’in kalp kırıklığı kız çocuğu olduğu için sahiplenilmeyen, anne ve baba sevgisinden mahrum kalan. Sırf kız çocuğu diye konuşma hakkı olmayan,hastalandığında farkedilmeyen vee doğucak diğer çocukların bakıcısı Meryem… ailesine okumak için verdiği savaşlar, ilkokulda sakın türkçeyi unutma diye tembihlediği öğretmenini dinleyip gizli gizli okuduğu gazeteler. . . Yediği dayaklar,dışlanmalar daha neler neler. Malesef günümüzde duymadığımız,görmediğimiz çok Meryemler var. Namusuna laf gelmesin diye 14 yaşında evlendirilen yada evlenmek istemediğini söyliyemediği için hayatından vazgeçen. Yaşanmış olması beni daha fazla etkiledi zaten sevgili Kapaklıkaya gelinin hayatını kaleme almış.
Ben Meryem
Ben MeryemAlişan Kapaklıkaya · Yediveren Yayınları · 2023165 okunma
Reklam
400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Uhtred Ragnarson Geri Döndü!
Üçüncü kitap Kuzeyin Efendileri ikinci kitaptan yaklaşık bir ay sonrasında geçiyor. Uhtred, Alfred'e krallığını geri kazanmasında yardım ettikten sonra yönünü kuzeye çevirir. Ancak orada onu üç büyük düşmanı vardır: Büyük Dan komutanı İvar ivarson, Uhtred'in bir baba gibi gördüğü Ragnar'ı öldüren Zalim Kjartan ve Uhtred'in hakkı olan Bebbanburg'u elinde tutan amcası Aelfric. Üçü de son derece güçlü ve Uhtred'i öldürmeye hevesli. Fakat Uhtred'in de hep dediği gibi kader amansızdır. Babası gibi gördüğü Ragnar'ın intikamını almak ve hakkı olan Bebbanburg kalesini ele geçirmek istese de bu yolda tanıştığı yeni dostlarının ihanetine ugrartve köle haline gelir. Bir köle olarak öleceğini düşünse de kaderin Uhtred ile ilgili planları vardır. Bu sefer onun yardımına Wessex kralı Alfred yetişecektir. Önceki iki kitabı da düşününce aksiyonu en bol olan kitap buydu diyebilirim. Bakalım ilerleyen zamanlarda Uhtred'i neler bekleyecek.
Kuzeyin Efendileri
Kuzeyin EfendileriBernard Cornwell · Artemis · 20245 okunma
217 syf.
·
Puan vermedi
Değerli eğitimci, siyasetçi, yazar Mustafa Gazalcı’nın kaleminden, içeriğiyle okurunu geçmişe taşıyan “Yolumuzu Aydınlatanlar – Cumhuriyet’in 10 Eğitim Yıldızı” adlı kitaptan söz edeceğim sizlere… Cumhuriyet Devrimi’nin büyük ülküsü “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” kuşaklar yetiştirme atılımının özverili, çalışkan yıldızları; Mustafa Necati,
Yolumuzu Aydınlatanlar
Yolumuzu AydınlatanlarMustafa Gazalcı · Cumhuriyet Kitapları · 20231 okunma
366 syf.
·
Puan vermedi
Oğullarına eşit haklar tanımayan bir baba ve sevgisiyle merhametiyle ailenin bozulmamasi için direnen bir anne ... Hakkı bey aldığı terfi ile büyülenip sekreterine aşık olur eşinden boşanır mal mülk yuvasından eder onu, Osman eğitime Orhan ise fedailige gider ...hakir görülen Orhan en son Osman'ada Hakkı beye torunlarına da bakar, hikaye olay efsane çok kısa özetledim kısaca, aile nasıl yıkılır nasıl onarılır nasıl ayakta tutulur çok tatlı sevecen, heyecanlı bir dille yazmış yazar
Siyah Güller
Siyah GüllerAhmed Günbay Yıldız · Timaş Yayınları · 2020968 okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
·
12 saatte okudu
Dehşet aldığın zaman, İbrahim Hakkı gibi "Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler" de, pencerelerden seyret, içlerine girme. Bir insan, hayatında yalnızca şu sözü uygulayabilse rahat eder Allah'ın izniyle. Allah'a bırak. O ne yaparsa doğrudur, en güzelidir. Uzaktan bak, izle, ses etme. Eden ettiğini bulur. Sen ben o.
Yirmiüçüncü Söz
Yirmiüçüncü SözBediüzzaman Said Nursî · Sözler Neşriyat · 2005552 okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
"Yaşamım boyunca bana gurur verecek, beni krallardan, prenslerden, hükümdarlardan bile üstün kılacak bir şey aradım." Spoiler.. Bir arkadaşımın önerisi üzerine başladığım ve beni inanılmaz etkileyen "Sıfır noktasındaki kadın"dan bahsetmek istiyorum. Kitap o kadar derin bir iz bıraktı ki bende, şu anda bile okuduğum şeylerin
Sıfır Noktasındaki Kadın
Sıfır Noktasındaki KadınNevâl El-Seddavi · Metis Yayınları · 201613,3bin okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Şermin Yaşar ne yazsa bayılıyorum, öncelikle bunu belirteyim Bu zamana kadar hep öykü kitaplarını okuduk, çok sevdik. Şimdi bir ilk romanı var, ne diyelim o da şahane! Söyleme Bilmesinler'de bizi kalabalık bir aile karşılıyor. Anne, baba, üç erkek kardeş ve onların eşleri. Başlangıçta sıradan, hatta birbirine çok bağlı gibi görünen bu ailenin hikayesini okumaya başladıkça anlıyoruz ki hiçbir şey göründüğü gibi değil. Herkesin sırları, yalanları, söyleyecek bir sürü sözü var. Evlenip aynı çatı altında yaşamakla karı koca olunmuyor. Aynı ana babadan oldular diye sahiden kardeş olmuyor çocuklar. Bunu kimi zaman mizahla, kimi zaman hüzünle açığa vuruyor Şermin Yaşar. Her bir roman karakterine de ayrı ayrı söz hakkı veriyor ki ortaya çıkmadık sır, söylenmedik söz kalmasın. Ama bir yandan da kitap bitip de bütün sırlar ortaya döküldüğünde şunu düşünüyor insan: Bazı şeyler söylenmese, bilinmese daha mı iyi olurdu? Herkesin birkaç sırrı hâlâ var ve olmaya da devam edecek gibi görünüyor.
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20233,949 okunma
272 syf.
5/10 puan verdi
Kitap hakkında ki klasik Amerika'ya dair bir hiciv olması yorumu dışında ilgimi çeken bir konuya değinmek istiyorum.1935 de bir gazeteci, yazara gönlünün Vahşi 'nin isteklerinden yana mı yoksa şartlandırmış istikrar idealinden yana mı Olduğunu sorduğunda Huxley ' ikisinden de yana değil,bence iki ucun arasındaki bir orta hem istemeye değer hem olabilirdir. 'diye yanıtlar.Ama ben kitabı okurken "uygar "toplumun biraz daha horgörüldüğünü hissettim.Oysa ki iki toplumda birbirinden beter olsalar da uygar toplum biraz daha ılımlı,vahsi toplumdaki gibi gaddarca cezalandırılmalar yok mesela. Ana karakterlerden biri olan John -uygar anne babanın vahşi oğlu, kitabın bir bölümünde kendisiyle cinsel birliktelik yaşamak isteyen bir kadına "or*spu" gibi hakaretler ederek fiziksel şiddet uyguluyor.Bu kişi aynı zamanda Shakespeare okuyor ve ondan alıntılar yapıyor sürekli.shakespeare'in "kral Lear" kitabındaki gibi cinselliği "tensel günah" diye adlandırıyor.Kisacasi vahşi toplum son derece ilkel, kadın düşmanı bir toplum. Uygar topluma da pek sağlıklı bir toplum diyemeyiz . Acısız toplumun bir prototipi.Acı diye bir şey yok bu toplumda. İnsanlar acı çekmemek için "Soma " diye uyuşturucu bir madde alıyorlar. Aile,anne ,baba gibi kavramlar korkunç ve müstehcen görülüyor ama elbette bir devlet, otorite var .Hatta denetleyici diye devlet adamı da var.Bu o otoriter,uygar toplum tabi ki de kadın bedenini kontrol ederek böyle bir düzen oluşturuyor.Kadinin doğurma hakkı yok.yapay doğumla kastlar oluşturulup nüfus kontrolü sağlanıyor.Kisacasi uygar toplumda olsa vahşi toplumda olsa kadın sadece bir et yığını (!).
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,1bin okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Agatha Christie ‘nin bu cinayet romanında da soluksuz bir şekilde sona erdi. Simeon Lee karakteri tüm olayların baş mimarı, tabi bunun yanı sırada da kitabın tek maktulü… Simeon Lee yaşlı, geçinilmesi zor, ukala, aile bireyleri tarafından sevilmeyen, sevenlerin ise içerisinde hep bir nefret izi bıraktığı bir karakter. Yaşlılığın verdiği elzemle birlikte bütün aileyi Noel gecesi aynı çatı altında toplamak istemesi kendisini sevimli ihtiyar yapsa da aile bireylerine ölmeden önceki yapmış olduğu davranış ihtiyarın geçmişinden gram ders çıkarmadığının göstergesi. Kendi öz evlatlarının annesine benzemesinden dolayı rahatsızlık duyan Simeon Lee, hayalinde hovardalık zamanlarında dünyaya gelmiş olabilecek çocuklarının kendisi gibi olmasının hayallerini kurar. Ailenin bir araya gelmesi demek bireyler arasında da sıkıntı çıkarır. Birbirini çekemeyen kardeşler, annesinin ölümünden babasını sorumlu tutanlar, politikaya girip baba parasının azalacağını düşünenler, aklı beş karış havada dünyayı gezip gününü gün edenler, annesinin hakkı olan mirasa ortak olmayan isteyenler. Simeon Lee’nin tek sevdiğim yanı sözünü dobra olarak konuşmasıdır. Karşısındaki kırılırmış, darılırmış diye düşünmeden doğruları karşısındakinin yüzüne vurur. Ve o akşam tüm aile bireyleri evde toplandığında Noel gecesinde cinayet işlenir ve Hercule Poirot devreye girer. Kitabın sonuna gelmeden katilin kim olabileceğini az çok tahmin ettim ve tahminlerim beni yanıltmadı. Polisiye cinayet romanı okumayı sevenler için tavsiye edebileceğim bir kitap… Keyifli okumalar dilerim…
Noel'de Cinayet
Noel'de CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20183,998 okunma
Reklam
160 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Kelebek etkisi diyorum, okadar gerçek ki hem kötü anlamda hem de iyi. Bir baba anormal piskolojisi ile çocuğunu her fırsatta hortumla döverek geleceğin piskopatını yaratıyor. Ona fiziksel şiddet uygulayarak sadece o çocuğun hayatını mahvetmiyor, onun gelecekteki eşinin, çocuklarının ve hayatına giren herhangi birinin de hayatını mahvetmiş oluyor. Hatta doğmamış torunlarının hayatını ve piskolojisini bozuyor çünkü hunharca dövdüğü o çocuk torunlarının babası olucak o piskolojiyle. Kitabı okurken sinirden bir oturup bir kalktım, Selime sövdüm babasına sövdüm, metresine sövdüm. Gizeme metres diyorum çünkü Selim karısını sevmese bile evli ve iki çocuk babası. Zorla evlenmiş olması ona aldatma hakkı tanımıyor, ya Adam gibi bu evliliği namusu ile sürdürecek yada kimseyi mağdur etmeden yollarını ayıracak eşi ile. Zaten yaşattığını yaşamadan ölmedi. Aldatan aldanırmış... Selimin karısı Perihana da çok kızdım kitabın sonunda Beddua etmiş kurtulduğunu söyleyip terk edip gideceğini yazmış. Biraz geç kalmadın mı canım? Her eve döndüğünde kapıyı açarken aklın nerdeydi? Sanırım kitapta sövmediğim karakter yok Gerçekten hikayesi çok iyi sert ve sarsıcı bir kitap okudum resmen tüm ayarlarım oynadı her türlü duyguyu yaşadım, Yazarın kalemini sevdim başarılarının devamını diliyorum ve teşekkür ediyorum.
Uzun Zaman Önce
Uzun Zaman ÖnceZekeriya Çetin · İnkılap Kitabevi · 202390 okunma
88 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Hile; oyunu kazandırsa da, kaderi değiştirmez...
Moliere’nin eseri olan “Scapın’in Dolapları” komedya türünde yazılmış bir tiyatro oyunudur. Moliere komedi oyunlarında sadece güldürmeyi amaçlamaz aynı zamanda insanların ve toplumların hatalarını, zaaflarını gösterip bunu mizahı bir üslupla anlatmaya çalışırken, eğitmeyi ve düşündürmeyi de hedefler. Oyunun hikayesinde birbirlerini tanıyan iki
Scapın’in Dolapları
Scapın’in DolaplarıMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022435 okunma
200 syf.
8/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Söyleme bilmesinler aramızdakileri. Sırlar büyüsün aramızda, koskaca duvarlar örülsün istemesekte. Kardeşiz, anne baba hakkı var üzerimizde; istedikleri kızlarla evlenmezsek, öğretmen olmazsak, beraber yaşamazsak, her cuma hepimiz bir araya gelmezsek haklarını helal etmezler sonra… Şermin Yaşar kardeşler, eşleri, anne ve babaları üzerinden bize sıradan olduğumuzu gösteriyor bir nevi bizlere ayna tutuyor. Ütopik dünyalar yok. Kalemi ağdalı değil. Basit ve sade,tıpkı yaşamın kendisi gibi. Kahramanların gözünden okuyoruz ortak hikayelerini. Kimi zaman biri haklı oluyor kimi zaman diğeri. Sonra anlıyoruz ki kimse haklı değil kimse haksız da değil. Nedenler o kadar güçlü ki… Ama kimse sormamış “Neden”diye diğerine… Söylemediklerimizin tutsaklığında tamamlanmıyor mu ömürler? Şermin Yaşar yine okuru sarıp sarmalamış kalemiyle.
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20233,949 okunma
136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Rousseau’ya göre tüm toplumsal birlikler arasında tek doğal olan birlik ailedir. Aile dışındaki toplumsal birlikler sözleşmeye dayalıdır ve bu birliklerin en belirgin olanı devlettir. Aile ile devlet arasında bir benzerlik bulunur. Şöyle ki; baba iktidarın, çocuklar ise toplumun karşılığıdır. Hem baba hem de çocuklar özgürdür; yine de bunlar, çıkarları uğruna bu özgürlüklerinden vazgeçerler. Baba çocuklarına, onlara duyduğu sevgi dolayısıyla ilgi gösterirken devlette yönetici, halkına, onların başında olmaktan duyduğu haz sebebiyle ilgi gösterir. Yazara göre hakkın temelinde kaba kuvvet bulunamaz. Bundan dolayı yönetilenler, yalnızca meşru güçlere itaat etmekle mükelleftir. Zorbalara ise isyan etme hakkı daima vardır. Ayrıca, hiçbir insan, hemcinsi üzerinde doğal bir otoriteye sahip değildir. Bu durum, bize yöneten ve yönetilen arasındaki hiyerarşinin sözleşmeye dayalı olduğunu gösterir. Bu sözleşme üzerinde, toplumsal birliği kuranların tamamı söz hakkına sahiptir. Yönetenin yönetici olabilmesi ve yönetilenin buna razı olması, tamamen toplumsal bir sözleşme gereğidir. Sözleşmeye dayalı bu ilişkiden hem yönetenler hem de yönetilenler kârlı çıkar. Yönetim keyfî olamaz. Meşru yönetim, halkın ona rıza göstermesiyle mümkündür. bundan dolayı bir yönetimin meşru olabilmesi, yönetilenlerin kabul veya reddetme yetkisine sahip olmalarıyla mümkündür.
Toplum Sözleşmesi
Toplum SözleşmesiJean-Jacques Rousseau · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201913,9bin okunma
363 syf.
7/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Eğitim
Hayata 10-0 yenik başlamak nedir bunun hikayesini okuduk. Sapkın zihniyetlerine kılıf arayan insanlar bu tarikat ve din kisvesi altında her türlü zorbalığı yapabiliyor. İşin kötüsü bu insanların başına gelen felaketlerde kendilerine göre yontuluyor. Adam yüzünden kız neredeyse ölecek ama Rab’den geldi diyor. En ufacık pişmanlık,üzüntü veya yanlışı
Talebe
TalebeTara Westover · Domingo Yayınevi · 20193,113 okunma
712 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.