Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bakara 149
(Ey Muhammed!) Nereden yola çıkarsan çık, (namazda) Mescid-i Haram'a doğru dön. Bu elbette Rabbinden gelen gerçek bir emirdir. Allah, sizin işlediklerinizden asla habersiz değildir.
Bakara 142
Bir takım kendini bilmez insanlar, "Onları (müslümanları) yönelmekte oldukları kıbleden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da, Batı da Allah'ındır. Allah dilediği kimseyi doğru yola iletir." ﴾142﴿
Reklam
"De ki: Siz mi iyi bilirsiniz, yoksa Allah mı?" ( Bakara,140) diye soran Islam , bunu da bizzat kendisi cevaplandırıyor: "Allah bilir , siz bilmezsiniz." (Nur,19) "Size ancak az bir bilgi verilmiştir." (İsra, 85)
Sayfa 116Kitabı okudu
Kendilerine kitap vermiş olduğumuz kimseler, onu (Muhammed’i) tıpkı evlatlarını tanıdıkları gibi tanırlar. Böyle iken, onlardan bir kısmı, bile bile gerçeği gizler. (Bakara 2:146)
Sayfa 33
Cenabı Hakk'ın iman diye adlandırdığı tek ibadet namazdır Namaza iman denmesi onun ne kadar önemli bir ibadet olduğunu gösterir bunun açıklaması şöyle: Müslümanlar önceleri namazı Kudüs'teki Beytül makdise doğru kılarlardı daha sonra Kabeye doğru namaz kılmalari emredildi O zaman akillarina bir soru takıldı Kudüs'e doğru namaz kıldıkları sırada ölen Müslümanların ibadetleri boşa mi gitmiştir bunun üzerine Allah sizin imanınızı boşa çıkarmayacaktir bakara 143 ayeti nazil oldu böylece namazın iman demek olduğu öğrenildi
Sayfa 283
LÂNET [LA’NET]: Nedir?
اللعنة [la’net], “kovmak, uzaklaştırmak, iyilik ve faydadan mahrum bırakmak” anlamındaki la’n sözcüğünden türemiş bir sözcüktür. Eski Araplar bu sözcüğü “ailenin veya sülalenin bir ferdinin dışlanması” anlamına kullanırlardı. لعين [la’în] ve ملعون [mel’ûn] sözcükleri de buradan gelmiştir. La’net Allah tarafından olursa, “dünyada iyilikten, âhirette de lütuf ve merhametten mahrum bırakma”; insanlar tarafından olursa, “küfür, dışlama, sövme, hakaret ve beddua” anlamında kullanılır. Rabbimizin insanları sınaması, öğretmek için değil, dünya ve ahırete tanık oluşturmak içindir. Kimmse hakkındaki karara itiraz edemesin. Tıpkı okullardaki öğretmenlerin öğrencilerini sıvav yapma amacının, öğrencilerden öğrenmek olmayıp sınava giren öğrencilerin durumunun belirlenmesi, şahitlendirilmesi olduğu gibi. Kıyamet gününde insanlar için, kendi nefsi, yakınları, toplumu, elçiler ve vahyler tanıklık edecektir. Bu konuyla ilgili şu ayetlere de bakılabilir. Bakara/ 143, Hacc 78, Fecr/21-23,', Nisa/ 41, 159, Nahl /84, 89, Kaf/ 21, Mü’min /51, Hud/18, 19, Kasas/ 75, Fussılet /20-22, Nur/ 24, Ya Sin/ 65, Furkan/30, Maide/116-118.
Reklam
"Vahiy kâtiplerinden biri, Muhammed'i sınamak için hep ken­disine yazdırılmak istenenin tersini Kur'an’a yazıyordu. Özel­likle bu ters ayetleri Bakara ve Âl-i İmrân surelerine yazıyor­du. Adam, Muhammed'in bu yanlışlan fark etmediğini görün­ce, onun peygamberliğine inanmıyor ve sonuçta Islamiyetten vazgeçip Hıristiyanlığa geçiyor..."[43] 43: Techd-İ Sarih, Diyanet Tercemesi. No; 1477-9/.309; Buhari-Müslim Hadisleri, el-Lü'iüü ve’i Mercan, No: 1772; Buhari, Menakıb, 25; Müslim, Sıfat-ı Mınaftkin, No; 2781; Ibn-i Seyyîd­in Nas, Uyun-ül Eser, "Kâtipler” bölümü, 2/316; Ebu Davut Sicistani, Kitabin Mesahıf, s.3; Ahmet bin Hanbel, Müsned. 3/121.
Onlar bir ümmetti, geldi geçti. Onlara kendi kazandığı, size de kendi kazandığınız. Siz onların işlerinden sorulacak değilsiniz. (Bakara Suresi; 134, 141)
İonlar, Dorlar, Aiollar Buraların Kyros’un Eline Geçmesi, 141
Lydialıların Perslere boyun eğmesinden hemen sonra, İonlarla Aiollar Sardes’e, Kyros’a elçiler gönderdiler. Kroisos’la nasıl bağlı idilerse, kendisinin egemenliğini de aynı koşullarla tanımaya hazır olduklarını bildirdiler. Kyros bu önerilere bir öğütlü hikâye ile cevap verdi: “Bir flütçü denizde balıklar görmüştü” dedi, “gelip kıyıya vursunlar diye flüt çalmaya başladı. Ümidi boşa çıkınca bir balık ağı buldu, çok balık tuttu; sonra boyuna oynayan balıklara bakarak şöyle dedi: Ben size flüt çalarken hiçbiriniz sudan çıkıp oynamadınız, şimdi de böyle oynayıp durmayın artık.” Kyros’un İonlara ve Aiollara karşı böyle konuşmasının nedenleri vardı; daha önce Kroisos’tan ayrılsınlar diye elçiler göndermiş, ama onlar kulak asmamışlardı, şimdi her şey olup bittikten sonra dediğine geliyorlardı.
Sayfa 71 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
بسم الله الرحمن الرحيم قُل لِّلّهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ  '' De ki: Doğu da Batı da Allah'ındır. Bakara-142
Reklam
a.İslam her söz söyleyenin sözünü kabul etmez.Sözün kabulü için adalet şarttır.Burada yaptığı fiilin haramlığını ikrar eden bir fasıkla karşı karşıyayız.Yıllarca ve her gün düzenli olarak yapılan bir haram var ortada (cürüm sahiplerinin ikrarına binaen).Acaba İslam bu haberi kabul ediyor mu ? “Ey iman edenler,eğer bir fasık,size bir haber
a.İslam her söz söyleyenin sözünü kabul etmez.Sözün kabulü için adalet şarttır.Burada yaptığı fiilin haramlığını ikrar eden bir fasıkla karşı karşıyayız.Yıllarca ve her gün düzenli olarak yapılan bir haram var ortada (cürüm sahiplerinin ikrarına binaen).Acaba İslam bu haberi kabul ediyor mu ? “Ey iman edenler,eğer bir fasık,size bir haber
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.