Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
birkaç sene sonra Christian Herald & Signs ofthe Times gaze­ tesinde anlatılan evlenme teklifinden de anlaşılabilir: "Hakkımda ne düşünüyorsun küçük kız? Beni seviyor musun?" "Niye ki? Bay Edison beni korkutuyorsunuz. Ben... şey... yani..:' "Söylemekte acele etme. Benimle evlenmek istemiyor­ san bunun çok da bir önemi yok. Ah evet, ben ciddiyim. Ama yine de acele etme. Düşün. Annene anlat ve uygun olduğun­ da bana hemen haber ver, salı diyelim mi? Salı sana uyar mı? Haftaya salıyı kastediyorum:'21
“Biliyor musunuz hiç dostum yok; olmasını da istemiyorum. Herkesle iyi geçiniyorum; ama, kimsenin bana yaklaşmasına izin vermiyorum.”
Reklam
N'olur anne! Üstüne bastığım hamamböceğinin yalnız bir böcek olduğunu bana söyleme anne! Ben.. Ben kimsenin tuvalet kâğıdı olmak ve bu boklu paçavralara şiirler yazmaya mahkûm edilmek istemiyorum! Artık aşka peşkeş çekmek istemiyorum! Anne?! Hâlâ ellerindeki şişlerle kendine bir evlat mı örüyorsun anne?!
Yalnızlığım öyle bir tablo çizer ki, bu gece aynadaki yansımam bile bana sırtını dönmüştür.
Onu niçin sevdiğimi bana söyletmek isterlerse bunu ancak şöyle anlatabilirim sanıyorum: Çünkü 0, 0 idi; ben de bendim.
Sayfa 26
BENVOLIO Beni dinle ve onu düşünme, unut! ROMEO Öğret bana, nasıl unutulur düşünmek?
Reklam
Zaten konu duygular bile olsa durum degişmiyordu. Duyguya da açtım çünkü. Ama ne zaman bir kadına yaklaşsam terkedilmiş olmanın verdigi bür eziklik duyuyordum. Kadınlar anlıyordu bunu ve galiba hoşlanmıyorlardı. İşten çıkartılmış biriyle il görüşmesi yapar gibi bakıyorlardı bana.
İnsanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır o ferah ve delişmen birçok alınlarda betondan tanrılara kulluğun zırhı vardır çelik teller ve baruttan çatılınca iskeletim şakaklarıma dayanınca güneş can çekişen bir sansar edasıyla uğultudan farkedilmez olunca konuştuğum kadınların sahiden doğurduğuna toprağın da sürüldüğüne inanmıyorum nicedir kavrayamam haller içinde halim demiri bir hecenin sıcağında eriyor iken gördüm bir somunu bölünce silkinen gökyüzünü su içtiğim tas bana merhaba dedi, duydum duydum yağmurların gövdemden ağdığını.
"Hayır, nefsiniz sizi aldatıp bu işe sürüklemiş. Artık bana düşen güzelce bir sabırdır. Söylediklerinize karşı ancak Allah'tan yardım istenir."
o gün üzülüp üzülmediğimi sordu. bu soru beni çok şaşırttı, böyle bir soru soracak olsam ben de çok rahatsız olurdum herhalde. yine de duygularımı çözümleme alışkanlığını bir miktar kaybettiğimi, dolayısıyla bu konuda onu aydınlatmanın bana güç geldiğini söyledim. anneyi elbette çok severdim ama bu bir şey ifade etmiyordu. bütün sağlıklı insanlar sevdiklerinin ölmesini az çok istemişlerdir.
Sayfa 62 - can yayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.