REŞAT NURİ GÜNTEKİN’İN ÇALIKUŞU ROMANINDA
ANA İZLEKLER
GİRİŞ
Reşat Nuri Güntekin, Millî Edebiyat Dönemi ve onu takip eden Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nın önde gelen isimlerindendir. Çalıkuşu adlı eseri 1922’de tefrika edilmeye başlanıp 1925’te kitap olarak yayımlanan, 1937’de büyük
Doktor Bamgard universiteyi yüksek notlarla bitirmişdir.Universiteyi bitirdikten sonra şehirden uzakta bir köye hekim olarak atanmıştır.Ondan önceki doktor çok başarılı olduğu için Bamgarddan beklentiler yüksektir.Ama bir şey var.Doktor Bamgard yüksek notlarla mezun olsada pratiki yok sayılır derecede.Pratiksiz bilgi, yabancı dili anlayıp ama
Mersin'de "Mehmet Usta" isimli bir lokanta var. Orada yediğim iskenderin tadı yediğim günden beri damağıma yapıştı sanki. Sülale boyu lokantacı olmamıza ve aynı zamanda benim de öğrencilik dışında lokanta sektörünün içinde olmama rağmen ora gibisine daha denk gelemedim. Ne zaman Mersin'e halamların yanına gitsem ilk durağım ora
(Spoiler içerir.)
Kitabın yazarı Yann Martel, o çok sevilen ve sinemaya da uyarlanan Pi’nin Yaşamı kitabının da yazarı aynı zamanda. Kitap 180 sayfadan oluşuyor. Olayların akışına göre kitabı üç bölümde inceleyeceğim, bu şekilde daha anlaşılabilir olacağını da düşünüyorum çünkü biraz karmaşık bir olay örgüsü var. İlahi Komedya’yı okumuş olan
Her kitabında insana ve insana dair her şeyle yakından ilgili olan Ali Şeriati bu eserinde evlerimizin içine kadar ne kadar toplumun parçası olduğunuzu bize aşama aşama anlatır. Her düşüncesine katılmasamda haklı olduğu çok konu var.
En çok bilinen tiradı ile “Sizi rahatsız etmeye geldim.”
Eserin içeriği ve içeriğindeki konulara değinme
SON’SUZ
Rüya, kardeşler Nuran,Nuray, baba kaptan Tarık Seçkin, anne Işıl sultan, okul arkadaşı Deniz (annesi Zeliha, babası Kemal amca), kuzenler Figen,Ayça, tanıştığı Osman, arkadaş Gül, Beril ve sahilde tanıştığı
Kür Şad, Kürşad ya da Kürşat olarak birçok Türk çocuğuna ad olan bu isim nereden geliyor, aslı astarı nedir? İnsan merak eder!
Bu destanı birçok kişi içeriğini bilmese de en azından duymuştur diye düşünüyorum; Kür Şad ve kırk eri...
Ahmet Haldun Terzioğlu, 1960 Trabzon doğumlu, emekliliğine kadar devlet memurluğu yapmış, emekli olduktan sonra
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Kadından şair olmaz derler ya... Oluyormuş, anladım. Didem Madak.. Bana kadınları hissettiren ve hayatın köşe başlarını tutturan değil de köşe taşlarını öptüren kadın.. Bir erkek olarak ne kadar anlayabilirdim kadınları? O ruhu nasıl görebilirdim mısralarda? Ben gördüm ve hissettim galiba. En azından Didem Madak'ın anlattığı kadarıyla. Şiir bu değil miydi? Buydu evet.
Didem Madak'ın Ah'lar Ağacı şiiriyle bir telefon programı aracılığıyla tanışmıştım. Kulağımda kulaklık Anna RF Feat Naadistan- Tum Hi Ho (youtube.com/watch?v=qAEQ_30...) isimli şarkıyı dinliyordum.O gün o şiiri okudum ya. Allah'ım bu nedir demiştim. Hani olur ya bilmem kaç kıta şiirden iki mısra olur, okuyunca adama vurur darbesini.. İşte bu şiir ve kitaptaki diğer şiirler bence ayıklanamaz ve diğer mısradan koparılamaz. Ah'lar Ağacı ve Müsveddeler başta olmak üzere tüm şiirler bir bütün halinde tek bir mısra Didem Madak'ta. Bence rahmetli Didem Hanım şiir olsun diye yazmamış mısraları. Kimi zaman o mısralarda haykırmış dünyaya, kimi zaman kırılganlığını duyurmuş, kimi zaman da güldürmüş ama maalesef ve anladığım kadarıyla hiç gülmemiş hayatında. Şiirler aslında Allah'a bir yakarış, bir dua gibi olmuş.
okunmuskutuphane.blogspot.com
Şiirlerin etkisinden çıkarak ufak bir tavsiye. Ah'lar Ağacını yukarıda bahsettiğim müzikle okumaya başladım ve hep aynı müzikle okudum. Müzik ve şiirler yapıştı bende birbirine. Tavsiyemdir o müzikle okuyun şiirleri.
Çok kere okumak istediğim şiirler ve bir şair oldu Didem Madak. Bu sebeple şiddetle tavsiye ederim. İyi okumalar.
okunmuskutuphane.blogspot.com