"Benim tezim, bütün halkların, bütün kültürlerin birbiri hakkında önyargılara sahip olduğudur. Eğer bir gün bu önyargı kelimeleri, yani Avrupa dillerindeki barbar, Japon dilindeki gaijin, Müslümanlardaki kâfir, Almanlardaki Ari olmayan gibi önyargı sıfatlarını kaldırabilirsek, amacımıza ulaşabiliriz. Amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı.”
Barış Manço’nun Fransız spikere verdiği ders
Barış Manço, Fransa’da bir televizyon kanalının canlı yayınına konuktur.
Karşısında küstah bir spiker vardır ve Barış Manço’yla dalga geçmektedir.
Sürekli “İşte Türk, yani barbar, vahşi” vs. demektedir. Barış Manço daha fazla dayanamaz ve spikere “Yanınızda kâğıt para var mı?” diye sorar.
Bu soru
YouTube kitap kanalımda insanların neden Wattpad kitapları okuduklarını anlattım: ytbe.one/mDnTL7oeTLA
İlkel bir şekilde sürekli linç arayışında olan Karantina kitabı fanları, TikTok'ta gece gündüz takip ettiği insan şehrine geldiğinde deliren küçük çocuklar ya da Enes Batur'un oyun bağımlısı Minecraft kitlesinin neden öyle
Kim bu barbar? Okurken anlamadım, bitirince anladım ki barbar diye bize diyor kitap. Günümüz insanına diyor; "aman benim keyfim bozulmasın, ucu bana dokunmasın da ona da sessiz kalırım buna da" diyen bize sesleniyor, "sene de bir hafta tatilim var, bölmeyin benim keyfimi" diyen biziz barbar.
Modern dünya insanının, konforunu
Bir kadınla bir erkek, arkadaş olabilir arkadaşlar!
Bir kadınla bir erkek, birbirine aşık olmak zorunda olmadan yalnızca arkadaş olabilir arkadaşlar!
Bir kadınla bir erkek, birbirleriyle vakit geçirirken keyif aldığı için iki arkadaş olarak da buluşabilir arkadaşlar!
Arkadaşlar pardon siz barbar mısınız?
“Gün gelir hissetmediğin acının da hesabı
senden sorulur, kalbimden sorumsuzum
sanma” (s.257).
Bazı kitapları okuyup bitirdiğimde ağırlığı üzerime öylesine çöküyor ki günlerce etkisini üzerimden atamıyorum. Hele hele bu kitaplar insanı, varoluşu, iyiliği, kötülüğü, dini, inancı, sevgiyi, aşkı, adaleti, merhameti, umudu ve umutsuzluğu derinden
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
“Eyvah!” dedi kendi kendine,
“Ben ne tür insanların arasına düştüm?
Onlar zalim, yabani ve barbar mı,
yoksa misafirperver ve insancıl mı?”
(Homeros, Odyssey)
''Delilik en büyük özgürlüktür.''
(Alein Kentigerna)
Hazır, başlayalım.
Delilik, nedir bu delilik?
Önce kitap hakkında konuşalım. Erasmus delilik kavramını çok geniş bir biçimde aktarmış. Erasmus'a göre bilgelik delilik ile eşdeğerdir. Bilge bir insan, önce delilik sınavından geçmelidir. Tıpkı karanlığın en büyük aydınlık olduğunu anlamış biri
Martin Eden fakir, eğitimsiz, doğru düzgün konuşmasını bile bilmeyen barbar bir gençtir geçimini denizcilik yaparak kazanır ve parası bitene kadar karada ablasının evinde kiraladığı odada kalır. Sokakta dayak yiyen bir çocuğu kurtarır, çocuk onu yemeğe davet eder ve orada çocuğun ablası olan Ruthla tanışır ve ona aşık olur. Ruth burjuva sınıfından