Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
252 syf.
·
Puan vermedi
Bilgimiz Yok Ama Fikrimiz Var
Taraflı- tarafsız, leyhte-aleyhte kendisinden en çok bahsedilen alimlerden biridir Bediüzzaman Said Nursi.  Lakin şöhretine kıyasla, dirayetini, fetvalarını ve içtihatlarını pek bilmeyiz. Bunları öğrenmek için Said Nursi külliyatından bir kaç eseri geçmiş zamanda okumaya çalışmıştım. Açıkçası benim için dilinden dolayı çoğunluğunun anlaşılması pek mümkün değildi. Açık konuşmak gerekirse sonraları konu üzerinde biraz daha düşününce bu durumun yalnız benim için değil; aşağı yukarı herkes için aynı zorlukta olduğunu tespit ettim. Bu bağlamda Said Nursi'nin bir alim olarak görüşlerini anlamak için ikincil kaynaklar önem arz ediyordu. Bu derlenmiş hatıraları da bu kapsamda değerlendirerek aldım ve okudum. Ne yazık ki,  bu eser üzerinden Said Nursi'yi daha iyi anlamak gibi bir şey mümkün olmadı. Yalnızca kendisine ve kendisinin muhabbet duyduğu bazı isimleri bilmek mümkün oldu bu kitabın son kelimesine ulaşıldığında.  Eser kapsamında Said Nursi hakkında bilebileceğimiz kesin malumatları miktar açısından azdır ve dirayetlerine dair bir bilgiye ulaşamayız: Birinci cihan harbinde cephede görev alarak savaşmıştır; bu sırada da irşad çalışmalarında bulunmuştur.  Kafire karşı tutumunda bir baş eğme ya da aşağılık kompleksi yoktur.  Etrafındakiler keramet sahibi olduğuna inanır ve buna dair menkıbeler anlatmışlardır. Halk Partisine karşı demokrat partisini desteklemiştir. Hatta demokrasi ve cumhuriyeti de savunmuştur. (Dönem itibariyle bulunduğu koşullar, sürekli mahkemelerde olmasından dolayı bu zahiri durum tevil gerektirir mi bilemiyorum. Ama düşünmek gerektiğini varsayıyorum. )
Hatıralarda Bediüzzaman
Hatıralarda BediüzzamanNecmeddin Şahiner · Serencam Yayınevi · 05 okunma
258 syf.
·
Puan vermedi
Platon’dan Jack London’a Mağara Alegorisi
Modern klasik eserler içinde yer alan 1906 yılında okurlarıyla buluşan eserin baş kahramanı beyaz diş adında Melez bir Kurt . Kahramanımızın Annesi ile Alaska’da kuzey topraklarında başlayan roman Beyaz dişin mağarada doğumu ile birlikte bambaşka bir hikayeye dönüşüyor . Yenidoğan Beyaz Diş’in Mağara serüveni bana Platonun Mağara alegorisini hatırlattı . Yazar bir roman yazmakla kalmamış sosyolojiye psikolojiye tarihe coğrafyaya dair pek çok anlatı paylaşmış. Eserde sevgiyi-nefreti gücü-zayıflığı zenginliği-fakirliği ,kabalığı-nahifliği açlığı-tokluğu kini-şefkati Aforizmalarla tecrübe ediyorsunuz 4 de 1 köpek kanına sahip bir Kurdun Köpek yanı sadakat boyun eğme ve evcillikle anlatılırken Kurt yanı özgürlükle sembolize edilmiş . Bu eserde Bir kurt anlatılsa da İnsanın hayatına duygularına mücadelesine şahit oluyorsunuz . Her yaşta okura hitap eden bu önemli eseri okumanızı tavsiye ediyorum. Dikkat edilmesi gereken şey her çeviri eserinde olduğu gibi yayınevi ve çevirmen .
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076,5bin okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
Sisifos Söyleni
Mitolojide Sisifos; tanrılara baş kaldıran, sadece onlarda olan ölümsüzlüğü elde etmeye çalışan, ilahi sırları ifşa eden bir karakterdir. Hem büyük bir günahkardır hem de ölümü alt edebilecek kadar kurnaz ve zekidir. Sisifos yaşamıyla (mitiyle) Albert Camus'ya ilham olmuş, hayatın anlamsızlığını, varlığından zevk almak isteyen fakat her
Sisifos Söyleni
Sisifos SöyleniAlbert Camus · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
144 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Sürgün Gezegeni
Sevgili Ursula nasıl yapıyor bilemiyorum ama çok derin toplumsal sorunları bilimkurgu kitaplarında ele alışı benim için inanılmaz baş döndürücü. Toplumun dayattığı rollere karşı içinden geldiği gibi davranan ve doğumu bile toplumsal normların dışında olduğu için ötekileştirilmiş sevgili Rolery. Ve yine kendi toplumsallığının üstü kapalı -modern çağ- dayatmalarına kulak tıkayan cesur Agat. Bir yanda feminizim çığlıkları, diğer yanda toplumsal kabul, otorite ve isyan ya da boyun eğme. Yeniliklerin ürkütücülüğü, değişimin çokmyavaş olduğu toplulukların dışlanmışlığı... Yine beni benden aldı. Eğer elimdeki kitap kültürel farklılıkları ya da feminizmi hatta toplumsal dönüşümü böyle bir kurguda ele almasaydı yine de okunur muydu? Belki evet. Ama insan zihninin sınırsız hayalgücü muhteşem. Belki de Agat aslında bir karyabaniyi değilde tam da onun gibi tamamen bizim zihnimizde türemiş pek çok canavarı öldürmüştür. Ne dersiniz?
Sürgün Gezegeni
Sürgün GezegeniUrsula K. Le Guin · İthaki Yayınları · 20163,878 okunma
56 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tiranlığa boyun eğme, kendin Kral ol!
İlk lisans döneminde okudum. Ama bazı kitaplar var ki birden fazla okumak gerekiyor. Bu kitap da o gruba giriyor. Bu yüzden yıllar sonra tekrar okudum. Kitabın baş kahramanı bir taraftan purosunu içerken , bir taraftan da nasıl anarşist bir banker olduğunu anlatır. Anarşizm, mutlak özgürlüğü ve her türden tiranlığın yok edilmesini amaçlar.
Anarşist Banker
Anarşist BankerFernando Pessoa · Can Yayınları · 20201,491 okunma
279 syf.
7/10 puan verdi
Wilhelm Rich'ten şu alıntı yapılarak başlıyor: - "Asıl açıklanması gereken, neden aç insanın çaldığı ya sa sömürülen adamın grev yaptığı değil, neden aç insanların çoğunun çalmadığı ve sömürülenlerin çoğunun greve gitmediğidir." Yirmi bölümden oluşan eserin birçok bölümünden dipnot niteliğindeki alıntılar: Geceye övgü : ~
Cehenneme Övgü
Cehenneme ÖvgüGündüz Vassaf · İletişim Yayınları · 20209,9bin okunma
Reklam
423 syf.
·
Puan vermedi
_Nevrotik_ _Nevrotikler, anormal davranışları olan, kültürlerinden sapmış kimselerdir. Kültürümüzün üvey evlatları olarak adlandırabiliriz. _Sevgi, nevrotik için hayatında ulaşmak istediği tek amaç olarak görünür. _Nevrotik bir birey insanları “güçlü” ya da “zayıf olarak sınıflandırır; ilkine hayranlık besler, ikincisini hor görür. _Nevrotik bir
Nevrozlar ve İnsan Gelişimi
Nevrozlar ve İnsan GelişimiKaren Horney · Sel Yayıncılık · 2017169 okunma
94 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
#kitabiistan_ Martı / Rıchard Bach Martı Jonathon Livinston; amacı sadece karınlarını doyurmaktan başka amacı olmayan diğer martılardan kendini farklı görür. Martı Jonathon için önemli olan yemek bulmak değil uçmaktır. Uçmayı büyük bir tutkuyla seven Jonathon’un ailesi bu duruma oldukça tepkilidir. Annesi, alçaktan uçmanın albatrosların işi olduğunu, yemek bulmak yerine sürekli uçtuğu için zayıf kaldığını söyler ve artık kendisi için yemek bulmasını ister. Fakat Jon ailesini dinlemez,uçuş denemelerini tekrar tekrar yapar ve başarısız olunca da sıradan bir martı olmaya karar verir.Martıların karanlıkta uçamadıkları bilinmekteydi ve Jonathon aklına gelen bu son fikir ile karanlıkta uçmaya karar verir,birkaç deneme yapar ve Jonathan artık yeryüzünün akrobatik uçuş yapabilen tek martısıdır. Kumsaldaki sürüye katıldığında neredeyse gece yarısı olmuştur.. Martı Konseyi toplanır ve Jonathon Livinston'u pervasızlık ve sorumsuzluk gösterdiği gerekçesiyle afaroz edip,sürgüne yollarlar. "Bana bir şans verin, öğrendiklerimi size göstereyim!" dese de Jon artık sürüden ayrı yalnız bir martı olmuştur. "Yaşamak için ne kadar çok neden var. Cehaletimizi kırabiliriz, yeteneklerimizi ve zekamızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz!" Bir kabulleniş,baş eğme hikayesinin çok çok ötesinde; vazgeçmeden,durmadan hayallere varmanın büyük bir azim ve inançla mümkün olduğunu anlatan ve su gibi yalın duruluğa sahip,bir solukta okunacak muhteşem bir eser...
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Say Yayınları · 199367,2bin okunma
188 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Eser, farklı bir konuya sahip olsa da benim için tatmin edici olmadı. Gerçek bir olaya dayanan kurgusu ile Komünist lider Mustafa Suphi ve 14 arkadaşının gemilerinin batırıldığını ve öldüğünü yaşanan trajik olayın hâlâ günümüzde de sır perdesi olarak kaldığını öğrendim. Kitap, 4 ana bölümden oluşuyor. KIZ - BABA - ANA ve KADIN diye
Tuhaf Bir Kadın
Tuhaf Bir KadınLeyla Erbil · İş Bankası Kültür Yayınları · 20111,963 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
Anna Karenina, Savaş ve Barış, Diriliş'in büyük yazarı Nikolayeviç Tolstoy (1828-1910) yaşamının son otuz yılında kendimi insan, aile, din, devlet, toplum, özgürlük, boyun eğme, baş kaldırma, sanat ve estetik konularında kuramsal çalısmalara verdi kendini. Bu dönemde yazdığı roman ve öykülerinde yıllarca üzerinde düşündüğü insanlık sorunlarını edebi bir kurguyla ele aldı. 1859 yılında ilk kez bir dergide yayınlanan Aile mutluluğu romanında Tolstoy, kişilik farklılıkları yüzünden karşı karşıya gelen ve gururlarından fedakarlık edemedikleri için çatışmalarını konuşarak çözemeyen bir çiftin aşklarından geriye sadece nazik bir dostlukları kalmasının öyküsünü anlatır, doğal ve sosyal çevreyi olduğu kadar kişilerin iç dünyalarını da ayrıntılı, duyarlı, çarpıcı bir biçimde tasvir eder. Yalın anlatımı akıcı mutlaka okunması gereken eserlerimizden...
Aile Mutluluğu
Aile MutluluğuLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20204,348 okunma
Reklam
335 syf.
9/10 puan verdi
Tanrılaşma Sevdası
Şimdi sıra geldi '' Tanrısız Tanrı''ya... Ben F. W. Nietzsche'ye ''Tanrısız Tanrı'' derim, çünkü tüm hayatı hikayesi İsa'ya (Jesus Christ) karşı içinde var olan, ve asla karşı koyamadığı, alevlenmesini durduramadığı, söz geçiremediği bir komplesk'in ürünüdür:
Böyle Söyledi Zerdüşt
Böyle Söyledi ZerdüştFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202037,8bin okunma
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.