211 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Günümüzde sadece taşıma için kullanılan, samimiyetsizliğin bini bir para olduğu, gençlerin yaşlılara yer vermemek için uyuyor taklidi yaptığı, yaşlıların da kendilerine yer vermeyen bu gençlere fırça çekmek için fırsat kolladığı Egoları, Metrobüsleri, dolmuşları unutalım biraz. Mavi Kuş’un koltuklarına kurulalım, Anadolu’nun, taşranın samimiliğine
Mavi Kuş
Mavi KuşMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 201110 okunma
408 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
“PERA PALAS’TA GECE YARISI…”
‘Şark’a giden yolda, Garp’ın son fısıltısı’.. Öncelikle,
Pera Palas'ta Gece Yarısı
Pera Palas'ta Gece Yarısı
bir roman değil, 20. yüzyılın ilk yarısında İstanbul’un sosyal tarihidir. Akıcı dili sayesinde roman tadında ilerliyor ve Türkçeye çevirisini de beğendim. Yabancı bir yazarın gözünden imparatorluktan cumhuriyete geçişte yaşanan olayları, Pera Palas Otelini merkeze koyarak bölüm
Pera Palas'ta Gece Yarısı
Pera Palas'ta Gece YarısıCharles King · Alfa Yayınları · 2019143 okunma
Reklam
Kendimi bulduğum bölüm...
“Mütevazilik; çocuk yaşlardan beri bize iyi niyetlerle öğretilen, ama aslında yaşam kalitemizi aşağıya çeken, bize kim olduğumuzu unutturan, kendimizle ilgili gerçeklik algımızı bozan bir tutum. Çünkü bir zaman sonra sadece iyi görünmek için bir alışkanlığa dönüşen mütevazilik, bizi yeteneklerimize ve özgünlüğümüze yabancılaştıran bir tehdide dönüşür.. Kim olduğunu değil, kimin gözünde nasıl biri olarak algılanmak istediğini daha fazla önemsemek zorunda kaldığın bir dünyada yaşıyorsun.. Şems’in ilk dersi budur biliyor musun? Seni sana yabancılaştıracak, seni kim olduğundan uzak düşürecek her şeyden temizlenebilme cesareti göstermeni ister. ‘Başkaları yokmuş gibi yaşa’, demez Şems. ‘Başkaları için kendini kaybetme’, der. ‘Başkaları ne der diye kendinden vazgeçme’, der.. Çünkü kendini değerli hissetmek için kimsenin bir şey yapmasına gerek yok. Kimsenin desteğine, onayına ve sevgisine muhtaç değilsin. Önce sen değerlisin. Sen güvenmelisin kendine. Kim olduğundan ve neler yapabileceğinden emin ol. Kimsenin sana atfedeceği özelliklerle yolunu bulmaya çalışma. Kimse sana değerinden bir parça dahi eksiltemez. Dışarıdakilerin övgüsü de yergisi de senin değerin üzerinde bir tesir yaratamaz...”
Boş bir mevzu...
Boş bir mevzu var hem de içi bayağı bir boşluklarla dopdolu olan. Herhangi bir çay bahçesindeki kare masalarda sandalyemi yana çevirip dirseğimi masaya koyup oturmayı ayrı seviyorum, denk gelirsek bir yerlerde tanı ve yanıma sakın gelme diye söylüyorum. Gelme çünkü zihnimden geçen tüm devrik cümlelerimle birlikte tek başıma oturmayı, susmalarım eşliğinde hayatın kısıkta olsa güzel sesini duymayı, başka insanlarla birlikte oturmaktan daha çok seviyorum. Merak etme çok sürmez çay bahçesindeki bu küçücük ama çok huzurlu saltanatım. Az sonra mutlaka gelir densiz bir çift, biten çayımın boş bardağından da güç alıp, bardağımdan daha boş olan özgüvenleriyle karşımda durduktan sonra; “siz birazdan kalkacaksanız yerinize biz oturabilir miyiz” der. Onları başımdan savsam başkaları gelir, tek başıma oturuyorum diye yanımda onlara göre boş duran, benim içinse o boş haliyle bile etrafımda var olmalarından ötürü kalabalıkmışım gibi hissettiren 2 kıytırık sandalye ile oturmak bana çok görülür, tacize başlarlar ve sonunda ben çoğu içimden, azı dışımdan küfredip kalkarım yerimden. Çünkü hangi saadet ebediyete kadar sürmüş ki zaten? Ne boş bir hayat değil mi? Heyhat kere heyhat.
984 syf.
9/10 puan verdi
İnsanlar ikiye ayrılır: Bu kitabı okuyanlar ve okumayanlar
Aylar öncesinde bu kitaba inceleme yazmak istediğimde sadece bunları yazabilmiştim. "Nereden başlayacağımı bilmiyorum, ne anlatacağımı bilmiyorum, nasıl ifade edebileceğimi bilmiyorum. Jack London'un Martin Eden'inden sonra ilk defa bu kadar kararlı bir kişilik gördüm. İlk defa felsefesinden hiçbir şekilde taviz vermeyen bir adam
Hayatın Kaynağı
Hayatın KaynağıAyn Rand · Plato Film Yayınları · 20132,789 okunma
344 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Yaşıyor musunuz, yoksa şahidi misiniz hayatın?
“Neresi olduğunu bilmediğim bir yerim sızlıyor,” der
Nermin Yıldırım
Nermin Yıldırım
Dokunmadan
Dokunmadan
isimli romanında. Eseri okuduktan sonra dimağımda bıraktığı hissiyatı mümkünü yok tarif edemezdim aklımda bu cümle olmasa. “Ne var ki insan ölürken en çok hayallere geç kalıyordu.” Ve bu geç kalmışlığın acısı başka hiçbir şeyle kıyaslanmıyordu.
Mücellâ
Mücellâ
, Kendi hayatının
Mücellâ
MücellâNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202110,2bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.