Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İSTİKLÂL MARŞINI ANLAMA VE ANLATMA ETKİNLİĞİ SONUÇ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ KAHRAMAN ORDUMUZA 👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL) İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
Bize bir şey oldu
Bir şey oldu. Bize bir şey oldu. Başımıza bir şey geldi. Başımıza büyük ve kötü bir şey geldi. Burnumuz bile kanamasa da, en ufak sarsıntı hissetmemis olsak bile bize bir şey oldu. Hiçbir şey olmamış gibi olmamız mümkün değil. Önce bunu kabul edelim. Çeşit çeşit seviyelerde etkilendik hepimiz. Farkında olsak da olmasak da etkilendik farklı derecelerde. Kabul edelim. Ve bilelim ki geçecek. Ama nasıl? Bazı yöntemler var. Suyla haşır neşir olmak, nefes alıp vermek, bir kitap okumak, elinden geleni yapmak, elinden gelenin ötesinin senin sorumluluğunda olmadığını bilmek, dua ya da iyi dilek göndermek. Ve tekrarını önlemek için önce kendinden başlamak. Unutmamak, unutturmamak, ama kendimizi de sürekli travmatize etmeden, sağlıkla adım atmak. Çünkü her ne istiyorsak önce onun kendisi olmalıyız. Dürüstlükse önce dürüst olmalı, destek olmaksa önce güçlü sağlıklı olmalı. Hem bedenen hem ruhen. O kadar üzüldüm ki hasta ettim kendimi ve yolda fenalaştım, sonuç olarak yardım edebileceğim birileri varsa da edemedim. Bu bana ders oldu. Önce benim iyi olmam lazımmış. Sizinle de paylaşmak istedim. Bize bir şey oldu. Zor evet, ama geçecek. Lütfen kendinize iyi bakın. Çünkü birbirimize lazımız.. İyi ki varsınız. .
Elif
Elif
Reklam
Umudun bittiği yerde, “yoldayım.”
Bugün her zamankinden daha farklı, uyanmadım. Dünüm ya da bir önceki günüm nasılsa o monotonlukla çıktım yataktan. Ne bir eksik bir fazla. Yer soğuktu, çıplak ayakla daha hissedilir oluyormuş, birde beden yeni yataktan kendini çıkarınca, bütün vücuda bir titreme, bir kendini soğuğa alıştırma süreciyle boğuşuyor. Olsun, alışıyoruz sonra her şeye
Şarkılarda geçen aklımızda kalan şarkı sözlerri😊 *Kankamla beraber hazırladığımız için şarkıların bazılarını bilmiyorum.Siz bakın beğenirseniz dinleyin:))* •Ah bi bakana bir görene bir sorana bir sevene aldandım... •Amman Amman bırakırsan adım çıkar serseriye.. •Ayy bana baktığın zaman bakıp daldığın zaman... •Aldırma deli gönlüm.. •Aşk kaç beden
Sabah markette alışveriş yaparken portakal almaya gittiğimde biri 1.99 TL, diğeri 3.99 TL olan iki farklı cins portakal gördüm. Biraz daha kaliteli olduğu için 3.99 olana gittim. Yanımda benimle birlikte aynı portakaldan alan bir adam daha vardı. Ben bir şey demeden "İçine ettiler memleketin" diye laf attı, cevap vermedim.
Bu zamanlar da geçecek be abi" dedi Mehmet. Yarım yamalak böyle bomboş hislerle attığımız adımlar ile böyle kahveden uzaklaştık çıktık gittik. "Kartal İsmail’in meyhanesine mi gitsek" dedi Mehmet "İki tek atar kaçarız be abi"dedi. Yok dedim ya.. Öyle amaçsız öyle bilinçsiz evlere dağıldık.. Soyundum. Kendimi yatağa attığım
Reklam
2020 Yılı Özetim
Birçoğumuz, hazır evdeyiz, bol bol okuruz, diye düşündük. Ama kafa rahat evde oturmakla eve hapsolmak aynı şeyler değilmiş. O nedenle o kadar da çok okuyamadım. Muhtemelen bu seneyi günde ortalama 30 sayfanın altında okumuş olarak, 5 tanesi ikinci kere okumuş olduğum, 30 kitap ile kapatacağım. Bunların içinden en beğendiklerimi not etmek
Kayıp Bir Şiir
Şimdi yavaşça al bu mesafeyi Mesafesizlikle çarp hayatla topla Söyle bana ne kaldı elinde Böyle zor sorular sorma diyorum sana Yapılacak daha önemli işlerim var Ne gibi mesela Tutkularıma dönmeyelim Kaybolmalıyım sokaklarda Bir kere daha yenilmeliyim Sahte bir zafer sarhoşluğuyla Durup dururken beni uyandırma Uykumu almayalı çok oldu
şu bilgisayar işleriyle uğraşmak ne zor şey ya sabahtan beri video çekimidir anlatımıdır editidir derken yıtıbıırrr oldum ahahahaha, neyse ki sadece hoca görecek videoyu, ama ben yine de bizimkileri arayıp kızınız yııtıbırrr oldu dedim. neyse konuya döneyim fazla vaktim yok, sunumumun konusu "mindfullness"tı. ne kadar havalı değil mi? aaa yok yabancı falan değil bu bildiğin tefekkür işte.. hoca kendi slaytını kullanabileceğimizi söyledi ama ben buna bir el atmalıyım diyip kendi slaytımı oluşturdum minfullness yerine tefekkür, yoga yerine namazdan bahsettim. bahsederken tadili erkana dikkat edilerek huşu ile kılınan namazın zihin sağlığımıza ne kadar iyi geldiğini öğrendim. vayy be bizim kavramlarımız sanki biz hiç bilmiyormuşuz gibi sanki bunları ilk onlar keşfetmiş gibi (kimin ilk keşfettiğinin bi önemi yok sinir olduğum nokta bu bilgileri yok sayarak yeni bulunan bir şeymiş gibi önümüze sunmaları) neyseki kardeşiniz el attı o konuya :) son cümlelerim nasıl oldu videoda biliyonuz mu şey dedim insanın geçmişin pişmanlığından, hüznünden ve geleceğin kaygılarından kurtulmasının tek yolu acziyetini farkedip, işini büyük zata ısmarlaması.. geçmiş ve geleceğin tutsaklığından sıyrılıp şimdinin özgürlüğüne kavuşması... aslında uzun bi yazı yazıcaktım okuma programına katılcaz başlamak üzere gitmem gerekiyo Allaha emanett
GELMEYEN İLHAM PERİSİ
Tak tak tak… “Güzide! Güzide! Lütfen kapıyı açar mısın?” dedi Osman. Gözleri yarım açık ve ayakta uyuyan bir halde kapıyı açtı Güzide. “Osman, ne oldu? Niye bu saatte kapıyı çalıyorsun?” diyerek kapıya yaslandı Güzide. “Acil bir durum var. Sen Türk Dili Edebiyatı öğretmeni değil misin?” diye sordu Osman. “Evet.” dedi Güzide. “Ben şiir yazmak
Reklam
2019’da okuduklarım veya tekrar okuduklarım arasında en beğendiğim kitapları listelemek istiyorum. 40 kitap okumuşum. Yılbaşına kadar
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
’ın ikinci cildi yetişmeyecek. O artık diğer yılın listesine kalır. Beğeni sırama göre başlıyorum. 1.
Budala
Budala
Kitap kulüplerinden
DİJİTAL TİYATRO 2020’nin ilk aylarında, sadece ülkemizi değil, tüm dünyayı etkileyen pandemi süreci başladı. Etkileri hâlâ devam etmekte. Bütün insanlar, kendilerini evlerinde izole etmek zorunda kaldıkları bu süreçte, hayatlarını iletişim aygıtlarına daha da bağlamak durumunda kaldılar. imgyukle.com/i/CobXpv Pandemi sürecinden
SIRADAN BİR HAYAT
Genelde bu saatlerde bir şey yapmam. Aslında yıllardır bir şey yapmıyorum. Düzenli olarak yaptığım tek şey öldürmek. Her yıl, her ay, her hafta, her gün, her saat, her dakika, her saniye bıkmadan usanmadan bir çocuk masumiyeti ile koşturan zamanı öldürüyorum. Öldürülen her an ruhuma atılan bir çentik, melun bir adam olarak ancak bu şekilde
Başlamak benim için hep zor olmuştur. Arkasından gelen cümleyi nasıl kurmam gerekir hiç bilememişimdir. Tek derdim yanlış anlaşılmamak, kelimeleri doğru yerlere yerleştirmek aslında. Yeniden bir arkadaş edindim kendime, hiç benim dünyamda olmayan, kendini dinlediğim kadarıyla, yollarımızın kesişeceği bir mecra bile olmadığını düşündüğüm birisi. Geçmişe biraz takık ama gelecekten umudu kesmemek için de çaba gösteriyor. Görseniz tam bir beyefendi, ama içi kim bilir ne kadar serseri. Çokta komik bu arada, üstelik zeki de. Kendini ukala bulduğumu da dile getirmek isterim. Artık bende hatrı sayılır bir arkadaş oldu. Kendisine bugünlerimde pozitif olmanın avantajlarından bahsediyorum. Hayat enerjisi yüksek aslında sanki dışa vurmak için fırsat verilmemiş gibi. Arkasından konuşmak gibi olsa da kalbi kırık, ama korkmuyor gibi de yeniden sevmeye. Ne dersiniz arkadaş biraz deli olabilir mi? Yoksa insan yeniden sevebilir mi?
Sabah markette alışveriş yaparken portakal almaya gittiğimde biri 1.99 TL, diğeri 3.99 TL olan iki farklı cins portakal gördüm. Biraz daha kaliteli olduğu için 3.99 olana gittim. Yanımda benimle birlikte aynı portakaldan alan bir adam daha vardı. Ben bir şey demeden "İçine ettiler memleketin" diye laf attı, cevap vermedim.
124 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.