Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Annen öldüğünü öğrenince ağladı. Sen gömülene dek her gün ağladı. Tek başına, kocasının kollarında, senin erkek ve kız kardeşinin kollarında, kendi annesinin kollarında ve son olarak karının kollarında ağladı. Tören sırasında, mezara götürülen tabutunu izlerken, sonra gömme işlemi sırasında ağladı. Bir sürü arkadaşın ona başsağlığı dilerken, arkandan ağladı. Sıktığı her elde, yanağına konan her öpücükte, geçmişinden, seni mutlu sandığı o günlerden anlar geliyordu gözünün önüne. Ölümün karşısında, o insanlarla yaşayabileceğin senaryolar, ona yitirdiği şeyin çok ama çok büyük olduğunu hissettiriyordu: İntihar ederek, geçmişini karartmış, geleceğini ortadan kaldırmıştın. Sonraki günlerde de arkandan ağladı; tek başınayken, seni düşündükçe hâlâ ağlıyor. Yıllar sonra, onun gibi, seni düşününce gözlerinden yaşlar boşanan birçok kişi var.
Başsağlığı dilemek/ Garibime gidiyor / Ölen öldü, sen yaşa / Küçültmeye benziyor.
Reklam
... Başsağlığı dilersin tamam anladık ta mekanı cennet olsun ney sen mi karar veriyorsun ki nereye gideceğini ?
Mən də çox dinlədim belə dostları, Necə yarandılar, necə itdilər. Ötən sağlıqlarçın yemək dostları Mənə başsağlığı verib getdilər
BAŞSAĞLIĞI
Ölümün sonsuzluğunu ömür diledi bize Kederi kirpiklerinde düğümlü o yaşlı kadın "İnsan bir güldür -dedi- hükmü bir mevsim Tanrı toprağının yaşını size versin."
Sayfa 17
Dicle'nin yanıbaşında güya kurdun kapacağı koyundan mesul olanlar! gencecik bir insanın arkasından başsağlığı bile dileyemiyor kibirden.. Yazık bu ülkeye.
Reklam
Çinli bir köylünün oğlu doğunca komşular babayı tebrik için bebeğin başına toplanmış. Hepsi sevinçle "Ne iyi oldu!" demişler. Oğlu doğan köylü bu taşkın memnuniyet sözlerine "Daha belli değil." diyerek cevap vermiş. Çocuk yedi yaşına geldiği zaman ağaçtan düşmüş ve bacağını sakatlamış. Bunun üzerine yine köylüler başsağlığı dilemek için eve gelip çocuğun çevresini almışlar ve çok üzüntülü bir ifadeyle "Ne kötü oldu!” demişlerdir. Oğlunun bacağı sakatlanan köylü komşularının taşkın memnuniyetsizlik sözlerine "Daha belli değil." diyerek cevap vermiş. Yıllar sonra köye asker toplama memurları gelmiş. Sözünü ettiğimiz köylünün oğlunun ayağının sakat olduğunu fark edince, onu askerlikten muaf tutmuşlar. Bunun üzerine komşular gözün aydın demek için tekrar köylünün evine doluşmuş, gencin askere alınmayışına çok sevinerek babasına "Ne iyi oldu!" demişler. Sakat bacaklı gencin babası önceki cevabını tekrarlamış: "Daha belli değil." Bir davaya samimiyetle bağlılık da bizi her değişken durumdan nihaî sonuç alınmışçasına taşkınlık göstermemizi önler. Bir davanın gerçek salikleri göze aldıkları çabaların devam edebilir şartlarını korumayı gözetirler. O çabaların semeresiyle daha az ilgilidirler.
Sayfa 174Kitabı okudu
Asıl onun bana başsağlığı dilemesi gerekirdi. Öbür gün beni yas elbisesiyle görünce, diler elbette. Şimdilik sanki anam pek ölmemiş gibi. Ama gömüldükten sonra, tam tersine, mesele kapanmış olur ve her şey daha resmî bir kılığa girer.
ölmeden anlayın ölmeden değer verin ölmeden sevin ...
Asıl onun bana başsağlığı dilemesi gerekirdi. Öbür gün beni yas elbisesiyle görünce, diler elbette. Şimdilik sanki anam pek ölmemiş gibi. Ama gömüldükten sonra, tam tersine, mesele kapanmış olur ve her şey daha resmî bir kılığa girer.
TANİLLİ'YE BAŞSAĞLIĞI Kulağım sende Server Nasıl beklediysem doğacak çocuğumun haykırışını Senin sağlık haberini de Öyle bekliyorum Sanki bir tel gerilmiş aramıza, bir saz En püften bir işaret kıprar kıpramaz Ötmeye başlıyor nabzımın kızıl serçesi Şakaklarımda
Reklam
-Bir başsağlığı dileyememek ;
"Bilirim çünkü ne nenem bir şey insanın sevdiği birine veda edememesi."
Sayfa 250 - Doğan kitapKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.