Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

bastianikalesindekipisi

bastianikalesindekipisi
@bastianikalesindekipisi
"Masallar çocuklara ejderhaların var olduğunu öğretmez. Çocuklar ejderhaların var olduğunu zaten bilir. Masallar çocuklara, ejderhaların öldürülebileceğini öğretir." G.K. Chesterton
46 okur puanı
Ocak 2016 tarihinde katıldı
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Paşaya binlerce kez minnetle...
"Vükela efendilerimiz, kadının namusunu hala bohçada saklıyorlar: Hala çarşaf namusu! Hala kumaş ismeti! Hala çuvala emanet edilen aile ırzı! Bir merkez komutanları var, yakında kadınları kümese tıkayacak! ..."Kadın"ı halledemedik...Omzumuzda bu kafa varken ayağımız bir adım atmaz. Amerika'daki Bossouto kabilesi bir kadın almak için on öküz verirmiş. Biz bir merkez kumandanını azletmemek için milyonlarca Türk kadınını feda ediyoruz."
Sayfa 370
Reklam
"Züğürtleyince eski defterleri karıştıran bezirgan gibi, övünecek şeyimiz azaldıkça hep atalarımızın fütuhatı ile övünürüz..."Bir vakitler Viyana kapılarına dayanan ordularımız" derken sanki bugünkü iktisadi geri kalmışlığımızın ve aynı Viyana'ya çöpçü ihraç edişimizin öcünü almış oluyoruz aklımızca"
Sayfa 246Kitabı okudu
"Siz her şeyi bilen ama hiçbir şeyi değiştirmeyen bir nesildensiniz."
Sayfa 82 - Yitik Ülke YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Lyudmilla Afanasyevna bir zamanlar Leo Tolstoy'un erkek kardeşi için şöyle dediğini duymuştu: Bir yazar olmak için bütün yeteneklere sahip fakat bir yazarın yaptığı kusurlara ondan rastlanılmaz."
Sayfa 89 - Altın Kitaplar Yayınevi
"Hasta bir ülkede sağlığa doğru atılan her adım, onun hastalığını geçim yolu yapanlara hakeret sayılır."
Sayfa 366 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okudu
Reklam
"Daima tecrübeden bahseder, dururuz. Unuturuz ki tecrübe sahibi olmak için en acı dersler hiçbir zaman eksik olmaz. Fakat biz, ne fert olarak insanlar, ne de topluluğumuz olan milletler bunlardan istifade edemeyiz. Çünkü bizlerde eksik olan bunlardan ders almak kabiliyetidir. Bu imkansızlıktan dolayıdır ki bütün zamanlarda tekerrür eden bunca tecrübeler hep nafile geçer, hep ziyan olur ve fertler, nesiller ve milletler, uslanmadan hep aynı hataları tekrar ederler. Dahası, tecrübeler babalara kâr etse bile oğullara miras kalmaz. Bir nesil öteki neslin aldığı derslerden haber bile alamaz. Onun da her acı tecrübeyi bizzat tekrar etmesi lâzım gelir."
Sayfa 50 - YKYKitabı okudu
"İğrenç sandığımız insan sadece zavallıdır çoğu kez. Gözleriyle, alnıyla, sıkılmış dişleriyle pençe atıyorsa, avcılığından değil köşeye sıkıştığındandır. İçindeki keskin üçgenin en dar açısındandır."
Sayfa 116 - Doğan KitapKitabı okudu
"...Bir arayış olsa gerek bu." "Neyi?" "Godot'yu." .... "Benim bildiğim beklenir o." " Bekledim. Sabrım kalmadı, arıyorum şimdi." "Bulamadınız değil mi?" "Kimi zaman bulduğumu sandığım oluyor. Bilmiyorum, belki sağlıklı bir yöntem seçmemiş olacağım. Arayış, bekleyiş gibi değil çünkü. Bir yöntem gerektiriyor. Umut ya da sabır her şeye yetmiyor bekleyişte olduğu gibi. Yöntemi değiştirmeliyim belki de. Yoksa, üç yıldır buralardayım, çoktan bulmuş olmam gerekirdi değil mi?"
Sayfa 53 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Kendi kendinin düşüncesine aşık olan adam, kendini önemsemek ile kendini kınamak arasında gidip geldiği için, her zaman önünde kendini aşağılayabileceği kahramanlar arar."
Sayfa 212 - Agora KitaplığıKitabı okudu
"Hepsinin bir ipliğini çeksen kırk yaması birden düşer."
Sayfa 10 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
"Ahlak düzeni sağlam olmayan ve soyguncularıyla başa çıkamayan bir toplum, - ruhunda artakalmış barbarlık duygusunun da baskısıyla - soyguncularına karşı hayranlık duyar." André Maurois, İngiltere Tarihi
İthaki YayınlarıKitabı okudu
"Halk söküp almadıkça kral ayrıcalıklarından vazgeçmez."
Sayfa 125 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
"İki yüzyıl boyunca, tarihin bizi daha önce kimsenin bilmediği bir geleceğe götürdüğü bir anayol olduğuna inandık. Kendimizi dokunulmaz sandık. Eski sarayların galerilerinden bütün o kıyımları, son törenleri, tepsiler içindeki kesik başları öyle çerçevelenmiş resimler olarak duvarlarda gördüğümüzde, epeyce yol almışız, diye düşündük- elbette onlara acımayacak kadar değil, ama gene bizim için tehlikenin geride kaldığına inanacak kadar. İnsanlar artık daha uzun yaşıyorlar, acıyı dindiren ilaçlar var. Aya gittik. Kölelik kalktı. Her konuda aklımızı kullanıyoruz. Salome'nin dansında bile. Geçmişin korku ve dehşetini, bütün öyle şeyler Karanlık Çağda oldu, diye bağışladık. Oysa şimdi, bir de bakıyoruz ki öyle bir anayolda filan değil, karanlıkta, uçurumun kenarındaki bir çıkıntıda tünemiş duruyoruz."
Sayfa 117 - Metis YayınlarıKitabı okudu
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.