Atatürk'ün bu amaçla geliştirdiği Türk Tarih Tezi, Türk Dil Tezi ve Türk Antropoloji Tezi bir anlamda İkinci Türk Kurtuluş Savaşı olarak adlandırabileceğimiz "uygarlık savaşının" en önemli cepheleridir.
Atatürk, 1930'larda yaptırdığı tarih dil, arkeoloji ve antropoloji araştırmalarıyla Batı'nın Türklere yönelik "ikinci sınıf, sarı ırka mensup, barbar, uygarlıksız" iddialarının temelsiz ve uydurma olduğunu kanıtlamıştır. Bu iş için geliştirdiği Tarih, Dil ve Antropoloji Tezlerini dünyaca ünlü tarihçiler, dilciler, arkeologlar ve antropologlara inceletmiştir. Bu amaçla Tarih ve Dil Kurumları kurmuş, Türk Tarih Tezi'ni anlatan Türk Tarihinin Ana Hatları adlı bir kitap hazırlatıp uzmanların incelemesine sunmuş, liselerde okutmak için dört ciltlik, her biri ortalama 500'er sayfalık bir Tarih serisi hazırlatmıştır. En önemlisi de uluslararası katılımlı, dünya çapında ses getiren tarih ve dil kongreleri/kurultayları düzenletmiştir. Ayrıca Dil, Tarih, Coğrafya Fakültesi, Türk Antropoloji Enstitüsü, Sümeroloji ve Hititoloji bölümleri, Türki-
yat Enstitüsü gibi tarih, dil ve antropoloji kurumları kurmuş, Anadolu arkeolojisine çok büyük bir önem vererek Anadolu'nun dip kültürünü açığa çıkarmak için "milli kazılar" yaptırmıştır. Tarih, dil, arkeoloji ve antropoloji çalışmalarından ortaya çıkan sonuçları kamuoyuna duyurmak için de TTK Belleten dergisi, Türk Dili Belleten dergisi, Ülkü dergisi, Kadro dergisi, Halkevi dergileri, Türk Antropoloji Meсmuası, Dil ve Tarih-Coğrafya Dergisi gibi bilimsel yayınlar çıkartmıştır