Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Promete dergisi: Promete kuruluşunun en önemli çalışma alanı basın faaliyetleridir. Teşkilatın kurulmasıyla birlikte, dünya kamuoyuna yönelik olarak teşkilatın sözcülüğünü yapacak ortak bir yayın organı çıkarılmasına karar verilmişti. Ayrıca birlik bünyesindeki her teşkilat, kendi belirleyeceği dillerde kendi yayın organını çıkaracaktı. Böylece,
Çayı kim keşfetti?
Çaysız bir dünya nasıl olurdu acaba? Çay keşfedilmeseydi; çaydanlık, çay fincanı, kaşığı, iş yerlerinde çay paydosu, şehirlerarası otobüslerde çay molası olamazdı. Şükür ki çay M.Ö. 2737 yılında büyük Çin İmparatoru Shen Nung tarafından tesadüfen de olsa keşfedildi. Shen Nung bir gün bahçede ağzı açık bir kapta su kaynatırken, çalılıklardan birkaç
Neden Kitap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
213 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
Lumumba
33 yaşında siyasete atılan, 35 yaşında başbakan olan, bu görevi iki ay yaptıktan sonra görevinden alınıp tutuklanan, işkence gören ve ölüsüne bile tahammül edilemeyip asitle eritilip yok edilen bir kişidir, Patrice Lumumba. Onun hikayesini de bizlere Hıfzı Topuz, Lumumba - Kara Afrika'da İşkenceyle Öldürülen İlk Başbakan adlı kitabıyla
Lumumba
LumumbaHıfzı Topuz · Yön Yayıncılık · 198785 okunma
"Gelenek ve Şiir" en önem verdiğim yazılarımdan biridir. Türk yazarların kaleminden çıkan en öğretici metinlerden biridir. Yazıda şair Vural Bahadır Bayrıl'ın şiiri değil şiir üzerine, gelenek üzerine söylediği sözler eleştirilmektedir. Yani ilkeme uygun bir yazıdır. Ben kendi ilkelerimden söz ediyorum. Kimseye kendi ilkelerimi tavsiye edemem, etmem. Eleştirinin kuşkusuz sonuna gelmedik. Eleştiri şu anda bir geçiş ve bunalım döneminde. Çünkü gazete ve dergilerdki yerini ve tarzını yitirdi. Onun yerine tanıtım, promosyon ve reklam geçti. Demek ki kendine başka bir mekan aramak zorunda eleştiri. Bu kitaplar olabilir, kitap kılıklı eleştiri dergileri olabilir. Ama bu gidişle, eleştiri akademisyenlerin işi olacak, Batı'da olduğu gibi. Çantadan yetişme, otodidakt eleştirmenlerin dönemi yavaş yavaş kapanıyor. Kapanacak. Kapanmalı.
Sayfa 104 - Dünya Kitapları, Yayın Yönetmeni Feridun Andaç, Birinci Basım Nisan 2005Kitabı okudu
Batı'nın en önemli iki sanayi kolu savaş makinesi ile güzellik makinesi. Savaş makinesiyle saldırır, hapseder, etkisiz hale getirir, öldürürler. Güzellik makinesinin de ondan aşağı kalır yanı yok. Bütün o pırıltılı elbiseler, moda dergileri, kırıtan erkekler, erkekleşen kadınlar. Beynimizi sulandırıyorlar.
Batı Dergileri
Şiarı Publius Syrus'un bir sözü: " Suçluyu affeden hakim, kendini mahkum etmiş olur."
Sayfa 104 - İletişimKitabı okudu
Reklam
Çayı kim keşfetti? Çayın ilginç hikayesi
"Çaysız bir dünya nasıl olurdu acaba? Çay keşfedilmeseydi; çaydanlık, çay fincanı, kaşığı, işyerlerinde çay paydosu, şehirlerarası otobüslerde çay molası olamazdı. Şükür ki çay M.Ö. 2737 yılında büyük Çin İmparatoru Shen Nung tarafından tesadüfen de olsa keşfedildi. Shen Nung bir gün bahçede ağzı açık bir kapta su kaynatırken, çalılıklardan
Neden Kitap
Vatanın Sera Aydınları'ndan...
" 22 Temmuz 2000 tarihli Cumhuriyet gazetesinin sinema sayfasında film eleştirmeni Turhan Gürkan istasyon adlı filmimi şöyle ta­nıtıyor: Bir kabadayıyla, kaçırdığı şarkıcı bir kadının yasak aşk öyküsü. Şerif Gören'in Bülent Oran'ın senaryosundan çektiği istasyon, yapay olaylarına karşın zaman zaman duygulanıp gülümseyerek ilgiyle
Sayfa 217 - Kabalcı Yayınları
Atatürk'ün bu amaçla geliştirdiği Türk Tarih Tezi, Türk Dil Tezi ve Türk Antropoloji Tezi bir anlamda İkinci Türk Kurtuluş Savaşı olarak adlandırabileceğimiz "uygarlık savaşının" en önemli cepheleridir. Atatürk, 1930'larda yaptırdığı tarih dil, arkeoloji ve antropoloji araştırmalarıyla Batı'nın Türklere yönelik "ikinci sınıf, sarı ırka mensup, barbar, uygarlıksız" iddialarının temelsiz ve uydurma olduğunu kanıtlamıştır. Bu iş için geliştirdiği Tarih, Dil ve Antropoloji Tezlerini dünyaca ünlü tarihçiler, dilciler, arkeologlar ve antropologlara inceletmiştir. Bu amaçla Tarih ve Dil Kurumları kurmuş, Türk Tarih Tezi'ni anlatan Türk Tarihinin Ana Hatları adlı bir kitap hazırlatıp uzmanların incelemesine sunmuş, liselerde okutmak için dört ciltlik, her biri ortalama 500'er sayfalık bir Tarih serisi hazırlatmıştır. En önemlisi de uluslararası katılımlı, dünya çapında ses getiren tarih ve dil kongreleri/kurultayları düzenletmiştir. Ayrıca Dil, Tarih, Coğrafya Fakültesi, Türk Antropoloji Enstitüsü, Sümeroloji ve Hititoloji bölümleri, Türki- yat Enstitüsü gibi tarih, dil ve antropoloji kurumları kurmuş, Anadolu arkeolojisine çok büyük bir önem vererek Anadolu'nun dip kültürünü açığa çıkarmak için "milli kazılar" yaptırmıştır. Tarih, dil, arkeoloji ve antropoloji çalışmalarından ortaya çıkan sonuçları kamuoyuna duyurmak için de TTK Belleten dergisi, Türk Dili Belleten dergisi, Ülkü dergisi, Kadro dergisi, Halkevi dergileri, Türk Antropoloji Meсmuası, Dil ve Tarih-Coğrafya Dergisi gibi bilimsel yayınlar çıkartmıştır
Sayfa 51 - İnkılap Kitabevi - Genişletilmiş 12. Baskı 2020Kitabı okudu
100 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
İspanya İç Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı George Orwell, siyasi ve sosyal görüşlerini önemli ölçüde şekillendiren çalkantılı bir dönemde yaşadı. Hayatı, I. Dünya Savaşı (1914–18), İspanya İç Savaşı (1936–39) ve II. Dünya Savaşı (1939–45) dahil olmak üzere üç Avrupa savaşının seyrini kapsıyordu. Bu etkiler yazısını ve siyasi konumunu şekillendirdi.
Neden Yazıyorum
Neden YazıyorumGeorge Orwell · Konu Kitap Yayınları · 20211,139 okunma
Reklam
Tek Parti Döneminden günümüze halka rağmen ve hatta halkın kültürüyle mücadele eden bir kültürel hegemonya açık ve net bir şekilde bulunmaktadır. Bu kendi halkına dönük sömürgeci anlayış bir yandan halkın iradesini yok saymayı, seçtiklerini askeri darbelerle devirmeyi getiren bir anlayışı da beraberinde getirmektedir. Darbeciliğin kutsandığı kültürel arka plan budur. Sadece darbeler bu mizah dergilerinde desteklenmez ve seçilmiş siyasetçiler itibarsızlaştırılmaya çalışılmaz; aynı zamanda da PKK terörünü şirin gösteren, devlete “terörist”, PKK'ya “mazlum halk” diyen bu dil mizah dergileri ve yayın hayatında güçlüdür (Demir, 2016: 19-28). Bu “kültürel savaş”ta kullanılan “mühimmat”ı oluşturan Batı kökenli demokrasi, hukuk, insan hakları gibi evrensel kavramların ise bu kültürel zümrenin gerçekten ne kadar umurunda olduğu ise bugüne kadar pek çok kez sınanmıştır.
Çayınızı alın başlıyoruz. Bir Fyodor Dostoyevski floodu.
Dünya edebiyatına Suç ve Ceza, Karamazov Kardeşler, Budala gibi büyük eserler kazandıran, radikal bir anlatı ile 20. yüzyıl romanında derin izler bırakan büyük Rus yazar Fyodor Dostoyevski’ye (11 Kasım 1821 - 9 Şubat 1881) dair bildiklerimizi gözden geçirmeye ne dersiniz? 🔎 1- 1821 yılında Moskova’da, altı çocuklu Mikhail Dostoyevski ile Maria
ATSIZ-SABAHATTİN ALİ İLİŞKİLERİ Türk edebiyatının önemli isimlerinden Sabahattin Ali, önceleri dost olduğu Atsız'dan giderek uzaklaşmış, Ankara'da DTCF'de kümelenen Marksist öğretim üyelerinin dümen suyuna girmiştir. Hep Genç Kalacağım başlığıyla neşredilen mektuplarında düşünce dünyasındaki değişmelerin ve ahlaki yapısının izlerini
Batı Dergileri
Derginin vatanı İngiltere. (Hangi derginin? Dergi korkak, pısırık bir kelime, mecmuanın kötü bir tercümesi. Mecmuada bir edep, bir asâlet var. Câmi ile, câmia ile, cemiyetle akraba. Dergi düşünmez, haykırmaz, dövüşmez; toplar. Neyi? Sorumluluktan kaçanları.) İngiltere'de ilk dergi 1749'da çıkar: Monthly Review. Onu Smolett'in* Critical Review'su takip eder (1756). Ama Ingiltere'de dergi denince Edinburg Review gelir akla (1802). Bir neslin değil, bir milletin şerefi; bir bayrak, bir mahkeme, bir vicdan. Şiârı Publius Syrus'un bir sözü: "Suçluyu affeden hâkim, kendini mahkûm etmiş olur." ("Judex damnatur guum nocens absolvitur.")
Sayfa 104Kitabı okudu
91 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.