Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
575 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir FMArsal klasiği olan mutlu sonla taçlandırılmış harika bir kitap. Kitaplığımda aynı kitaptan sadece kapakları değişik diye 3 tane olan tek kitap Seni Sevmek İstemedim… Ve şimdi de 5. baskısını yaptığı için 4 tane oldu. :) Aslında bu kitap yeşil gözlü dev olarak da adlandırılan, yakışıklı zorba Doğan, yani Dodo’nun diğer FMArsal kitaplarında
Seni Sevmek İstemedim
Seni Sevmek İstemedimFatih Murat Arsal · Ephesus Yayınları · 20151,095 okunma
147 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çok farklı bir kurguya sahip, son derece güzel bir polisiye roman. Bir ceset incelemesi, sonrasında dile gelen ayakkabı ve terlikler, Kişilerin çocukluk korkuları ile yüzleşmesi. Sonunda çarpıcı bir final. Bir polisiye romandan beklenen her şeyi fazlasıyla yerine getiren bir roman. Mutlaka okunması gerekenlerden
Sakın Yatağın Altına Bakma
Sakın Yatağın Altına BakmaJuan Jose Millas · İş Bankası Kültür Yayınları · 200232 okunma
Reklam
364 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Beklenen kitap... Sonunda okuma şansına eriştim lakin pek mutlu olduğumu söyleyemeyeceğim. Beş kitap , Black kardeşler , Thompson Kardeşler ; kökenler ve Katy derken bir seri bitirdik... Kitap genel olarak savaşla geçti. Luxenler insanlara karşı. Arumlar Luxenlere karşı. Ve... Luxenler Luxenlere karşı!
Direniş
DirenişJennifer L. Armentrout · Dex Kitap · 20141,072 okunma
OZLEMEK GUZEL SEYDIR, OZLUYORSA OZLENEN. BEKLEMEK GUZEL SEYDIR, GELECEKSE BEKLENEN. SEVMEK GUZEL SEYDIR, SEVIYORSA SEVILEN...
...Çünkü hangimiz günün birinde karşımıza çıkan beklenmedik bir rastlantının, masallarda küçük kahramanımızın karşılaştığı ve bütün macerayı başlatan o sihirli işaret olduğunu anlayabiliriz ki? Bunun nasıl bir rastlantı oldığunu düşünüyorum ve kalbim deli gibi çarpıyor. Sanki yanlış bir şey yapmışım gibi... Sanki hep beklenen ama ne olduğu bilinmeyen bir müjde gelmiş gibi... Sanki bir anda kalabalığın karşısında çırılçıplak kalmışım gibi...
Beklenen Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar. Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni; Bırak vehmimde gölgeni Gelme, artık neye yarar? Necip Fazıl Kısakürek
Reklam
ŞİİR KERE ŞİİR HEP ACI EDER Acılar yeniden filiz verdi\yeniden yağmur yağdı toprağa annem yeniden dirildi\ gördüm yeniden kurum tutmuş toprakla sıvadım yüzümü benim için budur bahar budur ve söz burada kesilmezse bileklerimden akar kelimeler belki beni biraz daha\ biraz daha ve biraz daha uyutur budur işte anlayamadığım çünkü kelimeler nasıl
344 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap IV. Abraham Altobelli'nin üç nesil süren karanlığın ardından güneşin yeniden kendini göstermesiyle büyük, büyük, büyük atası I. Abraham Altobelli'nin vasiyeti gereği ondan miras kalan kutuyu açmasıyla başlıyor. Zaten elimizde tutuğumuz kitapta bu kutunun içinden çıkan ve I. Abraham'ın yazdığı kitap. “Kitabın Bölümleri” yerine “Çarkın Parçaları” yazılması beklenen ama yine de hoş bir detay olmuş. Kitabın başında ailesini kaybeden Alanya'lı Atila ile Şili'li Alanya'nın (isim gerçek bir Şili ismi, kitapta benzerliğin nedeni de kurgulanmış) gerçeküstü bir şekilde bir araya gelmeleri ile kadim bir kumpasın içine giriyorlar. Zaman ve mekan kavramının yerle bir edildiği bir düzeneği ele geçiren Aryanlar dünyayı ele geçirmenin (hayatta da bunun kadar saçma başka bir şey olmaz. O güç bende olsa ilk işim Rio Karnavalını en önde seyretmek olur. Acaba çok mu küçük düşünüyorum) ve kendilerinden olmayanları yok etmenin peşinde. Ancak son parça eksik ve kehanete göre bunu yapabilecek tek kişi de Alanya.
Çark
ÇarkMehmet Mollaosmanoğlu · Güncel Yayıncılık · 200961 okunma
" Kitleler bugüne kadar asla boş yere birisini beklememişlerdir. Tarih benim şahidimdir. Binlerce ve binlerce insanın yürekleri, onu iyi ya da kötü var edeceklerdir. Zaten insanlığın en büyük sırrı da bu değil mi? Ne zaman ve nereden geleceği asla bilinmez ama beklenen eninde sonunda daima gelir. "
Sayfa 439Kitabı okudu
“Bazen dakikalalar mutluluk getirmesi beklenen yüzyıllardır.”
Reklam
İnsanın kendinde oluşan bi algıyı ya da izlenimi yok etmesi demek, kendinden bir parçayı öldürmesi demektir. Ve yerine yeni bir algı/izlenim inşa etmesi ise o parçayı tekrar diriltmesi demektir. Bana öyle geliyor ki; şu varlık alemine çıkıp da, geçen her vakitte biraz daha öğrenip biraz daha olgunlaşması beklenen insanın, ilk elde etmesi gereken şey, kendini tekrar tekrar öldürüp diriltebilme sanatıdır.
SİZ HANGİ TÜR KİBRİT ÇÖPÜSÜNÜZ HİÇ MERAK ETTİNİZ Mİ ? Ben kibrit çöplerini insanların yaşamlarına benzetirim… Kibrit kutusu insanın yaşadığı toplumu ifade eder bir bakıma. Bazı kibrit çöpleri vardır bir amaç için yanarlar, kimi bir sigara yakar, kimi bir ocak, kimi boş yere yanıp tükenir hiç bir işe yaramadan, kimi ise bir ormanı bir evi büyük bir
İnsanlar ne kadar zeki ve bilgili olursa olsun bir ürün ilk kez üretildiğinde genellikle beklenen sonucu vermez. Bazı kusurları veya noksanları olabilir; performansı arzu edilenden daha az (veya daha fazla) olabilir (büyük olasılıkla, maliyeti yüksek olacaktır, muhtemelen de beklenmedik bir nedenle başarısız olacaktır). Prototip ürünler, bazen "geliştirme" olarak adlandırılan bir çalışmayla müşteriyi ve üreticiyi tatmin edecek işlevsel ve ekonomik düzeylere getirilirler. Mühendisler, bu süreci iyi bilirler ama süreç alanın dışındaki kişiler için çok şey ifade etmez. Bu süreç fazla afişe edilmez; çünkü insanların hata yapabileceğinin, yapılan işlerin ve ürünlerin başarısızlığa uğrayabileceğinin ve bilginin kusursuz olmadığını görülmesinden ne mühendisler ne de müşteriler hoşlanır. Geliştirme süreci, test ve ölçüm işlemlerinden ve diğer yineleme yöntemlerinden fazlasıyla yararlanır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.