Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben birçok kez sarhoş oldum, tutkularım delilikten hiç uzak değildi, her ikisinden de pişman değilim: Zira olanaksız görünen önemli şeyler yapan ve eskiden beri alkolik ve deli diye damgalanan tüm sıra dışı insanları kendi ölçülerimle anlamayı öğrendim.
"Ben fena kız değilim, senin meyus olmayıp saadetin için hayatımı şimdi fedaya hazırım!" diyorsun. Aliye, bana böyle şeyler yazma... Sonra ben sana deli gibi âşık olurum."
Reklam
Arkadaşım, ben göründüğüm gibi değilim.
Ne kal ne de git.Çığ vahşi ve özgürdür. Irmak deli yol belalı, ben sevdalı değilim…
Bitkilərə bu aspektdən baxmaqçün görəsən Giovanni nə içib))
Madem ki beni dinliyorsunuz, şunu da söyleyebilirim ki çiçeklerin polenlerini dağıtmak üzere böceklere aracılık ettiren hayasız birer cinsel gösterilerden ibaret olduklarını öğrendikten sonra onlara karşı sönmez bir kin duydum. Sizler gibi akıllı, uslu, namuslu kimselerin büyük bir sevgi ile, zevkle kokladığı­nız, bakirelere ikram ettiğiniz o şairane çiçekler gerçekte ve sadece semiz, yapışkan, açık saçık birer cinsel organdır. Sonrası, yaşayabilmek için, bitkilerin bile müthiş bir savaştan, sonsuz bir ölüm kalım savaşından, birbirlerini parçalamaktan başka bir şey yapamayan sizin o güzel dağanızdan nefret ediyorum, öğürtüler duyuyorum. Artık her okumuş, terbiyeli, uygar insanın aziz, Tanrısal doğaya hayran olması kabul edilmiştir. Ama ben bu ikiyüzlü sıradan gerçeğe hep isyan etmişimdir. Benim için doğa, kendimi bir türlü kurtaramadığım, beni hapseden, varlığımı tehdit eden esrarlı, rahatsız edici bir kaostur, bana düşman ve kendisini zorla kabul ettiren bir temeldir, ondan ancak isyan ederek, tahrip ederek kurtulabiliyorum. Ama zannettiğiniz gibi bir deli değilim
Mektubunu aldım. “Ben fena kız değilim, senin meyus olmayıp saadetin için hayatımı şimdi fedaya hazırım!” diyorsun. Aliye, bana böyle şeyler yazma... Sonra ben sana deli gibi âşık olurum. Senin ne iyi kız olduğunu biliyorum.
Sayfa 16 - YKY Yayınları
Reklam
“Fırtınalardan, kasırgalardan, mutluluk ile mutsuzluğun deli gibi bir hızla birbirini izlediği yorucu hayatımdan bıktım artık. Şimdi ile yetinmeyi bilmiyorum…”
"Burası hapishane mi?" "Hayır, akıl hastanesi. " "Ben deli değilim ki. " Kadın güldü. "Hepsi öyle der. "
Ne garip ruhum var. Deli değilim ben, deli kadar basit değilim. Neyim öyleyse?
Var bir hayalimiz; Ferit'i tanımaya çalışmak
"Anlaşıldı mı dostum?" Ben Türk değilim, insan değilim, hayvan değilim, tıbbiyeli değilim, felsefeci değilim, aşık değilim, zengin değilim, fertçi değilim, cemiyetçi değilim, milliyetçi değilim. Vali Bey'in ecinnileri arasında oturan, iradesi çarpılmış, bir hafta sonra ne yapacağını bilmeyen, tembel hiçbir şeye yaramaz ve ömrünün yarısı Avrupa'da hariciye memurluklarında geçmiş, ayyaş, zampara, Hedonist, ciddiyetin yalnız hayvanlara yakıştığına inandığı için dünyanın bütün dramlarına kahkahayı basan ve bunun için "Gülener" soyadını alan bir baba ile, yarı sanatkar, yarı deli, erkek düşkünü, veremli ve veremden iki yetişkin kızını kaybetmiş, ayyaş, kokainman, Paris'te okuduğu için kültürlü, genç yaşında ölmüş bir ananın desencharte, demesuer, desoriente, deracine, degenere bir oğluyum.
Ötüken yayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.