Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yeşil bir gecenin bereketiyle Yürüyorum namuslu topraklara Bu topraklar belki bizimdir Belki şiirlerin memleketidir Koltuk altımdaki kitaplar benim midir Yoksa onlar mı benim sahibim
… Şimdi şiir bence senin yüzündür, Şimdi benim tahtım senin dizindir, Sevgilim, saadet ikimizindir, Göklerden gelen bir yadigâr gibi. Sözün şiirlerin mükemmelidir, Senden başkasını seven delidir, Yüzün çiçeklerin en güzelidir. Gözlerin bilinmez bir diyar gibi.
Reklam
Sen uymazsın benim sayfalarımda Gül arayan şiirlerin kalbine Bir olmalı yolculuğunda hüznün Umut ve beyaz, can ve kırmızı Bir olmalı sonsuzluğa bakanlar Yapma bunu, mağaralar yıkılır Son demi de kaybolur yâr çağının Bir o yana, bir bu yana yürüme Yürüme ki, elindeki pusula Kırılıp dökülmesin ayrılık vakti Ruhunu kaybetmiş derdin avuçlarına
Çocuklar gibi
Şimdi şiir bence senin yüzündür Şimdi benim tahtım senin dizindir Sevgilim, saadet ikimizindir Göklerden gelen bir yadigar gibi Sözün şiirlerin mükemmelidir Senden başkasını seven delidir Yüzün çiçeklerin en güzelidir Gözlerin bilinmez bir diyar gibi
Sayfa 55
nisanda gelirsen dünyalar, yıldızlarıyla, güneşiyle, toprağıyla, hürriyetiyle, insanları ve nimetleriyle be­nim olur. Sana Bursa'dayken "Tez gel bacım, tez gel" diye bir şiir yazdıydım. Gelmen için istersen, lazımsa, onun, hiç kimse tarafından yazılamayacak kadar güzelini yazıp göndereyim. Fa­kat bana öyle geliyor ki bugün sana "Piraye!" diye seslenmem yazılacak şiirlerin en güzelidir.
Sayfa 145
Çocuklar gibi
Hissedince sana vurulduğumu , Anladım ne kadar yorulduğumu, Sâkinleştiğimi, durulduğumu Denize dökülen bir pınar gibi. Şimdi şiir bence senin yüzündür, Şimdi benim tahtım senin dizindir, Sevgilim, saadet ikimizindir, Göklerden gelen bir yadigâr gibi. Sözün şiirlerin mükemmelidir, Senden başkasını seven delidir, Yüzün çiçeklerin en güzelidir. Gözlerin bilinmez bir diyar gibi.
Reklam
"Topluluklar neden böyle imkânsız benim için? Aralarında olmayı istiyor muyum ki? Utangaç halim ve ufacık beynimle onlara uymadığım için mi büyük romanların ve şiirlerin hayalini kuruyorum?"
Şöyle dursun ...
Şimdi şiir bence senin yüzündür, Şimdi benim tahtım senin dizindir, Sevgilim, saadet ikimizindir, Göklerden gelen bir yadigar gibi.♡ Sözün şiirlerin mükemmelidir, Senden başkasını seven delidir, Yüzün çiçeklerin en güzelidir. Gözlerin bilinmez bir diyar gibi.♡ Başını göğsüme sakla sevgilim, Güzel saçlarında dolaşsın elim. Bir gün ağlıyalım, bir gün gülelim, Sevişen yaramaz çocuklar gibi. ♡
İnan ben de bütün açıklığı ile ne olduğunu bilemiyorum. Bu kadar insan, bu kadar uzak yerlerde, bu kadar geniş bir yaş yelpazesinde, bu kadar farklı inançlardan, düşünce dünyalarından, başka hayatlardan gelip, yazdığım şiirlerin paydasında aynı içtenlikle, ürpertiyle, açıklıkla buluşuyor. Şaşkınlıkla, korkuyla, saygıyla izliyorum. Daha önce de yazdım, dönüp eve geldiğimde, geride bıraktığım onca insan gözlerimden damla damla dökülüyor. Bu durum hem yazınsal hem sosyolojik bir incelemeyi gerektirir belki. Kim nasıl bir sonuç çıkarır bilemem. Ben kendi adıma şöyle anlamaya çalışıyorum: Benim dünya görüşüme göre, benim ve bizim hepimizin hayatı, içinde yaşadığımız zamanın, toplumun, coğrafyanın ve insan tekinin hayatından oluşan bir dünya mucizesidir. Burada derinlemesine bir diyalektik işliyor.
Şimdi şiir bence senin yüzündür, Şimdi benim tahtım senin dizindir, Sevgilim, saadet ikimizindir, Göklerden gelen bir yadigar gibi. Sözün şiirlerin mükemmelidir, Senden başkasını seven delidir, Yüzün çiçeklerin en güzelidir. Gözlerin bilinmez bir diyar gibi, Başını göğsüme sakla sevgilim, Güzel saçlarında dolaşsın elim. Bir gün ağlıyalım, bir gün gülelim, Sevişen yaramaz çocuklar gibi.
Reklam
Benim böyle marifetlerim yoktu. Ayhan bile, bir mızıka bulmuş, aylarca uğraştıktan sonra, bir marş çalmaya başlamıştı. Ben de okuduğum kitaplardan bahsederdim onlara. Nedense kimse ilgilenmezdi. Nihat’ın yazdığı kötü şiirleri beğenirler, benim okumak istediğim şiirleri dinlemezlerdi. Okula şiir kitapları taşırdım; büyük bir kısmını da zaten ezbere bilirdim. Gene Nihat’ın şiirleriyle başa çıkamazdım. Çünkü Nihat onlar için özel şiirler yazardı. Şiirin mısralarının baş harflerini yukarıdan aşağıya okuyunca kızınızın adı çıkardı. Bu şiirlerin kötülüğüne inandıramazdım onları. Harfleri yukarıdan aşağı hecelerken sevinçten tepinirlerdi: SEVGİAYHAN. Bir şiirde daha ne yapabilirdi insan? Ben o sıralarda Istrati’yi, Gorki’yi filan okuyordum. Onlara, realist edebiyatın gerekliliği hakkında nutuklar çekiyordum. Benimle alay ediyorlardı; hizmetçi kızlarla ilgilenmek gibiydi realist edebiyatı sevmek onlar.
Sayfa 147 - İletişim Sinan Yayınları Dördüncü Bölüm
Şimdi şiir bence senin yüzündür, Şimdi benim tahtım senin dizindir, Sevgilim. saadet ikimizindir, Göklerden gelen bir yadigâr gibi. Sözün şiirlerin mükemmelidir, Senden başkasını seven delidir, Yüzün çiçeklerin en güzelidir, Gözlerin bilinmez bir diyar gibi.
Şimdi şiir bence senin yüzündür, Şimdi benim tahtım senin dizindir, Sevgilim, saadet ikimizindir, Göklerden gelen bir yadigâr gibi. Sözün şiirlerin mükemmelidir, Senden başkasını seven delidir, Yüzün çiçeklerin en güzelidir. Gözlerin bilinmez bir diyar gibi. Başını göğsüme sakla sevgilim, Güzel saçlarında dolaşsın elim. Bir gün ağlıyalım, bir gün gülelim, Sevişen yaramaz çocuklar gibi.
Melih Cevdet Garip'in Nasıl Alaya Alındığını Anlatıyor
''O şiirlerin daha başta hızla alay konusu olması sanırım adlarımızın çarçabuk duyulmasında başlıca etkendi. Benim, 'Bir misafirliğe gitsem/Bana temiz bir yatak yapsalar/Her şeyi adımı bile unutup/Uyusam!' Şiirimi Akbaba gülmece dergisi 'Bir misafirliğe gitsem/Bana bir temiz dayak atsalar' biçiminde değiştirerek yayımladı.''
Sayfa 165Kitabı okudu
Çocuklar gibi
".. Şimdi şiir bence senin yüzündür, Şimdi benim tahtım senin dizindir, Sevgilim,saadet ikimizindir, Göklerden gelen bir yadigâr gibi. Sözün şiirlerin mükemmelidir, Senden başkasını seven delidir, Yüzün çiçeklerin en güzelidir. Gözlerin bilinmez bir diyar gibi.."
Sayfa 34
971 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.