Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çukur
Modern Kore edebiyatından Çukur! Biraz farklı kültürlerin edebiyatını tanımak hevesiyle önce Japon edebiyatına sardım. Haruki Murakami, Osamu Daza falan derken oradan Arap edebiyatına atladım. Necip Mahfuz, Nizâr Kabbani filan... Sıra geldi Kore edebiyatına. Aradığımı buldum mu, tartışılır. Adının hiç de önemli olmadığı bu çekik gözlü
Dışa dönükler dikkatlerinin önemli bir bölümünü insanların yüzlerine yönlendirmeye eğimlidirler; bunu yaparak dopamin denilen "ödül" nörotransmitterinde (bir tür beyin kimyasalıdır) ani bir yükselme tecrübe ederler ki bu, bağımlılık davranışıyla da doğrudan ilgilidir. Ayrıca dışa dönüklerin, beynin (görme, işitme, tat alma, dokunma gibi) duyumsal süreçleriyle ilgili bölgelerini dolaşarak gerçekleşen bilgi işleme sürecinde içe dönüklere oranla daha kestirme ve daha hızlı çalışan sinir yolları kullandıkları da anlaşılıyor. Bu yollar da yine dopaminle ilintilidir. Fakat şöyle bir dezavantaj söz konusu: Dışa dönükler dopamine karşı pek hassas değildir. Dopaminin o olağanüstü etkisini göstermesi için ihtiyaç duydukları miktar içe dönüklerden daha çoktur. Ve dopamin düzeyini arttırmanın hızlı yollarından biri adrenalin seviyesini arttırmaktır ki bu yeni, hızlı, heyecan verici ve tehlikeli şeyler yaparak -örneğin karaoke barda şarkı söyleyerek, bir yabancıyla dans ederek veya bungee jumping yaparak- gerçekleştirilebilir. Dolayısıyla dışarı çıkıp özellikle de başka insanlarla (yeni yüzlerle!) heyecan verici şeyler yaparak karşılığında ödül kimyasalı olan dopamini elde ederler, ani ve yoğun birkaç doz mutluluğun tadına varırlar. Her şey yolundadır.
Reklam
“Bu nedir hocam?” diye sordu. Sorulan adam, “Beyin denilen şey işte budur!” dedi. “Beyin, insan bedeninde, bademcikten, kör bağırsaktan, yirmi yaş dişlerinden daha yararsız, hatta zararlı bir organdır. Kafatasının içinden çıkarıp atmak olanağı bulunmadığından, uyuşturarak çalışamaz duruma getirmek gerekir ki insan mutlu yaşayabilsin. Kafatası içinde oluşan beyin adlı bu urun, sahibinin başını belaya sokmaktan başka bir şeye yaradığı görülmemiştir. Merhumun, neden başının beladan hiç kurtulamadığını herhalde şimdi daha iyi anlıyorsunuzdur.”
Nesin yayınlarıKitabı okudu
Yurt dışında idam cezası alan adam
Yurt dışında, idam cezası alan bir kişinin hikayesini paylaşacağım sizlere, aslında bu yazacağım yazı tamamen psikolojik olarak beynin size oynamış olduğu, her türlü küçük şeyleri dert edip, beynimize yönlendirmiş olduğumuz, negativize edilmiş bir deney aslında... Sonunda Yapacağım bilgiyi lütfen okumanızı rica ediyorum arkadaşlar. Olay Şöyle
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Opiat denilen ağrı kesici ilaçlara bağımlılığı da bu konuya örnek verilebilir. Dean Burnett şöyle özetler: “ağrı bir nedenden dolayı oluşur. Beyin, opiatlar tarafından yaratılan rahatlığın dumanını aralayabilmek amacıyla ağrı tespit sistemimizin gücünüartırır.- Buyüzdendahasıkkulvebununüzerine beyin tarafından ağrının güçlendirilmesi gibi kendi kendini büyüten bir sürecin sonunda vahim bir şey olur. Artık ağrı kesiciyoktur,ama aşırı güçlenmişbirağrıtespitsistemivardır.
Reklam
‘’ALIN YAZISI’’
“Alın yazısı’’ndan murad, beynin kozmik kalemle-kozmik ışınlarla programlanmasıdır! Esasen kişinin yüzde 90’lara varan bir biçimde, tüm özelliklerini dahi okuyabilmek ehli için mümkündür. Bunun için gökgünlüğü denen “Ephemeris” adlı bir kitap ile “Daltons table house” adlı ikinci bir kitaba ihtiyaç vardır. Birinci kitapta, sizin doğduğunuz günde
Kardeşimizin yazısına istinaden annemin benle ilgili anlattığı bir unutulma meselemi anlatayım. Aslında umursanmamak unutulmayı getirir. Birilerini unutmak istiyorsanız umursamayınca beyin zaten onu bir süre sonra siz isteseniz de hatırlamaz ki ben en yakın birkaç ay evvel tanıştığım X kişisinin adını bile zorlasam hatırlamıyorum. Belki konuyla alakasız olacak ama ben ilk doğduğum zamanlar daha birkaç aylıkken adamı deli edercesine ağlıyormuşum. O zaman benden evvel doğanda yok ben annemin ilk çocuğuyum. Sonra bir dönem olmuş uyanmamak üzere uyumuşum. Benim gevzek akrabalar benim için "çocuk uykusunu aldı" demişler. Kimse de demiyor "çocuk ölebilir" diye. Annem bir doktora götürmüş. Doktor da daha beter annemin içine kurt düşürmüş. Demiş ki "bebeğiniz de sepsis ve bronşit var. Ama filan hastane var oranın doktorları iyi". Annemde denilen hastaneye götürmüş orada ki doktorda bende sadece sepsis hastalığı olduğunu söyleyip iyileştirmiş. Ben kundaktan beri adamdan sayılmıyorum. Bazen canımı sıkan şeyler vs. oluyor yarın başka bir şey olunca evvel ki gün yaşadığımı hatırlıyorum. İnsanda böyledir. Sizi umursamayanı sizde umursamadığınız zaman beyin her türlü siler.
Meryem

Meryem

@Zarif_Kalbim
·
20 Mart 04:47
Bir şey seçebilseydim unutmayı seçerdim. Tüm her şeyi, tanıştığım herkesi...
128 syf.
·
Puan vermedi
·
14 saatte okudu
Beyin yakıcı bir okuma.Okurken ifade edilmek istenenleri doğru anladığımı varsayarak değerlendirdiğimde yani bu bir rüya olsa da okuduklarım gerçek olmasa diye diye okudum. Kitap nanoteknolojiden , ayasofyaya , inançtan , inançsızlığa herşeyin insan dna sını bozarak aslında insan dostu olarak bizlere anlatılan yapay zekanın dosttan ziyade insan düşmanı olduğuna kadar değişik anlatılarla dolu. Ama en fantastik kısmı üçüncü tür denilen türlerin aramıza katılacağı hatta belkide aramızda oldukları hem de hiç düşünmediğimiz kişiler olarak. Herkesin bi sağını solunu kontrol etmesi faydalı olacaktır Çevremizdekileri gözden geçirelim. Fantastik dememin nedeni kitapta anlatılanlara inanmamam değil aksine buna benzer çok fazla şey dinledim, okudum.Zaten okurken tırsmamın nedeni birazda aktarılanların kanaatimce doğru olma olasıklıklarının yüksek oluşu.Filmlerde,dizilerde zaten fazlasıyla bu istilaları insanlığın sonunu izliyoruz. Herkesin inandığı şey her ne ise ona sıkı sıkıya sarılma zamanları gelmiş özetle.Bu kitabı yaşanması olası bu gerçeklerle yüzleşme cesaretinde olanlar okumalı bence aksi halde bilmemek daha mı iyi sanki..! Bazen bilmemek bilmekten daha faydalı olabilir.. Bolca dua , bolca altın okuyanlar anlamıştır.Okumayanlara düşünün derim.İnsan olarak türümüze sahip çıkalım keza her kötülük ve tüm karanlık , bedenimizin, kanlarımızın,ruhlarımızın peşinde..
Hayati Sır
Hayati Sır
Dijital Ölümsüzlük ve Ruh
Dijital Ölümsüzlük ve Ruh
Dijital Ölümsüzlük ve Ruh
Dijital Ölümsüzlük ve RuhHayati Sır · Hayykitap Yayınları · 201950 okunma
Oysa ben kültürümü artıracağım, bana faydası olacak insanları seviyordum. Bir şeyler öğretmeliydi, beni anlamalıydı. Onunla her konuyu konuşabileceğim birikimi ve donanımı olmalıydı. Tartışmalar yapmalıydık, şimdiki beyin fırtınası denilen olayı yani. Ben ondan çok şey öğrenmeliydim. Yetiştirmeliydi beni, eğitmeliydi. Böyle birini bulsam ömrümü feda ederdim uğrunda.
Reklam
Beyin gerçekten gördüğümüz ya da gözlerimizin önünde hayal ettiğimiz limon arasındaki farkı bilmez. Onun için önemli olan beyne ulaşan elektrik sinyallerini yorumlamak ve uygun tepkiyi vermektir. İşte beynin bu özelliğinden dolayı meditasyonla odaklanarak kendi realitemizi yaratırız. Beyin hayal ettiğimiz görüntüleri gerçek olarak algılar ve onlara uygun duygular üretmeye başlar, Duygular, beynin hipotalamus denilen bölgesinde üretilen kimyasallardır. Her bir düşünceye uygun duygu üretilir.
BÖLÜM 2-EVRENİN VE İNSANIN GERÇEK DOĞASI
Algıladığımız Her Şey Gerçek mi? Beyin hayal ettiğimiz görüntüleri gerçek olarak algılar ve onlara uygun duygular üretmeye başlar .Duygular,beynin hipotalamus denilen bölgesinde üretilen kimyasallardır.Her bir düşünceye uygun duygu üretilir .
Sayfa 102 - İnkılapKitabı okudu
72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Satranç Kabına Sığmayan Bir Kitap ...
Satranç Özeti Mirko Czentovic eğitilmesi son derece zor biridir ne kadar uğraşılsa da bir şey öğrenmeyi başaramayan Czentovic son derece sessiz sakin kendi halinde biridir. Babası ve Jandarma çavuşu sürekli satranç oynar Czentovic de bu oyunları çok ilgilenmese de izler. Bir gün babası oyunu yarım bırakmak durumunda kalınca Czentovic oyuna
Satranç
SatrançStefan Zweig · Can Yayınları · 2019237,4bin okunma
438 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.