-Sizin hikayenin kokusunu almıyorum. Burada çok önemli suçlardan söz ediyorsunuz. Cinayet , şiddet , beyin yıkama. İster istemez şikayetler olmalıydı. Sizin herifler Fransa'da değil.
Zenginler ve yoksullar doğuştan itibaren aynı beyin yıkama süreçlerinden geçer. Zengine yoksulu görmezden gelmesi, yoksula kendi menfaatini bir kenara koyması öğretilir. Kişinin kendisiyle yaptığı hiçbir müzakere ya da psikoterapi durumu değiştiremez. Sonuçta terapistler de kapitalist sistemin bir parçasıdır.
Sayfa 264 - Kolektif KitapKitabı okudu
Homo Deus
Zenginler ve yoksullar doğuştan itibaren aynı beyin yıkama süreçlerinden geçer. Zengine yoksulu görmezden gelmesi, yoksula kendi menfaatini bir kenara koyması öğretilir.
Sayfa 264 - Kolektif KitapKitabı okudu
Çok çok katılıyorum.
Dini tarikatlar ve kişisel gelişim seminerlerinin başlıca amacı para toplamaktır. Bunun için kabaca bir beyin yıkama yöntemi uygularlar.
Zenginler ve yoksullar doğuştan itibaren aynı beyin yıkama süreçlerinden geçer. Zengine yoksulu görmezden gelmesi, yoksula kendi menfaatini bir kenara koyması öğretilir. Kişinin kendisiyle yaptığı hiçbir müzakere ya da psikoterapi durumu değiştiremez, sonuçta terapistler de kapitalist sistemin bir parçasıdır.
Beyin yıkama prosedürleri ile bir gelenek elverişli hale getirilebilir ve bir kez elverişli hale getirilme gerçekleştikten sonra durağan ilkelere kavuşması kolaylaştırılmış olur.
Sayfa 57 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Standart beyin yıkama , dedi Erwan , önemsemiyormuş gibi. Cinayetin anahtarının burada olduğunu düşünmüyorum.
insanların sürekli tabi tutulduğu beyin yıkama/belli davranışlara şartlandırma süreci, olumlu değişime karşı direnen basmakalıp tipleri güçlendirmeye yarıyor ancak.
Sayfa 103
Gençlerin üzerinde üstleri İngilizce yazılı çoğu da açık-saçık anlamlı (hatta Amerikan bayraklı!) bu gömlekler önemli birer beyin yıkama aracıdır.
Bye Bye Türkçe, Oktay Sinanoğlu
Anglolaştırma yolunda dış kaynakların 1970'- lerde başlattığı masum görünüşlü, sessiz fakat son derece etkili bir yöntem de "T-shirt" dedikleri mintan seferberli
ğidir. Gençlerin üzerindeki üstleri İngilizce yazılı çoğu da açık-saçık anlamlı (hatta Amerikan bayraklı!) bu gömlekler önemli birer beyin yıkama aracıdırlar. Şimdi bu silahıtersine çevirmeliyiz.
"Şu televizyonu aç bari."
"Beyin yıkama saatimiz geldi. Karnımız doyunca önce elimizi, ağzımızı, sonra da beynimizi yıkarız. Temiz çocuklarız biz."
Sayfa 54Kitabı okudu
Devletin bağımsızlığından bahsetmekten hoşlanıyorlar, ama iş vatandaşların bağımsızlığından bahsetmeye gelince isteksiz davranıyorlar. Özgürlüğün olmazsa olmaz şartı olan bu bağımsızlık, yıldırma ile olduğu gibi sürekli ikna ve "beyin yıkama" faaliyeti yoluyla da engellenebilir (ortadan kaldırılabilir, alınabilir, azaltılabilir) . Kullanılan metot ne olursa olsun netice hep aynıdır: Hür olmayan, bağımlı bir adam; her şey, ama bir vatandaş değil.
Dezenformasyon
"Komplo teorileri kadar dezenformasyonun da beyin yıkama işlevi vardır.
Dezenformasyon da iktidar, siyaset ve medyanın birleşiminden doğar.
Dezenformasyonda amaç, bize yanlış, eksik veya fazla bilgi vermektir. Doğruları bulanık suda bir sürü işlemden geçirmek suretiyle amaçlanan etkiye evirip çevirerek servis etmektir.
Böylece politik güç merkezleri, kendi güç, vesayet ve etki alanlarını çok daha genişletmek için dezenformasyon yoluyla, kollektif kötümserlik, kuşku ve paranoya yayarlar.
Bu gerçeği korona döneminde üretilen sahte korkularla çok acı bir şekilde gördük, gözlemledik.
Komplo teorileri ise sorgulamanın ortadan kalktığı, yanlışlanabilirliğin önemsenmediği, kaynağın umursanmadığı bir ortamda filizlenir.
Devlet güdümlü tek sesli tüm medya organları da komplo teorilerine çanak tutarlar. Görevli kıldıkları bilim adamı ve uzmanlar korosuyla tek bir detone fire vermeden, kurdukları hakikat tekeliyle herkesin algılarını uzaktan kumanda ederler. Sararmış kuru otu, yeşile boyayıp yaş ot diye yedirmeye çalışırlar.
İlginçtir, dezenformasyonda “gerçek, doğru, tarafsız, güncel, yorumsuz, araştırmacı, dürüst haber” gibi sözler sıkça kullanılır. Oysa bu kavramlar, devlet ve devlet güdümlü medya için yan yana getirildiğinde acayip ve traji-komik bir karşıtlık oluşturur.."