"Doğru düzgün nefes almaya vakit bulamadığımız günlük yaşamın koşuşturmasından uzak bir alan, daha becerikli olmamızı, daha hızlı olmamızı söyleyerek yakamıza yapışan dünyanın seslerinden kopabildiğimiz bir alan yaratmak istiyordum. O alanda sakin, kısa anlarla dalgalanan bir günün resmini çizmek istiyordum. Enerjimizi söküp almayan, tam aksine içimizi dolduran; başlangıcında beklenti, sonundaysa memnuniyet olan bir gün. Bizi büyüten durumların olduğu, büyümekten konuşmaların çiçek açtığı bir gün. Hepsinden önemlisi bedenin keyif sürebildiği, zihnin kabullendiği bir gün. Ben böyle bir gün ve böyle bir gün geçiren insanların resmini çizmek istemiştim." Diyor yazar sonsözünde.
Kitabın verdiği his gerçekten böyle ve bunu amaçlayarak yazıp amacına ulaşmış olması çok büyük bi başarı bence
Başlarda sıkıcı gibi gelmişti. Ama sonra sıkıcı değil durağan ilerlediğini farkettim. Olaysız, anlık enstantelerle ilerliyor ve sizi içine çekiyordu. Gerçekten naif, içimi huzurla dolduran bi kitap oldu. Hayatın debdebesinden, acelesinden, stresinden bıkan, kaçan ve kendine yeni, huzurlu bir hayat inşa eden insanlar var bu kitapta. Yani hepimizin hayalini kurduğumuz şey. Eğer ihtiyacınız varsa biraz sabırla kitabı bitirmenizi öneririm