Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kırkıncı Bölüm
"Devam etmemize izin verirsen tüm cevapları alacaksın." "Erkek kardeş yine cazibe saçıyor" dedi Niya. Achak genç adamın omzunun üzerinden ona dik dik baktı. "Biliyor musun, bunlar eskiden insandı." Böcekleri göstererek elini salladı. Larkyra korkmaktan çok meraklı bir sesle, "Peki ne oldu?" diye sordu. "Bizi sinirlendirdiler," dedi Achak. Sonra arkasını dönüp yürümeye devam etti. Niya, "Yalan söylüyor," diye fısıldasa da yolculuklarının geri kalanında bir daha konuşmadı.
“Hiç bir şey, diğerinden veya başka bir şeyden daha önemli veya önemsiz olamaz.”
Reklam
Tonyukuk, başta Tang Hanedanlığı yönetimi olmak üzere etrafta bulunan Türk kökenli boylar ve kabileler ile başka milletleri çok iyi bilmekte ve tanımaktaydı. Köktürklerin ve ona bağlı diğer Türk dilli boyların Tang Hanedanlığı yönetimine boyun eğdiğini şu cümlelerle çok güzel bir biçimde ifade etmiştir. 1. taş batı yüzü 2. ve 3. satırlar: Türk bodun kanın bulmayın tawgaçda adrıltı kanlantı kanın kodup tawgaçka yana içikdi teŋri ança témiş erinç kan bertim kanımın kodup içikdin içikdök üçün teŋri öl temiş türk bodun ölti alkıntı yok boltı "Köktürk halkı, hanını bulamadığı için Çin'den ayrıldı, han sahibi oldu. (Daha sonra) hanını bırakıp Çin'e yeniden tåbi oldu. (Ebedi) gök şöyle demiş elbette: Han verdim, hanını bırakıp tâbi oldun. Täbi olduğun için (ebedî) gök "öl" demiş elbette. Köktürkler öldü, mahvoldu, yok oldu."
Yalnız uçan bir kuşun Kanatları daha güçlüdür. Çünkü yolu kendi bulmak Zorundadır. Yanlış yollara girer , Yorulur, düşer, kalkar. Ama her seferinde Biraz daha hızlı , biraz daha Yüksekten uçar. Yanlış birileriyle yol Almaktansa , Yalnız yol Almak daha iyidir.
"Dostluk, benim gözümde, yaşamda ideolojiden, dinden, ulustan daha güçlü bir şeylerin var olduğunun ka­nıtıydı," dedi.
"Eğer kendini başkalarıyla kıyaslayıp durursan ya mutsuz ya da kendini beğenmiş olursun. Çünkü her zaman senden daha iyi ya da daha kötü durumda birileri olacaktır."
Reklam
Tehlikeyle yarışarak onu geçmektir burada başvurulan teknik.
Ama bütüncü toplum birey­leri pozitif biçimde kendi içine almaktansa onları ezerek şekilsiz ve istenen kalıba sokulabilecek bir kitleye çevirdiği için her birey de dur­durulmaz gibi görünen o özümlenme ve erime sürecini dehşetle izle­mektedir. Bir şeyler yapmak ve bir yerlere gitmek, sinir sisteminin yaklaşan ürkütücü kolektifleşmeye karşı bir tür aşı geliştirme çabası­dır, görünüşte özgürlüğe ayrılmış saatlerde kendini kitlenin bir üyesi olarak eğiterek kolektifleşmeye şimdiden hazırlanma çabası…. …Aynı zamanda, benlik yitiminin bu oyunlu aşırı­lığı, benliksizliği içtenlikle benimsemiş bir yaşayışın daha zor değil daha kolay olabileceğini de öğretir kişiye.
“Shiatsu Japon orijinli ve probleme yönelik tedavi amaçlı bir masaj türüdür. belirli noktalara parmak ve vücudun değişik bölgeleri ile basınç yapılırken, deri ve deri alt dokusu üzerinde kaydırılmaktadır. Thai Özellikle Tayland’da yaygın olarak uygulanmakta olan thai masajının temel yapısını Hint yoga ve Çin’in geleneksel
Çözülmüş bir sırrın üzüntüsü
Sözlerimin anlamı beni ürkütüyor böylesine hazırlıklı değilim daha. Bilmek. Bu da ürkütüyor. Gene de biliyorum: Kapanmaz yağmurun açtığı yaralar çocuklarda.
Sayfa 172 - Tiyo Yayınevi - 1973Kitabı okuyor
Şüphesiz, gerçeğe saldırmak, yargıç gibi dünyaya mal olmuş bir şahsa saldırmaktan daha büyük bir kabahat
Reklam
“Ortalama 15 günde bir yapacağınız özel banyonuzun ardından, vücudunuzun bütün bölgelerine yapılacak olan masajdır. Her hangi bir nemlendirici krem ile birlikte, susam yağı ya da kekik yağının vücuda uygulanması, teninizin dirileşip gerginleşmesini sağlayacaktır. Bu işlem için, 30 dakika ayırın. Önce bütün vücudunuza susam yağı ya da kekik yağını uygulayın ve 1, 2 dakika bekleyin. Yağ, cildiniz tarafından emilmeye başlayacaktır. Ardından 8, 10 dakika vücudunuza fazla sert olmayan derecede, daha çok ovma pozisyonuyla masaj uygulayın. Bu işleminizin ardından, susam yağı ya da kekik yağı teniniz tarafından tamamen emilmiş olacaktır. Masajın son safhasını, herhangi bir nemlendirici kremle tamamlayın. Bu işlem teninize bebeksi bir yumuşaklık kazandıracaktır. En önemlisi ise; gözenekleri tamamen açılmış, derisi gerginleşmiş ve kırışıklarla asla karşılaşmayacak bir vücuda sahip olacaksınız. Özel banyonuzun ardından düzenli olarak uygulayacağınız bu masaj, size en az 6 ila 8 yıl arasında daha genç bir görünüme kavuşturacaktır. Özellikle; göğüs bölgenizdeki diriliği ve göğüs kaslarınızın sıkılaşmaya başlayarak daha da dik bir yapıya kavuştuklarını, basenlerinizin ve poponuzun sıkılığını, bacaklarınızın iç kısımlarındaki daha diri ve gergin yapısını, masajı düzenli olarak uygulamaya başlamanızın 3. ayından itibaren göreceksiniz. Tabi bu masaj için; sevgilinizin ya da eşinizin mutlak yardımının gerektiğini unutmayın ve onu ikna etme yollarını düşünün.”
Şüphesiz emin olduğum şey, insan ruhunun derinliklerinde, çözemediğim daha korkutucu bir şeyin yatıyor olmasıydı. Arzu desem değil, kibir desem değil, şehvet ve arzu'yu yan yana koyup söylesem, o da değil, ne olduğunu bir türlü anlayamıyordum ama insan dünyasının derinliklerinde sadece ekonominin değil tuhaf hayalet hikayelerini andıran bir şeylerin de olduğunu hissettim.
“Malumunuz, ölüler yokluklarıyla var olur, anılarla yaşar. Siz siz olun, Murat Bey’i bir daha öldürmeyin. Hiçbir vicdan böyle bir yükü kaldıramaz.”
Sayfa 13 - Yapı Kredi Yayınları (İçler Dışlar Çarpımı)Kitabı okuyor
İşte iki insan arasında bazan irkilircesine duyduğumuz bu uzaklıktır ki, «Kuluma şahdamarından daha yakınım diyen Allahın sırlarından bir işaret... Bütün itibarı yakınlıklar arasındaki uzaklığın ifadesi ola- rak, (Mopasan)ın «Yıldızların Bikesliği» adındaki hikâyesine bir zamanlar bayıldığını söyleyen Peyami Safa, asıl Yunus Emre'ye bakmalıydı: Bir garip öldü diyeler, Üç günden sonra duyalar, Soğuk su ile yuyalar: Şöyle garip bencileyin. Meğer ki, gökte yıldızım, Ola garip bencileyin. Garibiz; her yerde, her şeyin içinde ve herkesin ortasında garibiz... Vatanımız burası sanmayın!.. Ve bu gurbet Allah has retinden başka hiçbir şey değil... Her şeye ve herkese uzaklığın da aks-i davası o, Allah... Yakın olan o, ama biz farkında deği liz Öyleyse bazan, hem de ezbere: - Bir Allahım bilir, bir de ben... Derken ne kadar doğruyu söylemiş oluyoruz. En doğrusu: -Yalnız Allah bilir.... Bu kadar!... Benimki de, fertler arası bütün münasebet ve intikal vasıtalarını kaybetmenin, dipsiz bir kuyu içinde tek başıma kalmamın ve ilahi azâmeti, birdenbire şahdamarında hissetmenin haliydi
"Bir müddet önce gazeteye, kimseyi aramıyorum, biri beni bulsun istiyorum diye ilan vermiştim. Sonra büyük bir hata yaptığımı anladım, çünkü kaybolduğum yere insanların ulaşması imkansız" diye başlıyordu mektup, "insan en azından kendisi için harekete geçmeli, öyle değil mi? Bulunmayı beklememeli. Başkalarına sorarsanız, okumuş akıllı bir adamım ama emin olun zamanın akışına akıl sır erdiremiyorum. Babamın son fotoğrafına bakıyorum mesela: Otuz beşinde bir adam. Onun kişisel tarihinde o yaştan ötesi yok. Ne yaparsa yapsın benden yedi yaş küçük; zaman aktıkça daha da küçülüyor ama elleri ayakları hiç küçülmüyor. Ve nasıl bakarsam bakayım o fotoğraftaki adamı daha yaşlı biriymiş gibi görüyorum. Yazdığım gibi işte efendim, zaman konusunda aklım çok karışık. Velhasıl hayat beklemiyor, beklemek gibi bir derdi de yok. Biz onu anlayana kadar gelip geçecek" diye de devam ediyordu. Ve... "Öncelikle fotoğrafınızı değil, kalbinizi görmek isterim. Aynı nedenle, mektubuma kendi fotoğrafımı eklemedim. Olur da kalbimi severseniz, elbet yüz yüze görüşürüz" diye sona eriyordu.
Sayfa 12 - Yapı Kredi Yayınları (İçler Dışlar Çarpımı)Kitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.