Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
...bir dizi bilinen olaydan yola çıkarak başka bir olayın meydana geldiği, gelmekte olduğu ya da geleceği çıkarımını yapmamızı sağlayacak şekilde bazı koşullar olmuş mudur? Ya da böyle bir çıkarımı emin olarak yapamazsak, yüksek olasılık derecesiyle ya da her halükarda bir yarıdan daha büyük bir olasılıkla yapabilir miyiz? Eğer bu sorunun cevabı olumluysa, aslında hepimizin de inandığı üzere, kişisel olarak deneyimlemediğimiz olayların meydana geldiğine inanmakta haklı bulunabiliriz. Eğer cevap olumsuzsa, inancımız asla gerekçelendirilemez. Mantıkçılar bu soruyu kendi yalın ve basit haliyle pek de ele almamıştır ve ben de bunun net cevabını bilmiyorum. Şu veya bu yönde bir cevap ortaya çıkana kadar soru her fırsatta sorulmalı ve dış dünyaya olan inancımız da sadece hayvani inanç olmalıdır.
Oysa Ne istedi de vermedi değil mi
A. GÜL, her ABD'ye gidişinde gizlice F. GÜLEN ile buluşmuştur. 28- RTE istemeye istemeye bu yüzden A. GÜL'ü Cumhurbaşkanı yapmıştır. (H. FİDAN, A. GÜL'ün adamıdır. Yani F. GÜLEN'in aynı zamanda.) 29- Esas kırılma, RTE'nin devlet başkanlığı arzusunda, o dönem (seçim) geldiğinde olabilir. A. GÜL 5 yıllık olsa bir 5 daha olabilir. Bu da RTE'nin bütün planlarını suya düşürür.
Reklam
Uykusuzluk
Gece yarısından sonra saatlerce uyuyamıyordum ve gürültülü kalabalıktan daha tesirli darbelerle üzerime vuran yalnızlığım uykumu kaçırıyordu.
Sayfa 625 - Ebook
..evet, bir insanı anlamak ve ona gerçekten de yardımcı olmak çok zor bir şey. çoğu insanın kafası çelişkilerle, ruhu komplekslerle dolu ve ne istediğini bilmiyor. ama yine de, onun söylediklerini anlamaya çalışmak söylemedikleri hakkında fikir yürütmekten daha doğru geliyor bana. samimiyet, en azından onun kendisini yalnız hissetmemesini sağlayacaktır. ve bence hepimizin tek tek derdi bu profesör, bu dünyada yalnızız; çok yalnızız. "
Büyük Cthulhu, en dip derinliklerin efendisi. Rüzgâra karşı yürüyen ve adı anılmayan Yok Edici Hastur. Sürünen kaos Nyarlathotep. Sonsuzluğun merkezinde fokurdayıp salyalarını akıtan zihinsiz ve şekilsiz, budala Azathoth. Yog-Sothoth, Azathoth'un yardımcı naibi, "Hepsi Birinde ve Biri Hepsinde." İşte ardıllarını o denli etkileyecek ve günümüzde de büyülemeye devam edecek Lovecraft mitolojisinin ana unsurları. Ağıza alınamayanların referans noktaları. Söz konusu olan, açıklık ve mükemmellikleri neredeyse güven veren Grek ve Roma mitolojisinin sihirli şu veya bu tanrısının aksine, sınırları belli, tutarlı bir mitoloji değildir. Lovecraft'ın kurguladığı varlıklar oldukça karanlıktır. Güç ve iktidarlarının dağılımını belirtmekten kaçınır. Aslında, onların gerçek doğası hiçbir insan algısına sığmaz. Onlara saygı ve hürmet sunan, ibadetlerini öven tanrıtanımaz kitaplar bunu ancak karışık ve çelişkili ifadelerle yaparlar. Onlar, temelde, adlandırılamayandır. Biz onların tiksindirici güçlerini sadece içgörüyle şöyle böyle algılarız; ve daha fazlasını öğrenmek isteyen insanlar bunun bedelini kaçınılmaz olarak bunama ve ölümle öderler.
Sayfa 91 - 92Kitabı okuyor
"Üzülme," dedi, "biz insanoğluyuz, doğumdan ölüme kadar başımızdan geçmeyen kalmaz. Yalnız şunu bil ki kardeş, insanoğlu her gün anasından terütaze doğmuş gibi bir kez daha doğar, her gün doğan günle birlikte." "Doğar mı?" diye kendini tutamayarak sordu. "Yeter ki her sabah günle birlikte doğmayı isteyelim," dedi. "Bütün suçlardan, kötülüklerden, pisliklerden arınıp pirüpak oluruz. İnsan kendi kendini arındırdığında kendini bağışlar. İşte o zaman insan yeniden doğar, pirüpak olur."
Reklam
açık açık çağırır aşkını burada mı daha mı uzakta bütün bir geceye dayar aldığını öyle ki alın mübarek bir şeydir.
Ölmek, onları bir daha görmemektir.
Sayfa 283 - KarıncaKitabı okudu
"Hürriyetsiz bir memlekette yaşamaktansa, namusuyla ölmek daha hayırlıdır"/Syf.257
Anadolu Matbaasında basılan bir beyanname
''Ey bedbaht Türk! Senin hakkın gasp ediliyor. Namusun yaralanıyor. Buralarda Rum'un çok olduğu, Türklerin Yunan'a bırakılacağının memnuniyetle kabul edildiği söylendi. Bunun neticesi olarak güzel memleket Yunan'a verildi. Şimdi sana soruyoruz: Rum senden daha mı çoktur? Artık kendini göster! Bu, sana düşen en büyük vazifedir! Geri kalma! Hüsran fayda vermez! Binlerle, yüz binlerle koş!''
Sayfa 230Kitabı okudu
Reklam
Daha güzeli ne olabilir?
- "Gönlünü alacağım! Gönlünü alacağım!" diye mırıldandı. "Onu hiç arkadaşı yokken, soğukta ve kasvetli bir hâlde bulmadım mı? Onu korumayacak mıyım, beslemeyecek miyim, teselli etmeyecek miyim? Kalbimde aşk, kararlarımda istikrar yok mu?
Ben sadece kendimi tedavi etmek için yazıyorum, insan denilen yaratıkların arasında yaşama gücünü tekrar bulabilmek için. Daha doğrusu öyle sanıyorum. İnsanlar pençesine almış, çöl hecinleri gibi hepimizin ağzını kan içinde bırakan “harese”den kurtulmak için yazıyorum ve zaman zaman kendimi şu sözü tekrarlarken yakalıyorum: "Ben bir insandım!”
Siz onu tanımadınız. Mezarlık bekçisi yanıma gelip akşam oldu diye uyardı. Eğer ölü değilseniz daha fazla kalamazsınız demek. Aslında hepimiz biraz ölüyüz, sadece vücudumuz henüz mezara girecek kadar soğumadı...
Bilinir ne usta olduğum içlenmek zanaatında Canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını Sen kalabalıkta bulup bulup kaybettiğim kimya Yokluğun gayri şuradan şuraya geldi Bir günler şölenlerle egemen ülkende Simdi iri gagalı yalnızlıklar dönüyor N'olur ağzından başlayarak soyunmaya Bir kez daha sür hayvanlarını üstüme üstüme Çık gel bir kez daha yıkıntılardan Çık gel bir kez daha beni bozguna uğrat
"İçimde ilk görüşten kalma, aşina bir duygu: Ben onu tanıyorum. İki sevdalı hep aynı hisse kapılmazlar mı, birbirlerine daha önceden rastladıkları, aralarında esrarlı bağlar olduğu duygusuna kapılmazlar mı?"
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.