Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
192 syf.
7/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Farabi "İdeal Devlet"
Farabi 870-950 -ci illərdə yaşamış Türk-İslam filosofudur.O klassik yunan fəlsəfəsi xüsusu ilə yunan siyasi fəlsəfəsi ilə İslamı, bir-biriylə uzlaşdırmağa çalışan ilk filosofdur. Farabi Aristotel və Platon kimi böyük filosoflardan xeyli təsirlənmiş, onların fikirlərini mənimsəmiş, həmçinin özündən sonra gələn filosoflara təsir etmişdir. Bu
İdeal Devlet
İdeal DevletFarabi · İş Bankası Kültür Yayınları · 20173,148 okunma
318 syf.
7/10 puan verdi
Semerkant Spoiler içerir! İran coğrafyası ve tarihî hakkında bilgiler içeren kitap olay örgüsüne Selçuklular ile başlayıp devrin 3 önemli adamı Nizamülmülk, Hasan Sabbah ve Ömer Hayyam üzerinden ilerliyor. İki kısımdan oluşan kitabın ilk kısmında serüven Ömer Hayyam üzerinden anlatılıyor ve Semerkant yazması Rubaileri çok şık işleniyor.
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202061,5bin okunma
Reklam
430 syf.
7/10 puan verdi
Kitabda məşhur filosof Nietzschein yolu Braurer adlı məşhur bir həkimlə kəsişir. Xəyanət və sevgi əzabı çəkən filosofun keçmiş sevgilisi əsərin qəhrəmanı olan həkimə baş çəkir ve ondan filosofa kömək etməsini, depressiyasını müalicə etməsini xahiş edir. Həkim qadının təklifinə yox deyə bilmir və Nietzscheni müalicə etmək üçün əlindən gələni edir lakin filosof ruhunun yox bədəninin xəstə olmasında israr edir və psixoloji dəstək almaq istəmir. Nəticədə həkim onu müalicə etmək üçün müxtəlif oyunlara, hiyləgərliklərə əl atır. Maraqlı və mənalı kitabdı, gedişatda hadisələr fərqli bir yola dönür və insanı təəccübləndirir. Mən maraqla oxudum, lakin əsərin həddən artıq teorik fəlsəfi hissələri məni sıxdı. Oxuduqca ən çox insanı düşündürən də odur ki bu hadisələr realdı ya tamam uydurma. Bu suala kitabın axırında yazıçı aydınlıq gətirir.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,1bin okunma
118 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Azerbaycan’ın yaşayan efsanesi Anar Rzayev okumalarına “ Nazar Boncuğu “ kitabı ile devam ediyorum. Anar Rzayev kitap kurtlarının es geçmemesi gereken bir şahıs. Ben kendisini çok sevdim. O tam bir feylosof Bilge , o tam bir mutasavvıf Arif. Bunun izlerini okuduğum diğer kitaplarında gördüm. Ama incelemesini yaptığım “ Nazar Boncuğu “ kitabında sanki bu özellikleri pik yapmış. Kalburüstü arifane felsefik bir kurgusal hikaye örgülü romanı olan “ Nazar Boncuğu” kesinlikle sakin kafa ve yavaş yavaş sindire sindire okunmalı. Devrelerin yanmaması için ve kurguyu kafada netleştirebilmek için. Haa .. son sayfaya gelindiğinde bile netleşmiyor ya. Yazar bunun farkında olduğundan son cümlesinin sonuna bir not ekleme ihtiyacı duymuş. Kitap 18 bölümden oluşuyor. Zaman , mekan ve şahıs gelgitleri içinde sunulan bir tekniği var. Her bölümün başlangıcında bölüm konusu ile ilgili değerli şahsiyetlerden uzun alıntılar ile bir giriş oluşturmuş. Sırf o sözler üzerinde bile uzun tefekkür etmeniz elzem oluyor. Ölüm, yaşam , ölümden sonra dirilme döngüsü içerisinde bir beyin jimlastiğine davet ediyor bizi Rzayev. Kitaba ad vermiş olduğu Nazar konusuna hiç girmiyorum. Sizler de bu konulara ilgi duyuyorsanız kaçırmayın, es geçmeyin derim. Donanımlı bir bilgeden taşmış bilgeliklere davet ediyorum sizleri. Selametle...
Nazar Boncuğu
Nazar BoncuğuAnar Rzayev · Bengü Yayınları · 201529 okunma
·
Puan vermedi
Belki 10 Sene sonra kitabı okuyacak biri istifade eder.
Fakih-i feylesof Kadı İbni Rüşd el-Kurtubi nin telif ettiği Bidayetül Müctehid ünvanlı bu kitabı akval-i muhtelife-i fukaha hakkında yazılmış olan kitapların en güzelidir. Müellifin bu kitabı telifden maksadı kendi beyanı vechile; müctehidin maruz kalacağı mesail-i meskutün-anha için gerek bir kavil nakl olsun gerek asla kavil nakl olunmasın usul ve kavaid hükmünde olacak müttefekun-aleyh ve muhtelefün-fih mesail-i ahkamı, ümmehat-ı mesaili delaili ile nüket-i hilafı ile yani ihtilafı mucib olan esbabın usulü ile beyan etmek; bir müctehidin tefrii bir fer’i asla ircâı hakkında güzel bir kanun yazmaktır ki; bu sayede kitâbdaki mesaili bilen ve esbab-ı ihtilafını anlayan bir kimse meskutün-anh olan mesaili kitabdaki mesaile kıyas edebilir.
Bidayetü'l Müctehid ve Nihayetü'l Muktesid
Bidayetü'l Müctehid ve Nihayetü'l Muktesidİbn Rüşd · Ensar Neşriyat · 20159 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bırakın prozacı bunu alın
Okudukça kendisini daha iyi tanıdığım insan sevmez feylesof Cioran sık sık kendisiyle çelişse de, bu onun endişelerinin en önemsizi.Kendiyle çelişme bir zayıflık bile değil,aksine zihnin diri olduğunun belirtisi.Bir önceki sayfada yazdığını nasıl çürütüyor ikna ediyor.Yazmak, ona göre ne tutarlı olmakla ne de ikna etmek veya okuyucuları hoş tutmakla ilgilidir, hatta edebiyatla dahi ilgisi yoktur. Yazmanın Cioran açısından, tıpkı birkaç yüzyıl öncesinde Monteigne’de olduğu gibi kendine özgü edimsel bir işlevi vardır: birkaç metin yığını üretmek için değil kafanıza göre hareket etmek için yazarsınız; kişisel bir felaketten sonra kendinizi toparlamak ya da kendinizi kötü bir depresyondan çıkarmak, ölümcül bir hastalık sonucu kaybettiğiniz yakın bir dostunuzun yasını tutmak için yazarsınız. Delirmemek, ya da kendinizi veya diğerlerini öldürmemek için yazarsınız. Yaptığı bir söyleşide" Yazmasaydım, bir suikastçı olabilirdim.” Yazmak, hayat memat meselesidir. İnsan varoluşu, özünde sonsuz bir çaresizlik ve umutsuzluktur. Yazmak ise şeyleri daha katlanılır kılar. “Kitap,” diyor Cioran, “ertelenmiş bir intihardır.”
Parçalanma
ParçalanmaEmil Michel Cioran · Metis Yayınları · 2020582 okunma
Reklam
395 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Şairin tek kitabı. Aynı zamanda filozof, hekim ve siyasetçidir. Bilinen namı Feylesof Rıza'dır. Bölükbaşı, eski İttihatçılardandır. Eğitim Bakanlığı da (1918) yapan Rıza Tevfik, Felsefenin eğitim sisteminde yer alması için çabalamıştır. Şair, Sevr Antlaşması’nı imzalayan heyette yer almış.. Abdülhak Hâmit ve Mehmet Emin Yurdakul'dan çok etkilenmiş, bu şairler için şiir yazmıştır. Yüzellilikler arasında olduğu için uzun yıllar sürgünde, sılaya hasret yaşamıştır. Uçun Kuşlar şiiri bu ruh halinin bir tezahürü olsa gerek.. Diğer yandan, harikulade güzel aşk şiirleri var. Sanırım bunların en meşhuru Hummayi Aşk'tır. Şairin şiire ilgisi, on yaşındayken annesinin ölümüyle başlar. Şair bir dönem Abdülhamid Han düşmanlığı yapsa da, bu düşmanlık sonradan yerini pişmanlığa bırakmış, ondan özür dileyen, Abdülhamid Han'ın Ruhaniyetinden İstibdat isimli bir şiir yazmıştır. Kitapta Serâb-ı Ömrüm'de olmayan şiirler ve kendisinin el yazması şiirleri mevcut. Kapı Yayınları'dan çıkan kitap, 380 sayfa.. Şiirseverler, Rıza Tevfik'i henüz tanımadıysanız kayıptasınız demektir!
Serab-ı Ömrüm
Serab-ı ÖmrümRıza Tevfik Bölükbaşı · Kapı Yayınları · 202240 okunma
144 syf.
9/10 puan verdi
“Ey insan, bu büyük kentte yurttaştın. Üç yıl veya beş yıl fark eder mi? Çünkü onun yasalarına göre herkes eşittir. Seni kentten gönderen bir tiran ya da adaletsiz bir yargıç değildir, seni kentten gönderen ve buraya getiren doğadır, o halde bunda tuhaf olan ne? Bir oyuncunun, onu işe alan yönetici tarafından sahneden alınmasına benzer bu. “Ama ben yalnızca üç perdede oynadım, beşinde değil!" Doğru söylüyorsun, ama yaşamda üç perde bütün oyun anlamına gelebilir. Çünkü her şeyin sonunu belirleyen, seni vaktiyle bir araya getiren ve şimdi de çözülmenden sorumlu olan şeydir. Her ikisinden de sen sorumlu değilsin. Bu yüzden zarafetle ayrıl sahneden, zira seni sahneden alanda da var aynı zarafet.” İncelemeye kitabın sonuyla başlamak istedim. Stoacı olmasa aslında tüm meseleyi çözmüş, islam alimi namında olabilecek bir feylesof abimiz. İnancına yoğunlaşmadan bana katacağı kısma odaklandım elbette. Bu kitabı,
Dervişin Teselli Koleksiyonu
Dervişin Teselli Koleksiyonu
kitabındaki alıntılar vesilesiyle tanıdım. Alıntılardan daha fazlası diyebilirim. Aydınlatıcı, kafa açıcı, bazı yerlerini tekrar okutturucu fakat imanı sağlam olmayan okumasın gönlü doğaya kayar mazallah :))
Kendime Düşünceler
Kendime DüşüncelerMarcus Aurelius · İş Bankası Yayınları · 202215,1bin okunma
392 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Masumiyetin bir rengi var mıdır? Ya ruhların? Peki papağanlar bize ne fısıldar? Uzakların Şarkısı, karlı bir kış sabahı, Kars’a giden Doğu Ekspresi treni ile başlayıp 18. yüzyıl İstanbul’una uzanan ve turuncu bir yağmurla ışıldayan bir Kaan Murat Yanık romanı. Başına gelen felaketleri unutmak ve hayalini kurduğu kitabı yazmak umuduyla Kars’a göçen Bünyamin, bu şehrin ücra bir köşesinde Besti Nine ile tanışacak ve bir müddet sonra bu kadının canı pahasına sakladığı yüzlerce yıllık sırrın peşine düşecektir. Bu yakıcı sırrın kanatları, Bünyamin’i evvela Hindistan’daki düş sarayına, oradan İstanbul’un efsanevi günlerine; Galata Kulesi’nin altındaki dehlizlere, güzellerin salındığı bahçelere, ruhların alınıp satıldığı evlere, bilinçaltı sularına, isyan planlarına, saray entrikalarına ve aşkın manasının yeniden keşfedildiği sonsuz anlara savuracaktır. Gülbadem, Zencefil, Fülfül, İpek Böceği, Ruhsar, Sunullah Efendi, Fıstıkçı Şahap, Feylesof ve daha niceleri…(Arka kapaktan) Yazarın okuduğum ilk kitabı. Kitapla ilgili fazla detay vermek istemiyorum. Okurken adeta Hindistan’dan Osmanlı’ya doğru bir masal diyarına gidiyorsunuz. Tıpkı bir zaman makinasında yolculuk yapıyor gibi hissediyorsunuz. Keyifli okumalar…
Uzakların Şarkısı
Uzakların ŞarkısıKaan Murat Yanık · Ketebe Yayınları · 20232,907 okunma
430 syf.
8/10 puan verdi
İrvin Yalom denince akla gelen kitap Nietzche Ağladığında'yı okudum. Bu arada "ç" harfini Almanca'da 4 harfin karşılaması nasıl bir garabettir. "Tanrı öldü", "yığınlar şehvet yalağından beslenen domuzlardır" diyen ruhsal sıkıntılardan muzdarip Niçe'nin Böyle Buyurdu Zerdüşt kitabını ilk gençlik yıllarımda okumaya çalışmış ve beynimi yakmıştım. Üst insandan bahseder Niçe. "Maymuna göre insan neyse, İnsana göre de insanüstü odur" der. Anlaması ve anlatması zor bir feylesof netekim. Bu romanda Ruh Bilimci İrvin Yalom Sigismund Freud, Dr Breuer, Niçe ve Lou Salome ekseninde Avrupa entelektüel dünyasında bize bir yolculuk yaptırıyor. Kitabın motto haline gelmiş cümlesi: "Ümit kötülüklerin en büyüğüdür, çünkü işkenceyi uzatır" . Bazıları okurken zorlanmış ama ben büyük bir merak ve keyifle okudum. Siz de okuyun seveceksiniz.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,1bin okunma
Reklam
188 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Sabahattin Eyüboğlu, Shakespeare için, hakkını verircesine, yorumunun en güzelini yapmış: "Bir söz simyacısı, bir sanat simyacısı, bir insan sarrafı bu Shakespeare. Elini değdirdiği çamur altın oluveriyor, kullandığı her söz İngilizce olmaktan çıkıp Shakespeare'ceye dönüyor, bir başka, bir öte anlam yükleniyor." Hamlet, konusunu hatta mottosunu bile herkesin bildiği, "to be or not to be", bir klasik. Ya daha ötesi? Hakkında uzun uzun incelemeler yapılan bu klasik hakkında sadece Hamlet karakteri üstüne bir şeyler yazmak istiyorum: Hamlet karakteri ileri derecede pasif agresif kişilik bozukluğu örneği. Hamlet, intikamını almaktan hem korkuyor hem de istiyor. Esasen karakter ince ruhlu, zeki ve feylosof, öyle ki kendi başına bırakılsa huzur içinde takılacakken dünyasında olmayan bir "challenge" ortaya çıkıyor: intikam. Oysa bir yerde “Bir fındık kabuğu içinde bile kainatın kralı sayabilirim kendimi.” diyor. Sonra “Ey kör talihim benim! Bana düşmez olaydı dünyayı düzeltmek.” diyor başka bir yerde. Bu sözler dönemine göre korkaklık, üşengeçlik ya da toyluk olarak nitelendirilebilir belki ancak bana göre tam da eylemsizlik istencidir bu. Eyleme geçmektense düşünmeyi tercih eder bu tipler, Macbeth’in dediğine gelir; “kelimeler ateşine su serper eylemin”. Örneğin Oğuz Atay’da daha rahat iz sürülebilecek bir duygu. Ancak Hamlet korku olarak nitelendiriyor bu duyguyu: “Fazla ölçüp biçiyorum yapacağım işleri. Kılı kırk yaran bu duraklamanın, Dörtte biri akıl, dörtte üçü korku.” ---Spoiller--- Kitabın sonu ise tam bir Tarantino filmi gibi, ortalık kan gölüne dönüyor. Ne son ama…
Hamlet
HamletWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202044,9bin okunma
352 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kokotlar Mektebi
Hüseyin Rahmi Gürpınar, Kokotlar Mektebi adıyla yayımlanan bu romanıyla 'fuhşun namuslandırılması' sorusuna cevaplar arıyor. Evet! Fuhşun namuslandırılması. Eski fahişe yeni müdirenin açtığı 'kokotlar mektebi' nde yaşananlara değiniyor. Burada felsefi, ahlaki, vicdani, insani, dini, kültürel, içtimai, iktisadi durumlar, toplum
Kokotlar Mektebi
Kokotlar MektebiHüseyin Rahmi Gürpınar · Bilge Kültür Sanat · 2015295 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ne tenê di edebiyata Kurdî de. Di edebiyata cîhanê de jî kêm berhem hene kû. Bi kêmtirîn rûpelva zef tişt bêjin. Ferhad Pirbalê kû bi rastî rewşa edebiyata Kurdî ye. Bi şêwaza xwe, bi sekna xwe ronakbir feylozof e. Bi çendek rûpelan. Cihanek xurt cim cimandiye. Bi honandinek cihêreng. Him rexneyê li pergala desthilatdar dike. Him jî rexneyê gelê kû serê xwe ber ditewîne dike. Kurahiya mijarê hela bila li wir bisekine. Em werin ser honandina metnê. Niviskar ve eyane ku hêz civat bi xwe ye. Civatê xwe bi xwe Reîs Remezan (ekan) afirandin. Pêşî tewambar kir,kiretkir, qirêjkir. Pîştre lê wer hat. Paqijkir, mezinkir, bi hijmetkarî rêz lê kir . Û bû olamê wî. Reî Bi zimanê xwe'y xweş û şêwaza xwe'y cihereng radestî xwênerên Soran û Kurmanc kiriye.
Reîs Remezan(ekan)
Reîs Remezan(ekan)Ferhad Pîrbal · Avesta Basın Yayın · 201518 okunma
115 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.